Fehim TAŞTEKİN
ABD Başkanı Donald Trump, Noam Chomsky’nin ‘narsist bir megalomanın eylemleri’ diye tanımladığı Orta Doğu planlarını çok boyutlu olarak dayatıyor ama lastik bir türlü yol tutmuyor.
Arapların İsrail değil İran’a odaklanması, Körfez ülkelerinin daha fazla silah satın alarak savunma devlerini mutlu etmesi, gerilimdeki sapma sayesinde İsrail’i Filistin sorunundan kurtaracak ‘Yüzyılın Anlaşması’nın Arap aleminde sindirilmesi, bu arada Suriye’nin dizaynını kolaylaştıracak koşulların yaratılması ve Irak’ın ‘Arap Kalbi’ne döndürülmesi… Bu sarmal bir ‘kuşatma ve teslim alma’ konseptini tamamlıyor.
‘Yüzyılın Anlaşması’nı pazarlayan ekibin başındaki emlak simsarı Jared Kushner’in görevi ‘toprak, dönüş, devlet olma’ haklarıyla içerik kazanmış bir siyasal gerçekliği tamamen Filistinlilerin iktisadi refahına indirgeyip Arap kasasını buna finansör yapmak. İran’la gerilim sayesinde Arap iradesinde bir sapma sağlanırsa burada da işler kolaylaşacak. Bir taşla epey kuş.
Kushner’e Orta Doğu’daki temaslarında azılı İsrail müdafi iki kişinin yanı sıra İran’a yaptırımların koordinatörü Brian Hook’un eşlik etmesi İran ve Filistin dosyalarının paralel yürütüldüğü anlamına geliyor. Arapları 26-27 Haziran’daki Manama konferansına hazırlamak için yollara düşen Kushner, Ürdün’de Kral Abdullah’tan “İki devletli çözüm şart” öğüdünü aldı. CNN’e göre Kral böylece kırmızı çizgiyi çekti. Kral kıskaç altında ve mutsuz.
İsrail’deki siyasi gelişmeler de Kushner’in işini zorlaştıracak nitelikte. Trump’ın ‘büyük adam’ dediği Başbakan Benyamin Netanyahu’nun hükümeti kuramaması üzerine Knesset kendini feshedip eylülde erken seçime gitme kararı aldı. Yüzyılın planı için fiyasko öngörüsü güçlendi.
***
Gelişmeler eş zamanlı ilerliyor ve bir sürek avını andırıyor. Bu hamlelerin öteki yüzünü oluşturan İran konusunda kakofoni büyük ama eylem-sonuç ilişkisi orantısız. İran’ı ekonomik olarak çökertme stratejisinin yoğunluk kazandığı günlerde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) açıklarında 4 gemi ile Suudi Arabistan’ın iki petrol pompasını vuran ‘faili gizemli’ saldırılar İran’a karşı Arap cephesi için itici faktör oldu.
Suudi Kralı Selman, “İslam’ın saldırı altında olduğu” imasıyla, genelde siyasal işlerin döndüğü Riyad ya da Cidde yerine Mekke’de Arapları etrafına topladı. Sırayla Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın zirvelerine ev sahipliği yapan Kral Selman, özellikle ilk iki toplantıda, Araplardan İran’a karşı caydırıcı bir duruş istedi. İran karşıtlığındaki kesiflik, Suud-Emirlikler-Mısır-Bahreyn dörtlüsünün Katar’a yönelik tecridini de kırdı. Katar Başbakanı Abdullah bin Nasır el Sani zirvelere katıldı.
Zirvelerin arifesinde Trump yönetimi, BEA ile yılbaşında imzalanmış Savunma Ortaklık Anlaşması’nı yürürlüğe soktu. Ayrıca Trump, İran tehdidini gerekçe yapıp Kongre’yi baypas ederek Suudi Arabistan ve BAE’ye 8.1 milyar dolarlık silah satışına onay verdi. Ateşle dansın kısa gün kârı. Silah anlaşmaları Yemen savaşındaki insani durum ve gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi üzerine sözde yaptırım olarak dondurulmuştu.
Arap Birliği zirvesinin ardından Genel Sekreter Ahmed Ebu Geyt, “Arap Körfezi’nin güvenliğinin Arap milletinin güvenliğinin bir parçası olduğu” vurgusuyla İran’a sert mesajlar verdiklerini aktardı. Anlaşılan İranlıların ‘Fars’, ötekilerin ‘Basra’ dediği Körfez’e ‘Arap’ diyerek hayli sert durmuşlar. Bihakkın Tahran’da yer yerinden oynamıştır! Tam bu sırada İran kentlerinde kitleler Kudüs Günü vesilesiyle yürüyordu ya orası ayrı!
