Fehmi KORU
Herkes “Batı Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız” görüşünü kabul etmiş görünüyor; ama nedense ben “Batı bizden umudunu kesti, Rusya ile ve onun müttefikleriyle buluşmamızı, kendileriyle arayı açmamızı istiyor”düşüncesindeyim…
Galiba böyle düşünen bir ben varım.
Dün gün boyu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın St Petersburg ziyaretindeydi aklım. Geziyi onun yanında izleyen meslekdaşların ekranda ifade ettikleri yorumları dinledim; akşam da diğer kanaat önderlerini…
Hepsi, neredeyse tek bir ağızdan, aynı görüşü savundu.
Yabancı basın da öyle.
Alman Bild gazetesi “Bu ziyaret büyük kaygı yaratıyor” diye yazmış… Ziyaretten birkaç gün önce, İngilizFinancial Times (FT) gazetesi de, “Moskova ile Ankara yaklaşıyor diye Batı rahatsız” başlıklı bir değerlendirme yayımladı.
Bild’i bilmem, okusam da anlamam, ancak FT değerlendirmesi bir tuhaftı: Gazeteye konuşan Rus ve Türk kaynaklar söylemiş Batı’nın ziyaretten tedirgin olduğunu; aynı tespiti tekrarlayan tek bir Batılı kaynak yok yazıda…
Yetinmedim, bu sabah da gazetelere şöyle bir göz attım; yine “Batı tedirgin” teşhisi sayfalarda en mutena yeri işgal etmekteydi.
Türkiye’ye düşen çok-yönlü dış politika…
Haklı olabilirler elbette; NATO ittifakı içerisinde yer alan, Avrupa Birliği (AB) üyesi olma yolunda bir ülkenin, farklı bir ittifakın lideriyle yakınlaşması, AB yerine Şanghay Beşlisi ile birlikte olmak ister görünmesi, Batı için tedirginlik kaynağıdır.
Ancak, Batı medyasını izleyenlerimiz biliyor: Avrupa’da bazı ülkeler “Türkiye artık NATO içerisinde yer almamalı” noktasına gelmiş bulunuyor; AB’nin ülkemizle üyelik müzakerelerinin sona ermesini isteyenler ise daha da fazla.
Her iki arzuyu birden yerine getirmenin kapısını, Türkiye’nin Rusya ile ‘ittifak’ görüntüsü içerisine girmesi aralayabilir.
“Türkiye’nin AB’yle ilişkisi kesilsin ve NATO’dan da çıksın” diyenler Rusya ile yakınlaşmamıza sevinebilir bile…
Ülkemizin yalnızca Batılı ülkeler ile yakın olmasını, Batılı olmayan kurumlarla ilişkilerden uzak durmasını hiç istemem. Sadece Batı ile de değil. Bazı Batılı olmayan ülkelerle aramızda beliren ilk ihtilâfta ‘küs’ hale gelmemiz ve öyle durmamızın aleyhimize çalıştığını defalarca yazdım.
Artık ‘Soğuk Savaş’ dönemi bitti ve o dönemin keskin şartları dünyada geçerli değil. Varşova Paktı’nın pek çok ülkesi NATO içerisinde; buna karşılık aynı dönemde birbirlerine düşman olan Moskova ile Pekin ‘Şanghay Beşlisi’ üyeleri…
Böyle bir dünyada, Türkiye, coğrafi üstünlüğünü çok-yönlü dış politikayla değerlendirebilir.
Değerlendirebileceğini 15 yıllık AK Parti iktidarının ilk 10 yılında göstermedi mi?
İsrail’in aşırılığını Türkiye törpüleyebiliyordu
Politikalarını beğenmediği İsrail ile görüşebilir haldeyken, yalnız Filistinliler adına rahatlatıcı arabuluculuklara soyunmakla kalmamıştı Türkiye; ‘Esed’in henüz ‘Esad’ olduğu dönemde birbirleriyle doğrudan görüşemeyen İsrail ile Suriye’yi telefon diplomasisiyle konuşturabiliyordu da…
Jeti düşene kadar Rusya en ciddi ekonomik partnerlerinden biriydi ülkemizin; aradaki mesafenin kısalığı Ruslar için Türkiye’yi ilk tatil destinasyonu haline getiriyor, narenciye başta olmak üzere tarım ürünlerimiz Rus mutfaklarının vazgeçilmezi oluyordu.
Buna karşılık Rus doğalgazı ile ısınıyoruz, sanayimiz yine doğalgaz sayesinde tam gaz gidiyor…
Türkiye’nin İsrail ile görüşebilir olması Filistinliler dahil Arapları, Rusya ile kapsamlı ekonomik bağları AB ve ABD’yi pek rahatsız etmiyordu.
