Elif ÇAKIR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında 2016’da “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla başlattığı ve rafa kaldırdığı dosyanın tozunu toprağını silerek işleme koydu sonra da Ali Babacan hakkında “FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği” gerekçesiyle soruşturma başlattı.
Soru şu:
İYİ Parti lideri Meral Akşener, MHP milletvekili olduğu 2015 yılında AK Parti hükümetinin 1 Kasım erken seçim arifesinde kurduğu “Seçim Hükümeti Kabinesi” için yaptığı “bakanlık” teklifini kabul etmiş olsaydı...
Veya Devlet Bahçeli, Meral Akşener’i potansiyel rakip olarak görmemiş olsaydı ve 1 Kasım seçimlerinde milletvekili aday listesine ismini yazmış olsaydı...
MHP lideri Devlet Bahçeli, duvar saati 17.25’i gösterdiğinde pilini çıkarttığı makam odasındaki saatin pilini 2016 yılında yeniden takmamış olsaydı ve MHP Fethullahçı terör örgütünün AK Parti hükümetini yıkmaya yönelik 17 -25 Aralık operasyonunun yanında konum almaya devam etmiş olsaydı...
MHP lideri 15 Temmuz darbesi sonrasında AK Parti ile ittifak kurmamış olsaydı...
Akşener MHP’de siyaset yapmaya devam etmiş olsaydı...
Devlet Bahçeli, Meral Akşener’e FETÖ’cü suçlamasında bulunabilir miydi?
Üç yıldır dosyaya elini sürmeyen savcı ne diye suçlayacak. Üç yıl susan bir savcının şimdi söyleyecekleri ne kadar inandırıcı olur.
Dava hakkında gizlilik kararı aldıran savcılık ne diyecek?
Meral Akşener 17- 25 Aralık operasyonuna sahip mi çıktı! AK Parti hükümeti devlete paralel olmuş terör örgütünün “inlerine gireceğiz” diyerek bütün ülkeyi karış karış dolaşırken, dönemin Başbakanı Erdoğan’a “Yolsuzluk yapanların inlerine gireceğiz. 17 -25 Aralık yolsuzları hırsızları sizi gördüğümüz yerde teneke çalacağız. Yargı önüne biz çıkartacağız, kaçamayacaksınız. Ne darbesi yolsuzluk bu” parmağı mı (Bu parmağı sallayan ismi bulun hadi. Yazın Google’a, size kim olduğunu söylesin) salladı!?
Akşener FETÖ’nün 7 Şubat MİT operasyonuna sahip çıkan açıklamalar mı yaptı? Devletin kılcal damarlarına giren bu habis yapıya sahip mi çıktı? Yanlarında mı yer aldı? FETÖ’nün yurtlarında mı kaldı? FETÖ’cülere ablalık mı yaptı, koruyup kolladı mı?! Telefonunda ByLock mu çıktı? 15 Temmuz darbesini yapanlarla bağı, bağlantısı mı var? Ne diyecek savcı?
Peki, savcılık üç yıl neyi bekledi de rafa kaldırdığı dosyayı indirdi?
FETÖ’yle böyle mi mücadele ediliyor?
Ya da şöyle soralım:
Meral Akşener FETÖ ablası değil, telefonunda ByLock çıkmadı. Devlete operasyon yapan FETÖ’cülerin emniyette, yargıda ve asker içerisinde odaklanmalarında rolü yok.
Bunların hiçbiri yok yok ama birilerinin Meral Akşener’i yine de mutlaka “FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı” olduğunu gösterecek bir kulpa ihtiyaçları var! Mutlaka FETÖ ile irtibatlı göstermek istiyorlar!
Neye bakarlardı?
Ülkemizde dinle diyanetle ilgilenen pek çok dindar muhafazakarın yolunun kesişmesi gibi Meral Akşener’in de yolu kesişmiş mi kesişmemiş mi? Mesela Akşener FETÖ olmadığı dönemde Pensilvanya’ya gitmiş olsaydı, FETÖ değil de Fethulah Gülen “hocaefendi” dendiği dönemlerde fotoğraf çektirmiş olsaydı, yurt içinde yurt dışında yaptığı toplantılara katılmış olsaydı, o toplantılarda konuşmacı olsaydı, Fethullah Gülen’e çeşitli vesileler ile övgülerde bulunmuş olsaydı... Mesela, mesela devletin meşru bankası olduğu dönemlerde Bank Asya’ya para yatırmış olsaydı...
Ne olurdu?
Şimdiye kadar yeri göğü inletmezler miydi FETÖ ile bağı var diye?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığını bir kenara bırakın... Türkiye’nin dört bir yanındaki başsavcılıklar iktidar kanadının gözüne girebilmek için Meral Akşener’i çağırıp sorgulamazlar mıydı? Açılmış bir dosya üç yıl bekletilir miydi?
Tek bir belge tek bir delil gösterilemedi. Ancak yine de diyorlar ki Akşener FETÖ’cü!!!