Zirvelerde hiçbir Arap lideri kalkıp “Yemen’i yerle yeksan etmenizin karşılığında Husiler bu roketleri gönderiyor olmasın” demedi. Diyemez de! Harika bir zamanlama ile Abu Dabi’ye teşrif eden savaş çığırtkanı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, “Saldırıların arkasında İran var” dedi, aksi yönde bir cızırtı cesaret ister. Suudiler de 56 ülkeden gelen konuklar, Cidde Havaalanı’na iner inmez görsünler diye Husilerin gönderdiği füze, insansız hava araçları ve mühimmat parçalarını sergiledi. Görün ve susun!
Bir tek İran ile ABD arasında kalmanın kavrulmuşluğuyla Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih geri durdu, aklıselim telkin etti.
Bu güç birliğinin değerini görmek için geri dönüp 2015’ten beri pişirilen bir Arap NATO’su vardı, o ne oldu diye de sormalı. Pakistan ve Mısır’a bel bağlayan bir ordu projesi. 40 bin askeri olacaktı. Geçen kasımda Mısır’da Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Kuveyt, Ürdün ve Mısır bir giriş kabilinden ‘Arap Kalkanı’ adıyla bir tatbikat düzenlemekten ileri gidemedi. Üstelik Mısır daha sonra ciddiyetsiz bulup çekildi. Abdulfettah Sisi, Körfez’e diyet borcu yüzünden buna razı geldi ama İran tehdidi Mısır için geçerli bir sebep değil. Pakistan da karmaşık dengeleri yüzünden komşusu İran’la bozuşmak istemiyor. Haliyle 4 yıldır Arap NATO’sunu ete kemiğe büründüremeyen, Yemen’de yalın ayaklı Husilerle baş edemeyen, el attıkları başka yerlerde tökezleyip duran Suud-BAE ikilisinin zirvelerden devşirebileceği fazla bir şey yok. Ayrıca bu birlik görüntüsünün altında büyük bir karmaşa yatıyor; birbirine diş bileyenler alenen yürütemedikleri kavgalarını İran halısının altına süpürüyor.
***
Kralın gönlünü hoş eden Mekke’deki bu duruş, ABD’nin de elde etmek istediği görüntü. Bu belki İran’ın Arap dünyasında nispeten tecrit olmasına yarayabilir. Ne var ki bu konsolide gerilimle Orta Doğu’da çözebilecek hiçbir sorun yok. İran karşıtı bir cepheleşmenin damat Kushner’in planını kolaylaştıracağı beklentisi de sorunun tabiatıyla uyuşmuyor.
Beyaz Saray, 19 Mayıs’ta, ‘Refah İçin Barış’ başlığını taşıyan Manama konferansı için “Ekonomik yönetişimin güçlenmesi, insan kaynaklarının gelişimi, özel sektörün hızla büyümesi dahil Filistin halkına müreffeh bir gelecek için çerçeve oluşturacak” sunumunu yaptı. Laftaki cazibeye bakar mısınız? Deniliyor ki ‘Para veriyoruz, davanızdan vazgeçin!’
Manama’ya gitmeyeceğini belirtip, “Sonuçlarını kabul etmeyeceğiz. Bize hayal satıyorlar. Yüzyılın utancının da ekonomik çalıştayın da cehenneme kadar yolu var” diyen Filistin lideri Mahmud Abbas niye burun kıvırıyorsa!
Sanırsınız Filistinliler her gün bir parça yitirdikleri Doğu Kudüs’te, apartheid kafesinde nefes alamadıkları Batı Şeria’da, açık hapishaneye dönen Gazze Şeridi’nde kurtarıcı Kushner’i bekliyor!
Görüntüde Arap liderler 2002’de sundukları ‘Arap Barış Planı’na hâlâ bağlılar. 1967 sınırları üzerinden Filistin devletine yapılan vurgu mutat olduğu üzere Mekke bildirisinde de yer aldı. Fakat Körfez medyası, İsrail’e el veren liderlerin aklında olanı zikretmekten geri durmuyor: “Neyi reddettiğimizi biliyor muyuz? İçeriğini bir görelim sonra karar verelim. BM’nin taksim planını reddettiğimiz 1947’deki hataya tekrar düşmeyelim.”
Arap liderleri defalarca Filistinlilere ihanet etse de “Filistin’i sattılar” yaftasından kaçınma gereği duyuyor. Ayrıca ‘ihanete uğramış Filistin’, İran nüfuzunun gerekçesi. Bunu da gözardı edemiyorlar.
Kelamı bağlarsak; İran tehdidiyle Arapları yönlendirmek ne Tahran’la sorunların çözümüne yardımcı olabilir ne de Filistin’de hedeflenen çözülmeyi temin edebilir. Evet, sorunlar gerçek ve yakıcı ama taraflar birbirinin yüzüne bakmadan bunları çözemezler.
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025