Neden etsin ki?
İslâm Dünyası’nda yaşayanlar açısından, eşit şartlarda Batı ile ilişki kurabilen, herkesle görüşebilen, çok yönlü politikası sayesinde ekonomisi her geçen gün daha güçlenen Türkiye, kendisine ‘gıpta ile bakılacak’ ve‘örnek alınacak’ bir ülke statüsüne sahipti.
İzlenen çok yönlü dış politikadan Türkiye itibar kazanıyor, gelir sağlıyor, Türkiye’nin dostları da kendi‘düşmanları’ ile görüşmeleri gerektiğinde nereye müracaat edeceklerini biliyorlardı.
Doğrular ve yanlışlar…
Hiç kuşkusuz, Türkiye’nin geçen yılın kasım ayından bu yana ilişkileri sıfır noktasına inen Rusya ile bağlarını tamir etmesi doğru bir adımdır. Bu ilişkileri ekonomik alanla sınırlı bırakmayıp kültürel ve sosyal alanlara da yayması, bağları bir daha asla kopmaz hale getirmesi akıllıca bir davranış olur.
Fakat hepsi bu kadar…
Rusya ile Türkiye’nin bundan öte bir yakınlığa sahip olmaları, ‘ittifak’ ilişkisine girmeleri, dıştan bakıldığında ‘mümkün’ görünse bile, tarihsel arka-plan ve pratik şartlar düşünüldüğünde pek makul değildir.
Tarihsel arka-planda, Rusya’nın İstanbul/Yeşilköy’e, Erzurum ve Trabzon’a kadar asker yığması, 2. Dünya Savaşı sonrası şartlarda Kars ve Ardahan’ı Türkiye’den talep etmesi, Montrö Antlaşması ile belirlenmiş Boğazlar’ın statüsünü kabulde hâlâ zorlanması gibi olumsuzluklar var.
Moskova’da yönetimde bulunanlar, Çarlık döneminde de Sovyetler Birliği zamanında da, Türkiye’yi‘potansiyel ortak’ olarak değil bir ‘rakip’ olarak gördüler hep; şimdi de öyle görüyorlar.
Yakınlaşabilir iki ülke, birbirlerini tamamlayıcı özelliklerinden iki taraflı yararlanabilir, ama ilişkileri ‘ittifak’çizgisine taşımak Türkiye’nin aleyhine çalışır.
Ankara her zaman bu bilinçle yaklaşmıştır Rusya ile ilişkilere…
Türkiye, Batı’nın en doğu ucudur
Batı ile ilişkiler ise Türkiye için farklıdır.
Türkiye coğrafi olarak Batı’nın en doğu ucu olduğu kadar, geçmişte de bugün de, zaman zaman biraraya gelemeyecek görüntüsü veren iki uygarlığın buluşma noktasıdır da. ‘Doğu Roma’nın mirasçıdır Türkiye. Türkiye’yi dışlamış veya Türkiye tarafından dışlanmış bir Batı’nın, hem bir bütün olarak İslâm Dünyası ile, hem de kendi ülkelerinde yaşayan Müslüman azınlıklar ile sorunları çok daha büyüyecektir.
Çatışmalar daha içinden çıkılmaz hal alabilir, dünyamızı daha yaşanmaz kılabilir.
Emperyalizmin şâiri İngiliz Rudyard Kipling bizde nedense ‘beyaz adamın lâneti’ diye çevrilmiş şiirinde, Batı’nın Batılı-olmayan toplumlara karşı sorumluluğundan aşağılayıcı ifadelerle söz eder.
Tam öyle değilse de, Türkiye’nin de, bugünün dünyasında, iki uygarlığı birbirinden kopmadan yan yana yaşamasını sağlamak gibi bir sorumluluğu var.
Bunu, en iyi, Batı ile ilişkilerini üst düzeyde tutarak sürdürebilir Türkiye.
Elbette Batı’nın vicdanının pîr-ü pâk olmadığını, ‘İslâm’ denildiğinde pek çok Batılı’nın tüylerinin diken diken olduğunu biliyorum.
‘İttifak’ ilişkisi içerisinde bulunduğumuz Batılı ülkelerin, ülkemizin geçirdiği 15 Temmuz’daki uğursuz darbe girişimine şaşı baktıkları da ortada; sanki darbe başarıya ulaşsaydı daha mutlu olacakları görüntüsünü verdiler…
Doğru bunlar.
Ancak yine de… İpleri koparan olmamak gerekiyor.
Zaten en başta söyledim: Sanki ipleri koparmak isteyen Batı da, bunu bize yaptırmak ister gibiler…
Hiç değilse bana öyle geliyor.
Fırsat vermemeli.
İlgili Yazılar:
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025