Fehmi KORU
Kendim hiç anlamam, etrafımda da yardımcı olabilecek kişiler yok, bu sebeple iktidarın falına bakamıyorum.
Şaşırdınız mı? Şaşırmayın. AK Parti ile MHP arasındaki iktidar ortaklığının seyrini okuyabilmek için ya falcı olmak gerekiyor ya da şifre çözücü…
Faldan anlamadığıma göre şifre çözmeye çalışmaktan başka çare yok.
İktidarın iki ortağı arasında iyi gitmeyen bir şeyler olduğu belli, ancak AK Parti de MHP de dışarıya bunu yansıtmama gayretindeler.
MHP ve lideri Devlet Bahçeli, 31 Mart yerel seçimi sonucundan rahatsız. MHP çoğu büyükşehirde ortağı lehine fedakarlıkta bulunup aday çıkarmamıştı, ancak AK Parti buna rağmen oralarda da başarısız kaldı.
Fedakarlık yüzünden MHP’nin oy oranı çok düştü.
Rahatsızlığı büyüten, seçimden birinci çıkan CHP’nin genel başkanının ‘normalleşme’ adıyla başlattığı sürece AK Parti’nin olumlu yaklaşması oldu. Tayyip Erdoğan ile Özgür Özel’in görüşmelerinden hoşlanmadı Devlet Bahçeli.
Hatta, Bahçeli, bu görüşmelerin MHP’yi iktidardan dışlamaya kadar varabileceğini düşünmüş de olabilir.
Böyle bir kuşkuyu, 2002 öncesinde, DSP-ANAP-MHP koalisyonu sırasında da duymuştu Bahçeli; ANAP’ın MHP yerine DYP ile yola devam etmek niyetinde olduğu kuşkusu, Bahçeli’yi, erken seçim talebinde bulunmaya sevk etmişti.
Yerel seçim sonrasında, AK Parti’de, ikinciliğe düşmenin faturasını MHP ile koalisyona çıkartanlar bulunduğu biliniyor. Partinin danışma toplantılarından dışarıya sızan bilgiler bu yolda.
Ortağına alenen CHP ile koalisyon yapması teklifinde bulundu Bahçeli.
Meydan okuma edasıyla…
Kulislerin rahatsızlık haberleriyle meşgul olduğu ortamda, MHP lideri, birbiri ardına anlaşılması zor çıkışlar yapmaktan geri durmadı.
Ferdi Tayfur’un, sözlerinin ilk dörtlüğü, “Hep köle misali zincire vurdun / Ben sana dost oldum, sen düşman oldun / Sen beni kendine göre mi buldun? / ‘Hainsin’ diyorsam söyleten sensin” olan şarkısı eşliğinde yürüdü Devlet Bahçeli…
Çözüm bekleyen şi·freli bir videoydu yayınlanan…
İşin gerçekten anlaşılmaz yönü, bu ve başka sitem dolu mesajların göndereni ile muhatabının, süreç içerisinde birden fazla görüştükleri gerçeğidir.
İki lider -Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli- Külliye’de veya evde bir araya geldiklerinde, aralarındaki sorunları görüşmüyorlar mı?
Görüşmüyorlarsa, neden bir araya geliyorlar?
MHP liderinin partisinin grup toplantılarındaki şifreli serzenişleri ve anlamlı sözleri dikkat çeken şarkılar eşliğinde yürüyüş videolarının altında yatan anlamları çözmeye çabalarken, çözüm bekleyen yeni bir şifre kamuoyu karşısına çıktı.
Üzerinde “Allah bana yeter” yazılı kallavi bir yüzüğün eşlik ettiği eliyle bir dosya tutan Devlet Bahçeli fotoğrafı…
Bir suikasta kurban giden Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş’in davasının mahkemede görülmeye başlandığı bir sırada gündeme sokulan bu fotoğrafla ne anlatılmak isteniyor olabilir?
Sinan Ateş’in öldürülmesine ilgisiz kalmaları garipsendiğinden, Devlet Bahçeli’nin davanın adil bir sonuca ulaşmasını istediği için bu mesajı verdiği söylenemez.
Neden öyleyse?
Siyasi hayatına MHP’de atılmış, şimdi kendi partisi bulunan bir genel başkan -Ümit Özdağ- iktidarın bilinmesini arzu etmeyeceği türden bilgiler içeren bir dosyayı, AK Partili bir eski bakanın MHP’ye verdiğini, fotoğrafın muhtemelen onu hatırlatma amaçlı gündeme sokulduğunu söyledi.
Geçmişte ‘dosyalı muhalefet’ kavramını duymuştuk; Osman Bölükbaşı’dan Süleyman Demirel’e bunun ustaları vardı.
Bu da ‘dosyalı ortaklık’ herhalde
Tam bu sırada eski bakan Süleyman Soylu’nun AK Parti’yi terk etmeye hazırlandığı duyulmasın mı?
Bundan 22 yıl önce içinde yer aldığı koalisyonu bozarak AK Parti’yi iktidara taşıyan Devlet Bahçeli bu defa tam tersini mi yapıyor?
Seçim olmasın diye…
Özel Harekat Başkanlığı’na gidip orada emniyet müdürlerine el öptürmesi de, Bahçeli’nin çözüm bekleyen sonuncu şifreli eylemi…
Şifrenin çözümü için yine Ümit Özdağ’ı mı bekleyeceğiz?
Onu bekleyene kadar bir amatör şifre çözücü olarak kendi yorumumu paylaşabilirim.
Devletin hassas bir kurumunu 15 Temmuz günü ziyaret edip oradakilere elini öptürmesini, “Sorun çözüldü, ortaklık devamda, dava yolunda gidiyor” mesajı olarak yorumluyorum.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025