Fehmi KORU
İki yıl önce yapılan anayasa referandumuna ‘’Yetmez, ama evet’’ dedikleri için pişmanlık duyanlar, bu hafta meydana gelen iki gelişme sonrasında, ‘Evet’ oyu kullanmakla yanlış yapmadıklarını herhalde anlamışlardır.
Bunlardan ilki, anayasada mevcut bir ‘geçici madde’ yüzünden yargılanmaları imkânsız olan 12 Eylül (1980) darbecilerinin müebbet hapse mahkûm edilmeleridir... Diğeri de, Yargıtay tarafından onandığı için kesinleşmiş olan ‘Balyoz’ davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nin devreye girmesi ve mahkûmiyet almış olanlara yeniden yargılanma yolunun açılması...
Mahkûm oldukları halde yeniden yargılanma yolu açıldığı için cezaevinden tahliye edilenler muhtemelen
referandumda ‘Hayır’ oyu kullanmışlardır, ama olsun; sonuçta özgürlüklerine, bizlerin oylarımızla gerçekleşen
anayasa değişiklikleri sayesinde kavuştular...
Dilimizde, adalet konusunda, ‘Adalet mülkün temelidir’den ‘Adaletin kestiği parmak acımaz’a kadar sayısız övücü güzel söz var. Ancak dilimiz o güzellikleri ifade etse bile, aklımız ülkemizde adaletin hassas biçimde tevzi edildiğine kolay kolay inanmaz...
Haksız da değildir inanmayanlar; yarısının diğer yarısıyla mahkemelik olduğu bir toplumda, hemen herkesin anlatabileceği birden fazla çarpık karar örneği mutlaka vardır. Haklı sonunda hakkını almış olsa bile, yargılamaların uzaması yüzünden, çoğu kez iş işten geçmiş olur.
Son yıllarda şikâyet konularına daha öncekilerden vahim bir yenisi eklendi: Yargıya müdahale... Kimi siyasi kimlik taşıyanların, kimi de siyasete ilgi duyan başka güç odaklarının yönlendirmesiyle kararlar verildiğini, yönlendirilmiş davalar yüzünden pek çok kişinin mağduriyet yaşadığını ileri sürüyor.
Artık bir iddia olmaktan çıktı bu son şikâyet konusu, özellikle de Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘yeniden yargılama’ kararından sonra...
Yargıya yargı dışından müdahaleler yalnızca adalet duygusunu zayıflatmakla kalmıyor, davaları çerçevesi dışına çıkartarak doğru kararlara ulaşılmasını da imkânsız hale getiriyor. ‘Balyoz davası’ sözgelimi; aslında ülkemizin son 50 yılda alıştırıldığı bir siyasete müdahale girişimiyle ilgili olduğu için ve zamanlaması itibariyle, dört başı mamur bir yargılamaya müsaitti; ancak müdahaleler yüzünden içinden çıkılmaz bir hal aldığı gibi, çıkan kararlar da adalet duygusunu tatmin etmedi.
‘Darbe girişimi’ ile irtibatlı olduğu ve darbeler genellikle askerin en tepe kademelerinde kotarıldığı halde, ‘Balyoz davası’ kapsamında, çok sayıda küçük rütbeli de yargılandı. Anayasa Mahkemesi temel iki tanığın dinlenmemesini ve en belirgin kanıtın yeterince incelemeye tâbi tutulmamasını ‘yeniden yargılama’ gerekçesi saydı.
Eksiklik neden/nereden kaynaklanmış olabilir dersiniz? Evet, yersiz müdahalelerden...
Hep öyle olur; özellikle hukuk alanında, adalet dağıtılırken, şartları zorlar ve yanlışlıklar yapılmasına izin verirseniz, bununla erişmeyi umduğunuzun tam tersi bir tabloyla karşılaşmanız mukadderdir. Bazen sanık sayısını gereksiz yere çoğaltır, kanıt icat eder, tanıklıkları engellersiniz, bu yolla husumetiniz olan bir kadroya zarar vermeyi amaçlarsınız; ama sizin müdahaleleriniz yüzünden gerçekten suçlu olanlar da cezasız kalabilir...
Adaletin eksiksiz ve müdahalesiz gerçekleştiği bir hukuk devleti olma arzunuz kursağınızda kalır.
Ele güne rezil olmanız da cabası...
İyi ki referandumla anayasa değişiklikleri gerçekleşti; hiç değilse bu gerçeği daha iyi görebiliyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025