Etyen MAHÇUPYAN
AKP ile CHP’nin koalisyon üzerinde anlaşamamasının nedenleri olarak içeriğin öne çıkarılması doğal. Ne de olsa her iki tarafın heyetleri saatler süren müzakereleri bu içerik üzerinden yaptılar. Ama anlaşamama nedenini bu alanda aramak yüzeysel kalabilir. Sıkça vurgulanan dış politika sadece Ortadoğu’ya ilişkin farklı yaklaşımları ifade ediyordu ama her iki partinin stratejisi de ABD’nin bölgeye ‘el koyacak’ duruma gelmesinin ardından kadük oldu. Geriye bakıldığında hem AKP hem de CHP’nin geçmişteki Ortadoğu siyasetinin eksik veya hatalı olduğunu söylemek mümkün. Gelecek ise duruma yeniden bakmayı gerektiriyor ve gerçekçi bir pozisyonun iki partiyi birbirine yaklaştırması doğal. Eğitimle ilgili İmam Hatip okullarını ilgilendiren farklılığın da CHP yetkili kurullarında giderildiğini biliyoruz.
Bunların dışında bir koalisyonun oluşmasını engelleyecek anlamlı bir ayrışmadan söz etmek pek mümkün değildi. Tabii ki iki parti arasında keskin bir ideolojik farklılık var ama koalisyon zaten bu farklılığı veri alarak yapılmak durumunda. Diğer bir deyişle eğer gerçekten de koalisyon isteniyorsa, hiçbir parti diğerinin ideolojik alanını ihlal edecek, o partiyi kendi seçmeni nezdinde zedeleyecek bir önerme getirmemeli.
Görüşmeler boyunca AKP tarafında medyatik ve gayet popüler bir ‘engelin’ varlığından söz edildi. Cumhurbaşkanı koalisyonlara inanmadığını söylüyor, ‘oldu oldu, olmadığı takdirde halka gidilmeli’ diyordu. Hatta Başbakan için ‘intihar edecek hali yok’ bile demişti… Ama o cümle o kadar kısa değildi. Erdoğan “ Eğer ilkelerine uygun olmazsa intihar edecek hali yok” demişti. Yani meselenin ideolojik alanı ihlal etmemek olduğunun altını çizmekteydi. Nitekim Erdoğan’ın cümlesi aynen CHP için de geçerliydi. CHP de, eğer ideolojik alanı ihlal edilirse koalisyona ‘evet’ diyemezdi, çünkü kendi gözünde varlık nedeni ortadan kalkardı.
Dolayısıyla sorulması gereken soru şu: Acaba iki partiden herhangi biri koalisyon görüşmeleri içinde diğerinin kimliksel ve zihinsel temelini rencide edebilecek bir şart öne sürdü mü? Cumhurbaşkanı’nın isteksiz olduğu telkinlere karşın, AKP’nin böyle bir koşulunu duymadık. Unutmamak lazım ki seçimi koalisyona yeğleyen sadece Erdoğan değildi. AKP’nin neredeyse bütün teşkilatı ve tabanı ilkesel açıdan bu işbirliğine sempatik bakmıyordu. Ama yine de Başbakan muhtemel koalisyonu CHP açısından zora sokabilecek ideolojik bir koşul yaratmadı.
Ne var ki bunu CHP için söylemek pek mümkün gözükmüyor. Cumhurbaşkanı’nın yeniden Meclis tarafından seçilmesi örneğinin gösterdiği üzere, CHP ancak tek başına iktidara geldiğinde mümkün olabilecek bir şartı öne sürebildi. Bu teknik bir düzenleme değildi… AKP açısından bakıldığında halkı yeniden ikincil kılabilecek bir muhtemel değişimin de zeminiydi… Diğer bir deyişle CHP, koalisyonun küçük ortağı ve iktidara gelmesi zor bir parti olmasına karşın, AKP’nin ideolojik kazanımının geri alınmasını isteyebildi.
Buna başka örnekler eklenebilir. Ama görünen o ki CHP’nin AKP hazımsızlığı, AKP’nin CHP hazımsızlığından çok daha fazla… Bu da CHP’nin ‘olabilir’ olanı zorlayacak bir rasyonalite içinde davranmasını zorlaştırdı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024