Elif ÇAKIR
İlkemizde yaşanan hukuksuzlukların son vahim örneği Şehir Üniversitesi’nin başına gelenler oldu...
Hukuksuzluğun son vahim örneği kendisini Şehir Üniversitesi’ne ait kayıtlı arazideki tapuda mülkiyet değişikliği yapılırken gösterdi, bir kez daha hukukun temel bir kuralı ihlal edildi...
Hukuka göre tapu kayıtlarında değişiklik yapılmasının iki yolu var:
• Ya taraflar anlaşır, imzalar.
• Ya da tapu değişikliği mahkeme kararı ile gerçekleşir, idari bir emirle tapu kaydında değişiklik yapılamaz.
Kanunlarımıza göre tapu kayıtlarında değişikliği gerçekleştirebilmeni üçüncü bir yolu da yok.
Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı arazideki tapu mülkiyeti değişikliğinde ikisi de olmadı.
• Taraflar anlaşmadı.
• Tapu kayıtlarındaki değişiklik mahkeme kararıyla olmadı.
Peki ne oldu? İdari bir emirle Şehir Üniversitesi’ne kayıtlı arazideki tapuda mülkiyet değişikliği yapıldı. Hem de devam etmekte olan bir yargılama süreci varken. Danıştay’ın kararının açıklanması bile beklenmedi.
Ülkemizin hukuksuzluk, adaletsizlik, özgürlükler alanında geçmiş sicili pek iyi sayılmaz. Yaşanan hukuksuzluklara, adaletsizliklere, yargının siyasallaşmasına dair tonlarca örnek hukuk tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.
Yaşanan hukuksuzluklar tarihimizde idari bir emirle tapuda mülkiyet değişikliği yapıldığına dair bir örnek yoktu, şimdi oldu.
***
Şimdi arkasında “Şehir Hatırası” yazan şu fotoğrafa dikkatlice bakın.
Fotoğraf Şehir Üniversitesi’nin 2010 – 2011 Akademik Yılı açılış töreninde çekilmiş. AK Parti iktidarının onuncu yılında Şehir Üniversitesi ise ikinci yılında.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı. Tayyip Erdoğan Başbakan… Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı…
Fotoğraftaki mutluluğu görüyorsunuz değil mi? Hepsi mutluluk içerisinde gülümsemiş. Fotoğraf karesine girmeyen ancak gülümseyerek verilen bu poza şahitlik eden pek çok AK Partili siyasetçi, milletvekili ve bürokrat var.
Çünkü Şehir Üniversitesi AK Parti’nin gurur duyacağı bir üniversite. Nitekim dönemin Cumhurbaşkanı Gül’ün de dönemin Başbakanı Erdoğan’ın da yaptıkları açıklamalara medar-ı iftihar ifadeleri ve üniversitenin büyük başarılara imza atacağına dair güzel temenniler damgasını vurmuş.
Açılışta öğrenciler adına konuşan Cenk Arslan’ın özgüveni Gül’ün oldukça dikkatini çeker. Gül konuşurken Arslan’ı işaret ederek şunları söyler:
“Burada değerli öğretim üyelerimize seslenmek istiyorum, işte öğrencileriniz. Demek ki böyle öğrencileriniz olacak. Dolayısıyla çok şanslısınız hem de çok uğraşacaksınız herhalde. O sinyali de kendisi (Cenk Arslan) konuşurken zaten verdi. Burada 4 yıl geçtikten sonra mezun olurken kim bilir nasıl bir konuşma yapacak. Bu üniversitenin küresel çapta bilimsel gündem oluşturacağına inanıyorum. Sizin başarınız Türkiye’nin başarısı olacaktır. ” (5 Ekim 2010)
Açılış törenine Esra ve Sümeyye Erdoğan’la giden dönemin Başbakanı Erdoğan da hayran kalır, oldukça esprili bir konuşma yapan ve Youtube’un açılmasını isteyen Cenk Arslan’a…
Konuşmasına Arslan’ı işaret ederek “Ceketimi ve kravatımı çıkartacaktım. İşi o noktaya getirdi” övgü sözleriyle başlayan Erdoğan şunları söylemişti:
“Dragos Yerleşkesi’nin de faaliyete geçmesiyle İstanbul Şehir Üniversitesi, sadece ülke içinde değil, uluslararası alanda da iddia sahibi olacak, uluslararası bir bilim kuruluşu haline gelecek, kalitesiyle, standartlarıyla öne çıkacaktır. Üniversitenin ismi için ‘şehir’ kelimesinin seçilmiş olmasını çok anlamlı buluyorum.” (5 Ekim 2010)
***
Dokuz yıl geçti aradan. Şehir Üniversitesi Gül’ün ve Erdoğan’ın başarı temennilerini boşa çıkarmadı. Kısa sürede ülkemizin medar-ı iftiharı olabilecek bir eğitim düzeyine kavuştu. Dünya çapında isim yapmış bilim insanlarını ders vermesi için getirdiler. Cenk Arslan ve başka yüzlerce özgüvenli Cenk Arslan mezun oldu Şehir Üniversitesi’nden.
O fotoğrafın çekildiği tarihten bu yana ülkemizde de AK Parti’de de pek çok şey değişti. O fotoğraftaki üç isimden ikisi Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gönül verdikleri, emek verdikleri partilerinden ilkesel ve etik değerlerden uzaklaştığı gerekçesi ayrıldılar.
O fotoğraf başka bir acı gerçeği anlatıyor bugün.
İktidar koltuğunun acımasızlığını, merhametsizliğini…
Siyaseten yollar aynıyken üniversite ile gurur duyulduğunu, siyaseten yollar ayrılığında üniversitenin kapısına kilit vurulabileceğini…
Siyasetin pazarlık masasında kurban edilmeyecek hiçbir kurumun ve değerin olmayacağını...
Ülkemizin en iyi üniversitesi gözler göre göre, kulaklar duya duya siyaset meydanında kurban verildi.
Herkes sustu. O fotoğraf çok şey anlatıyor. Suskunluğu da anlatıyor acımasızlığı da…
O fotoğraftan geriye hüzün kaldı. Şehir Üniversitesi’nin başına gelenler 18 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin nereden nereye geldiğinin hikayesidir aynı zamanda.
***
Şehir Üniversitesi’nin başına gelenler dindar muhafazakar kesimin ahlaki üstünlüğünü, merhametini nasıl yitirdiğinin de hikayesidir. Şehir Üniversite’sinin başına gelenler AK Parti’den ilkesel sebeplerle ayrılanların dahi nehrin iki ucuna nasıl düştüğünün hikayesidir.
O fotoğraftan geriye, o karenin içinde olmayan ancak o kareyle birlikte anılacak olan Ömer Dinçer Hocanın “Öğrencilerimizi, öğretim üyelerimizi hırpalamayın, üniversitemizin itibarıyla oynamayın. Bu haksızlığı bir önce çözün. Daha fazla zulmetmeden gelip üniversiteyi alın” feryadı kaldı.
Hukuksuzluk bitirilmedi. Üniversiteyi aldılar. Hem de olanca hukuksuzlukla. Olayın siyasi olduğunu gözler göre göre, kulaklar duya duya…
Şehir Üniversitesi’ne bu acımasızlığı, hukuksuzluğu reva görenler başka bir iktidar olsaydı yer yerinden oynamaz mıydı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024