AK Parti’nin Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla, almış eline mikrofonu, namus yeminleri ediyor, intikam antları içiyor. Diyor ki:

“Benim kadromda çalışan 30’a yakın kişinin oyu başka partilere çıkıyor. Onları tespit ettiğimde, vallahi o başka partilere oy verenleri elimden kurtaramayacaklar. Ancak vahiy Allah’tan gelirse elimden kurtulabilirler. Onların kadrosunu almak, onları eskisi gibi işsiz bırakmak benim namus borcumdur.”

Artık bu kadarına gerçekten pes diyorum...

Ne oluyor yahu, nasıl bir haleti ruhiye içindesiniz?

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Diyarbakır’da “bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur, biz hizmette asla ayrımcılık yapmayız” diyor, bir saatlik mesafedeki Ceylanpınar’da AK Parti’nin belediye başkanı, vatandaşı evine aş götüremez hale getirmekle tehdit ediyor!

AK Partili belediye başkanının bu açıklaması “AK Parti’ye operasyon çekiliyor” diye izah edilebilir mi?

AK Partili belediye başkanının açıklaması “AK Parti’yi bağlamaz” denilebilir mi?

Sorulmaz mı?

Kendisine oy vermeyenlerin peşine düşeceğini, işten atacağını açıkça söyleyen Menderes Atilla, “O konuşma videosu montajdır, FETÖ operasyon yaptı” diye açıklayabilir mi?

Çünkü, bir değil iki değil, hemen her gün iktidar partisi mensuplarından birisi tuhaf açıklamalarla kamuoyu önüne çıkıyor.

Toplum bu söylemlere baktığında, AK Parti’nin kendine olan güvenini yitirdiğini düşünmez mi?

Millet, toplumu kucaklayan, kuşatan söylemleriyle bugünlere gelen AK Parti’den toplumu tehdit eden bir söyleme mi geçti AK Parti diye düşünmez mi?

Akılla mantıkla izahı olmayan, demokrasiyle bağdaşmayan, fanatizm, bağnazlık içeren bu tür açıklamalar, tehditler toplumu ürkütmez mi?

Yine söylüyorum...

Bu sadece bir seçim. Ülkeyi yönetmeye talip olanlar millete kendilerini anlatacaklar, ne yapmak istediklerini, nasıl bir ülke vaat ettiklerini, ülkenin kronikleşmiş sorunlarına nasıl çözüm üreteceklerini açıklayacaklar. Projelerini, stratejilerini, bakış açılarını ortaya koyacaklar.

Millet kararını verecek ve milli irade sandıkta tecelli edecek.

16 yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisinin mensuplarına “oy vermeyeni işsiz bırakmakla” tehdit etmek yakışmıyor. Kazandırmaz da.

Fanatizmin zararlarını fazlasıyla yaşadık. Bugün FETÖ belası ile karşı karşıya isek, FETÖ’nün kendisine bu kadar taraftar bulmasının sebebi fanatizmdir, bağnazlıktır.

O bürokrat o makama ehliyet ve liyakat sahibi olduğu için gelseydi....

Bürokrasi her zaman mevcut iktidarlara yakın olmuştur. Bürokrasi her dönem bir miktar siyasallaşmıştır. Bürokrasi her dönem tarafgir davranmıştır.

Fakat yine de devletin bürokratı eşiğinde durmaya, devlet adamı çizgisinde durmaya özen göstermişlerdir.

Bürokrasinin bu kadar siyasallaştığı, bu kadar partizanca davrandığı, bir bürokrat gibi değil de adeta bir parti teşkilatının bir mensubu gibi davrandığı görülmemiştir.

Baksanıza....

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşaviri Alparslan Akıncı, işini gücünü bırakmış sosyal medya hesabından ha babam Cumhur İttifakı’nın dışında kalan siyasi parti liderlerine hakaret eden, dalga geçen, tehdit eden mesajlar yazıyor.

Alparslan Akıncı isimli bürokrat karar vermiş, diyor ki: “Fox tv, Halk tv falan Yahudilerin sesi, bu medya kurumları Akşener’i destekliyorsa Akşener de İsrail’in adayı demektir.”

Alparslan Akıncı isimli bürokrat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her fırsatta “Maalesef iki alanda, Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitimde başarılı olamadık” üzüntüsünü gidermek, bulunduğu bakanlığa katkıda bulunmak için kafa yoracağına, oturmuş sosyal medyada, Saadet Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nun açıklamalarının altına “Temel Karamollaoğlu olursun ama sen bir şey olamazsın” alaycı yorumlar döşeniyor, yetinmiyor “Sakın Maraş’a geleyim deme sakın” diye de tehdit ediyor.

Sormak lazım bu bürokratımıza, “Ne yapacaksınız? Nasıl bir vandallık yapacaksınız?”

Yine bu Alparslan Akınca isimli bürokrat,“16 yıllık AK Parti döneminde neden bir beste, sanat eseri çıkartamadık” falan diye kafa yorup, bir politika, proje üreteceğine, ya da önüne gelen proje dosyalarını falan okuyup ‘işe yarar ne var’ diye bakacağına, oturmuş Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin sosyal medya hesabının altına “Bu millet senin ne olduğunu biliyor” yorumları döktürüyor.

Bu durumda, sormak lazım bu bürokratımıza “Tamam, diyelim ki bu millet Muharrem İnce’yi görüyor da... Bu millet oturduğu o makama yakışmayacak tavırlar içindeki devletin bürokratını görmüyor mu peki?”

Sayın Devlet Bahçeli’nin üslubuyla soralım hadi:

Bu bürokrat arkadaş, devlet adamlığına yakışmayan bu hal hareket ve tavırlarıyla ne yapmak istemektedir?

AK Partili bu bürokratın bu yazdıklarına bakan toplum, seçmen ne düşünür? AK Parti’ye liyakat ve ehliyet sahibi kişilerle çalışmıyor eleştirisi getirenleri haklı çıkartmaz mı?

Devlet içindeki yozlaşmayı, çürümeyi ortaya koymaz mı?

Çok basit bir soru:

Bu arkadaş CHP’li bir bürokrat olsaydı nasıl bir tepkiyle karşılaşırdı?