Akşener FETÖ’cü olsaydı İYİ Parti TBMM’ye “FETÖ’nün siyasi ayağı, siyasi ayağı diyorsunuz. Hadi araştırılsın” diye önerge verebilir miydi? Verdiği önergeyi MHP’li vekiller reddeder miydi?
Cumhur İttifakı böylesi “gökte ararken yerde bulunan” fırsatı geri teper miydi? İYİ Parti’nin önergesi Meclis’te toptan reddedilir miydi?
***
Soru şu:
Ali Babacan’ın yeni bir parti kuracağı kesinleşmemiş olsaydı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Ali Babacan hakkında “FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım ettiği”gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulabilir miydi?
Madem ki Ali Babacan, ne kadar ByLockçu varsa hepsini kuruma yerleştirmiş! Madem ki, önemli görevler için sadece ByLokçu’ları görevlendirmiş! Madem ki “Zaten Babacan’a bağlı 7 bürokrat da FETÖ’den mahkum olmuştu”…
Öyleyse ByLock ilk ortaya çıktığında ve yargı ByLock’u tek başına suç delili saydığı dönemlerde neden Babacan hakkında soruşturma açılmadı?
Ali Babacan hakkında suç duyurusunda bulunan eski Hazine çalışanı 3 yıldır neyi beklemiş? İki yıl önce neredeymiş? Altı ay önce neredeymiş?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bunca zamandır neden Ali Babacan hakkında soruşturma başlatmamış?
***
Biliyorsunuz, altı yıl önce sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan dolayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında dava açıldı. Kaftancıoğlu 17 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Altı yıldır dava açılmayan Kaftancıoğlu’na altı yıl sonra dava açılması tuhaf değil mi? Belki de Canan Kaftancıoğlu bile hatırlamıyordur altı yıl önce paylaştığı tweette neler yazdığını. Peki, bu durumda şu soru sorulmaz mı?
Millet İttifakı İstanbul seçimlerini kazanmamış olsaydı Kaftancıoğlu hakkında dava açılır mıydı? Altı yıl boyunca “kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike” oluşturmayan tweetler ne oldu da şimdi birden bire terör örgütü propagandası oldu, Cumhurbaşkanına hakaret oldu?
Biliyorsunuz, üç yıl öncesine kadar eski TBMM Başkanı Bülent Arınç AK Parti’ye yönelik “işler yolunda gitmiyor” hatırlatmaları yaptığı dönemde “FETÖ’cü olmakla, kripto olmakla, hain olmakla” itham edildi. Linç edildi.
FETÖ damgası yemek ve linç edilmek kolay değil. Sonuçta FETÖ’nün 30 dava açtığı Sözcü Gazetesi patronu hakkında FETÖ’cülükten dava açıldı ve çalışanları FETÖ’cülükten içeriye alınabildi. Böylesi bir ortamda FETÖ’cü suçlamasıyla karşı karşıya kalan bir kişi kendisinin FETÖ’cü olmadığını nasıl ispatlayabilir?
Nitekim böyle olmuş olacak ki Bülent Arınç sustu.
Sonra Bülent Arınç’ın oğlu milletvekili oldu. Sonra da Arınç Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi oldu. Arınç’a FETÖ’cü parmağı sallayanlar, yargılanmalı diyenler sustu bu sefer de.
***
15 Temmuz darbesinin üzerinden üç yıl geçti. AK Parti hükümetine yönelik yapılan 17-25 Aralık emniyet ve yargı kalkışmasının üzerinden de 6 yıl...
Tam üç yıldır da yoğun bir şekilde FETÖ’nün AK Partili siyasetçiler dahil bir siyasi ayağı olduğu konuşuluyor... MHP lideri Devlet Bahçeli her fırsatta “FETÖ’nün siyasi ayağı” olduğunu söylüyor. Ancak Bahçeli daha çok Meral Akşener’i kast ederek söylüyor. İktidara yakın medya da FETÖ’nün siyasi ayağı konusunda ısrarcı. Ancak iktidara yakın medyadakiler “siyasi ayak” konusunda şöyle ısrarcılar. Diyelim ki 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, diyelim ki eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ya da AK Partili başka bir siyasetçi “demokrasi, hukuk, adalet, temel hak ve özgürlükler” konusunda AK Parti’ye “işler yolunda gitmiyor” hatırlatmasında mı bulundu... Hemen ya FETÖ’den yargılanan birisinin Gül ile Davutoğlu ile ilişkilendirildiği bir haber çıkıyor. Ya da bakanlık yaptıkları dönemde ilgili bakanlıkları FETÖ’cülere teslim ettiklerine yönelik haberler.
Şimdi öyle görünüyor ki buna Meral Akşener, Ali Babacan ve Canan Kaftancıoğlu’na yapıldığı gibi dava açılması mekanizması da eklenecek!
FETÖ gibi devletin bekasını tehdit eden bir dava kişisel hesaplar ve iktidara selam çakmak için kullanılmamalıdır. Bu tür yaklaşımlar sadece yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına halel getirmez. FETÖ ile mücadelenin toplum vicdanındaki meşruiyetini zedeler ve iktidarı haklı davasında haksız duruma getirir.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları

















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.11.2025
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025