Elif ÇAKIR
Kime sorulsa, valilerin illerde devletin temsilcileri olduklarını söylerler. Bu doğrudur ancak siyasi tarihimizde maalesef her dönem devletin değil iktidarın temsilcileri gibi davranan valilerimizin sayısı az değildir. Siyasi partiler muhalefette oldukları dönemlerde bu tür hadiselere sert tepkiler göstermişler, ancak iktidara geldiklerinde dün eleştirdikleri, yanlış buldukları, hatalı dedikleri, ayıpladıkları tavırları aynen sergilemişlerdir.
Bizim ülkemizde tarih sürekli aynı ayıplı haller içerisinde tekerrür ediyor. Bir siyasi parti yok ki dün ayıpladığı hal ile bugün sınav olmasın, dün kendini mağdur edenlerle bugün aynı eşikte yer almamış olsun.
Acı olan şu ki, tarihin ayıplı tarihi tekerrürlerden ders çıkartalım diyen yok maalesef.
Öyle görünüyor ki böyle olmaya da devam edecek.
Yani ne Millet İttifakı’nın İstanbul Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun Ordu’da yaşadığı “VIP Krizi” siyasi tarihimizde bir ilk, ne de Ordu Valisi’nin “devletin valisi” gibi davranmaması bir ilktir.
Bakınız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1999 yılında yaşadığı “VIP” krizine. Neredeyse bugün Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı mağduriyetle birebir aynı.
***
Tek Parti döneminde valileri devlet partisinin il başkanı yaptığı için CHP’yi eleştiren Demokrat Parti iktidara geldikten sonra CHP’den çok farklı davranmamıştır. CHP TeK Parti rejimi sırasında içişleri bakanlığı, valiler ve kaymakamlar eliyle muhalefete ve Demokrat Parti’ye hangi mağduriyetleri yaşattı ise 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti iktidarı da “muktedir” olduktan benzer mağduriyetleri CHP’ye yaşatmıştır.
Demokrat Parti iktidarı döneminde valilerin bir kısmı adeta “iktidarın görevlisi” gibi davranmış, hükümetin isteklerini kayıtsız şartsız yerine getirmişlerdir.
DP iktidarının muhalefetteki CHP’nin faaliyetlerini engellemeye yönelik olarak çıkarttığı “Toplantı ve Gösteri Kanunu” bahane edilerek CHP’nin toplantı yapacağı salonlara izin verilmemiş ve kongrelerine engel olunmaya çalışılmıştır.
İnönü’nün, 1959 yılının baharında çıktığı yurt gezilerinde valilerin engelleriyle karşılaşması tarihi bir gerçektir.
Bunlardan en meşhuru ise Kayseri Hadisesidir. İnönü Kayseri’ye gidecektir.
DP’nin Kayseri Valisi Ahmet Kınık 2 Nisan tarihinde İnönü’nün evine bir telgraf çeker. Vali telgrafta Kayseri’de vaziyetin gergin olduğunu ve bu sebeple CHP Kongresini menettiğini dolayısıyla Kayseri’ye gelmemesi gerektiğini bildirir. Ancak Kayseri’de durumlar Vali Kınık’ın söylediği gibi gergin falan değildir.
İnönü Ankara’dan trene biner ve Kayseri yakınlarında Himmet Dede İstasyonuna kadar arızasız gider.
Vali yardımcısı ve emniyet müfettişinin de içinde olduğu askerler ve jandarmalar tarafından tren ORADA durdurulur ve Vali’nin tebliğ ettirdiği emir İnönü’ye iletilir:
“Kayseri’ye giremezsiniz. Geriye, Ankara’ya dönün!”
İnönü direnir, dönmeyeceğini söyler ve üç saatten fazla bekler. Vali, en nihayetinde İnönü’nün Kayseri’ye girişine izin verir.
Adnan Menderes’in bakanlarından Prof. Dr. Salim Rıfkı Burçak, kaleme aldığı 10 Yılın Anıları kitabında, muhalefeti bastırmak maksadıyla yapılan bu davranışlar hakkındaki şu analizi bugünlere de ışık tutacak türden:
“Kayseri olaylarının derin izler bırakmış olduğu ve iktidarımızın aleyhine bir hava oluşturduğu görülüyordu. Gürültü ve şamatadan, gerginlikten karlı çıkan iktidar değildi; dövüşün galibi, şüphe yok ki muhalefetti.” (Sh. 647)
Burçak, İnönü’nün Uşak’ta uğradığı saldırı hadisesi içinde aynı analizi yapar:
“Partimiz Uşak olaylarından yara alarak çıktığında şüphe edilmezdi. Bu türlü olayların muhalefetin değil, iktidarın zimmet hanesine yazılması normaldi.” (Sh.621)
“Kadere bakınız ki, bir zamanlar DP’nin elinde tuttuğu bayrağı bu defa CHP taşıyordu. İktidarımız bu noktalarda hataya düştü ve muhalefette, mücadelesine bu türlü bir zemin üzerinde bir ‘hürriyet mücadelesi’ görüntüsü vermeye muvaffak oldu.” (Sh. 774)
Merhum Burçak anılarında, İnönü’ye yapılan saldırıların ve İçişleri Bakanlığının İnönü’nün şehirlere alınmaması yönünde verdiği talimatların partiye verdiği zararlar konusunda Menderes’e yaptığı uyarılara geniş geniş yer vermiş.
