Elif ÇAKIR
KARAR gazetesi pazartesi günkü ‘İslam alemini utandıran liste’ manşeti ile, İslam coğrafyasının içinde bulunduğu içler acısı tabloyu gözler önüne serdi. (20 Mayıs)
Mevzu şu: ABD’deki George Washington Üniversitesi’nden iki İranlı akademisyen Şeherzade Rahman ve Hüseyin Askari 2010 yılından bu yana İslam dinindeki ahlaki ve toplumsal ilkelerin baz alındığı “İslamilik Endeksi” başlıklı bir araştırma yayınlıyorlar. 2018 “İslamilik Endeksi”nde maalesef ilk 40’ın içinde hiçbir İslam ülkesi yer almıyor.
Bu çok ilginç bir paradoks değil mi?
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 153 ülke arasında listede ilk sırayı Jacinda Ardern liderliğindeki Yeni Zelanda aldı. “İslamilik” endeksinin 2’nci sırasında İsveç, 3’üncü sırasında ise Hollanda var. Sonraki sıralama ise İzlanda, İsviçre, İrlanda, Danimarka, Kanada, Avustralya ve Norveç şeklinde devam ediyor.
Çok şaşırtıcı değil mi? İslam ülkelerini kapsaması gereken “İslamilik Endeksi”nde Batılı ülkelerin ilk sıralarda yer almasını tezat bulabilir ve bu konuda bir bit yeniği olduğunu düşünebilirsiniz. Dahası, İslam düşmanı ABD’nin “İslamilik Endeksiyle” Müslüman toplumlara ayar vermeye çalıştığı komplosu da aklınıza gelebilir.
Ancak meseleye önyargılarla yaklaşarak toptan reddetmek veya komplo teorileri kolaycılığına kaçmak yerine endekste İslami olarak gösterilen değerlerin Müslüman toplumlarda geçerli olup olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek daha dürüst ve akıllıca olmaz mı?
“İslamilik Endeksi”nin birinci sırasında mesela Suudi Arabistan değil de Yeni Zelanda yer alıyorsa ikinci sırasında mesela Mısır değil de İsveç yer alıyorsa ve bu bir tenakuz ise Müslüman toplumlar bu çelişkinin sebepleriyle yüzleşebilmelidir.
Evet, İslamilik endeksinin ortaya koyduğu tablo muazzam bir çelişkiyi barındırıyor.
Öncelikli olarak şunun altını çizmekte fayda var; araştırmanın “İslamilik” başlığına bakarak yanılmayın. Çalışma, Müslüman toplumlardan hangisinin daha iyi bir şekilde İslam şeriatı ile yönetilip yönetilmediği meselesini araştırmadığı gibi ibadet ve itikat konularında da bu toplumların durumlarını incelemiyor. Ayrıca bu araştırma sadece İslam ülkelerini de kapsamıyor.
“İslamilik Endeksi”, ülkelerin yönetiminde ve toplum hayatında “adalet”, “liyakat”, “fırsat eşitliği”, “insan hakları”, “fikir hürriyeti” gibi İslam’ında temel öğretileri arasında yer alan ilkelerin Müslüman toplumlarda ne ölçüde geçerliği olduğunu inceliyor. Kuran’ı Kerim’i, güvenilir hadis kaynaklarını, Peygamber efendimizin yaşamını ve uygulamalarını referans alan bu araştırmada İslam ülkelerinden hiçbiri listenin bırakın ilk 10’unu ilk 40’ında dahi yer almıyor.
HER ŞEYİN BAŞI ADALET
Başta “adalet” olmak üzere İslam’ın toplumsal hayat için belirlediği ilkeler hâkim olsaydı, bugün İslam ülkeleri hukuksuzluğun, yolsuzluğun, rüşvetin, gelişmemişliğin, eğitimsizliğin, ekonomik adaletsizliğin kötü örnekleri durumda olmazlardı.
İslam ülkelerinde yolsuzluk, rüşvet sanki yaygın değil de yolsuzlukla mücadelede dünyanın saygın bir kuruluşu olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 1995’ten bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde İslam ülkelerine çamur atıyor!
İslam ülkelerinin yöneticileri, siyasetçileri, bürokratları yolsuzluğun “y”sini, rüşvetin “r”sini bilmedikleri halde sanki uluslararası araştırma kuruluşları operasyon çekiyor!
Müslüman ülkeler dünyanın en güvenli, en huzurlu, en yüksek yaşam standartlarına sahip de sanki uluslararası araştırma kurumları Müslüman ülkelerin durumunu kasten berbat gösteriyor!
ELİMİZİ VİCDANIMIZA KOYUP SORALIM
Rüşvet ve yolsuzluk İslam dininde büyük günahlar arasında sayılmasına rağmen neden İslam ülkelerinde yolsuzluk ve rüşvet bu kadar yaygındır? Dünyada nüfus çoğunluğu Müslüman olan 57 ülkenin neredeyse tamamı neden geri kalmış ülkeler arasında yer alır?
İslam dininin ilk emri “oku” olmasına rağmen Müslüman toplumlar neden hâlâ eğitimsizdir?
Açlık, yoksulluk, eğitimsizlik, gelişmemişlik İslam ülkelerinin değişmez kaderi midir?
İslam’ın temel ilkeleri olan adalet, ahlak, ilim gibi konularda Hollanda, İsveç, Kanada, Yeni Zelanda gibi Batılı ülkeler neden ilk sıralar da yer alıyor?
Bu sorunun cevabını büyük şair ve mütefekkir merhum Mehmet Akif’de bulabiliriz...
Birinci Dünya Savaşı’nın başlarında siyasi bir görevle Almanya’ya giden ve üç ay kalan merhum Mehmet Akif Ersoy’a seyahat dönüşünde sorarlar:
“Avrupa’yı nasıl buldunuz?”
Büyük şair ve mütefekkir üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ güncelliğini koruyan şu çarpıcı cevabı verir:
“Dinleri var işlerimiz gibi, işleri var dinimiz gibi.”
Batılı toplumlar daha ahlaklı idareciler tarafından yönetiliyorsa ve daha huzurlu ve daha güvenli bir ülkede yaşıyorlarsa buradan şöyle bir sonuca varılabilir: Bu toplumlar daha ahlaklı idareciler tarafından yönetilmeyi hak ediyorlar... Çünkü bütün toplumlar layık oldukları şekilde yönetilirler.
Hasıl-ı kelam İslam ülkelerinin bugünkü hali pür melalinin büyük ölçüde müsebbibi olan yöneticiler bu durumdan rahatsızlık duymazlar. Kulaklarının üstlerine yatarlar. Müslüman toplumlar ekonomide, hukukta, adalette, eğitimde yüksek standartlara sahip bir ülkede yaşamayı talep etmedikleri sürece İslam ülkelerinin içinde bulunduğu utanç verici bu hal değişmez. Bu haldeyken Müslümanların geri kalmışlığını ortaya koyan araştırmaları suçlamak ve bu konuda bir takım çifte standartlara yaslanmak kendi kendimizi kandırmaktan başka bir anlam taşımaz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025