Elif ÇAKIR
Hukuk devletinde adalet mahkemede aranır, çünkü tecelli edeceği yegane yer orasıdır. Bizde ise iktidar kendi açısından önem verdiği davalara müdahalelerde bulunduğu için maalesef yargıya güven duyulmuyor.
Yargıya güven duyulmuyor çünkü kamuoyu belirli davalarda tutuklama ya da tahliye kararlarının çıkacağını mahkemelerden önce iktidar yetkililerinden öğreniyor.
***
Deniz Yücel davasını hatırlıyorsunuz değil mi?
27 Şubat 2017 tarihinde gözaltına alınan ve tutuklanan Die Welt gazetesinin muhabiri Deniz Yücel davası bunun en güzel örneklerinden biridir. Bütün süreç gözler önünde yaşanmıştı. Deniz Yücel daha gözaltına alınır alınmaz, iktidar medyası tarafından “Alman ajanı” ve “terör örgütlerinin işbirlikçisi” ilan edilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktığı bir televizyon kanalında, daha hakkında herhangi bir iddianame hazırlanmayan Yücel ile ilgili olarak, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, mahkemelerimizin adil, yargımızın bağımsız ve tarafsız kararlar verdiğinin altını çizdikten sonra “Elimizde görüntüler, her şey var. Bu tam bir ajan terörist. Ben bu makamda olduğum müddetçe iade edilmeyecek” demişti. (14 Nisan 2017)
Gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanması Almanya ile Türkiye arasında ciddi gerilime sebep olmuştu.
Süreci hatırlamaya devam edelim…
Binali Yıldırım 14 Şubat 2018 tarihinde ilişkileri düzeltmek üzere Berlin’e gitmişti. Almanya Başbakanı Merkel ile yapacağı görüşmenin öncesinde Deniz Yücel ile ilgili “Ben onun kısa zaman içinde serbest kalacağını umuyorum. Kısa bir sürede gelişme olacağı görüşündeyim” demişti. Bu açıkça yargının yapacağı işlemin önceden beyan edilmesiydi. Öyle de oldu… Bir yıldır hazırlanmayan iddianame 24 saatte hazırlandı, mahkeme tahliye kararı verdi. Ve Denize Yücel 16 Şubat’ta Almanya’ya uçtu.
***
Rahip Brunson da Amerika isteyince tahliye edilmemiş miydi? Nitekim ABD Başkanı Trump Brunson’un tahliyesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etmedi mi?
***
Türkiye’de yerel mahkemeler AYM ve AİHM kararlarını neden uygulayamıyorlar? E, çünkü politikacılar bu kararlara uyulmayacağını yargıçlardan önce dünya aleme ilan ediyorlar…
Hatta AYM mahkemesini “gayri milli” ilan eden iktidar politikacılarımız oldu, Anayasa Mahkemesi’ni “yetki gaspında” bulundu diye suçlayan adalet bakanlarımız oldu.
Dünyada bunların örnekleri yoktur.
Mesela eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun devam edeceğini, tahliye edilmeyeceğini mahkemelerden önce cumhurbaşkanı açılamadı mı?
Siyasetin yargıya müdahalesi dünyada o kadar göze batıyor ki, Osman Kavala başvurusunda AİHM Türkiye’de siyasetin yargıya müdahale ettiğini açıkça kayda geçirdi.
İktidarın hoşuna gitmeyen kararlar veren hakimlerin bir gecede başka yerlere sürüldüğü, dosyalardan el çektirildiği, hatta haklarında sonucu belli olmayan soruşturmalar açıldığı, kritik davaların görülmesine saatler kala hakimlerin değiştirildiği ülkemizin vahim bir gerçeğidir.
Hakimleri bu şekilde değiştiren HSK kamuoyuna tatmin edici hukuki açıklamalar da yapmıyor.
***
Bütün bunlar yaşanırken adaletin mahkemelerde tecelli edeceğine güven duymak kolay mı? Buna dünyayı ikna etmek kolay mı?
Kolay da olmuyor nitekim…
Yargıya güven konusunda yapılan kamuoyu araştırmalarında toplumda her geçen gün yargıya güven duymayanların oranının artmasının sebepleri budur.
Kamuoyu araştırma şirketi ORC’nin Kasım 2019’da yaptığı “Siyasi Gündem” araştırmasına göre, toplumumuzun yüzde 68’i yargıya güvenmiyor, yüzde 20,3’ü kısmen güveniyor, yargıya güvenenlerin oranı ise yüzde 11.7’den ibaret.
Nitekim Türkiye’de yargının üzerinde siyasetin bu kadar etkili olduğu bilindiği için MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Mümtaz’er Türköne hakkındaki “Bir haksızlık varsa, acilen düzeltilmelidir. Dava, tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir” sözleri kamuoyunda heyecan yarattı.
Elbette olması gereken de budur. Adaletin tecelli etmesi için Devlet Bahçeli’nin açıklama yapmasına ihtiyaç olmamalıydı elbette. Mümtaz’er Türköne, aynı davadaki diğer gazeteciler tahliye edildiği halde 4 yıldır tutuklu bulundurulmasının yanlış olduğunu görmek için Bahçeli’nin referansına ihtiyaç olmamalıydı…
İhtiyaç olmamalıydı ama bizim ülkemizde oluyor işte.
E, bizde mahkemeler evrensel hukuka göre davranmayınca adaletin tecellisi için siyaset kaçınılmaz olarak akla gelen bir yol oluyor. Bu elbette ayrı bir konu. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki öncelikli düşünce bir adaletsizlik daha giderilsin de buna sebep ne olursa olsun şeklinde bir düşünce yaygınlaşıyor.
Böylece siyaset hem yargıya müdahalesiyle hem çözüm yolu olarak görünmek suretiyle yargıyı büsbütün gölgeliyor.
Temenni edelim de sadece Mümtaz’er Türköne’nin değil cezaevlerindeki bütün adalet mağduriyetleri bir an önce son bulsun…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024