Demokrat Parti iktidarı döneminde devletin valisi gibi davranan valiler de vardı elbette.
Bunlardan birisi Demokrat Parti döneminin en popüler valisi olan İhsan Sabri Çağlayangil’dir... İsmet İnönü Bursa’ya gelecektir. Gelir de. Çağlayangil kaleme aldığı hatıralarında, İnönü’nün Bursa ziyareti nedeniyle İçişleri Bakanı ve merhum Menderes ile aralarında geçenleri şöyle anlatır:
“Devir nazik. Zor günlerden geçiyorduk.. CHP Bursa İl Yönetim Kurulu’nu temsil eden başkan ve bazı üyeler geldiler:
‘Genel Başkanımız Mudanya tarafından yolcu gemisi ile gelecek. Biz de Sayın İnönü’ye layık bir karşılama töreni yapmak istiyoruz. Nasıl yapalım?’
Aramızda tartıştık. Sayın İnönü’nün üç otomobille karşılanmasına, vilayetin de bir trafik arabasını kafilenin önüne koyarak kuralları kontrol etmesine karar verdik.
Kafileye katılanlara müdahale edilmedi. Olay da çıkmadı. Sayın İnönü’nün Bursa’da ve parti merkezinde olduğu haberi kısa sürede duyuldu. Bina önünde birikenler, alkışlayanlar oldu.
***
Ben makamımdayım. Telefon çaldı. Arayan İçişleri Bakanı:
- ‘Vali Bey, İnönü geldi mi?’
- ‘Geldiler efendim. Şu anda Halk Partisi Merkezi’nde bulunuyor. Her şey normal geçiyor. Bir olay çıkmadı.’
‘Gösteri Yürüyüşleri Kanunu nerede kaldı? Bunlar yasak değil mi?’
‘Kanun hükümlerine aykırı bir cihet bence yok. Zatı aliniz, bakansınız. Şu anda beni görevden almaya yetkilisiniz. Ben yasaların kurallarını uygulamakla görevliyim. Nasıl uygulanacağı bana ait bir haktır. İşimin yetkilerini başkasından öğrenmek istemiyorum. Memnun değilseniz, yerimi terk etmeye hazırım’ dedim ve cevap beklemeden telefonu kapattım.
Beş on dakika sonra telefon yine çaldı. Bu kez doğrudan Başbakan Menderes’in sesiyle karşılaştım:
- ‘Kara gözlerinden öperim. Biraz evvel yapılan telefon konuşması yanımda geçti. Galiba seni kızdırdılar.’
‘Bakana kızmak haddim mi? Gösteri Kanunu nerede kaldı dedi. Geçen hafta Fenerbahçe’nin maçı vardı. Karşı takımı yendi. On beş bin kişi Lefter’i stadyumdan havaalanına kadar taşıdılar. İsmet Paşa Lefter de mi değil. Bakan bey bunları düşünmüyor mu?’
Sayın Menderes güldü:
- ‘Alındığın anlaşılıyor. Ben bildiğin gibi davranman için telefon ediyorum’ dedi.”(Sh. 146)
Tek Parti dönemini ayrı tutarsak, valilerin parti temsilcisi olmasını eleştiren, 1946 seçimlerinde mağduriyetler yaşayan Demokrat Parti, kendi iktidarı döneminde çok farklı davranmadığı görülüyor.
Sonrasında da aynı...
Öyle görünüyor ki yarın da durum farklı olmayacak.
Yine ‘VIP’ krizi yaşanacak, yaşatılacak. VIP Krizi mağduriyetini yaşayanlar, bu mağduriyeti yaşatan valileri “devletin valisi” olmaya davet ederlerken, valinin memnun ettiği taraf “VIP’ten geçme hakkının olmadığı” yönünde açıklamalar yapıp valiyi taltif edecekler...
Demem o ki ders alınmadığı için, tarih iyisiyle kötüsüyle tekerrür etmeye devam edecek...
Şimdi hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım: Valiler “devletin valisi” mi olsun, yoksa “bizim iktidarımızın valisi” mi olsun?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024