Fehmi KORU
Yılbaşı gecesi Reina‘da 39 kişiyi öldüren caninin yakalanması çoktandır kötü haberler almaya alışmış ülkemiz insanına iyi geldi.
Bunda caninin canlı yakalanması önemli bir unsur elbette…
Abdulgadir Masharipov‘un canlı yakalanması arkasındaki örgüt ve kendisi gibi teröre bulaşmış veya bulaşmaktan çekinmeyecek başka tetikçiler hakkında bilgi sahibi olunmasını getirebilir düşüncesine bağlı bir sevinç bu.
Nitekim, gazetelerdeki yorumlar da bu yolda.
Acaba caninin aramızdan biri olmayışı, aynı caddeleri, sokakları paylaşmadığımız uzaklardan gelmiş birine eylemin yaptırıldığı düşüncesi de sevinmemizin bir başka sebebi olabilir mi?
Galiba öyle.
Kimsenin sevincini kursağında bırakmak istemem, ama bu iki unsur da karşımızdaki örgütün nasıl bir akla sahip olduğunu gösteriyor ve o akıl sevinmememiz için yeterli bir sebep…
IŞİD modern dönemin başımıza belâ ettiği bir örgüt
Reina canisinin eylemini IŞİD (DEAŞ da deniyor) adına yaptığına herhalde hiç kuşkumuz yok.
Örgütün kendisi de eylemi üstlendi zaten.
IŞİD gibi örgütler, çekirdek kadrosunda, varoluşunu temellendirdiği ‘ideoloji’ ile aralarında birebir irtibat kurulabilecek kişiler bulunsa da, iş eyleme gelince, çok daha farklı bir veri-tabanından yararlanmayı bilir.
Reina canisinin kişiliğiyle ilgili bilgiler ve kendisini harekete geçiren dürtüler bilgimiz dahiline girdiğinde, ”Hani bu adam IŞİD’çiydi?” sorusunu sorma ihtiyacı duyabiliriz.
Aynı örgütle irtibatlı yapılmış 2016 yılına ait eylemlere baktığımızda görünen bu çünkü: Kendisi de ‘gey’ ve içine girip insanları taradığı kişilerle müdavimi olduğu o ‘geybar’da daha önceleri buluşup sohbet etmiş Orlando canisi… Paris’te, Brüksel’de, Berlin’de kanlı IŞİD eylemlerini gerçekleştirmiş tiplerin dinin en temel esaslarıyla ters düşen davranış biçimlerine sahip olması…
Muhtemeldir ki, Reina canisi de o tiplerdendir…
İlk günden ortalığa dökülen ifade kırıntıları doğruysa, birinden aldığı talimatlarla harekete geçtiği anlaşılıyor; öyle olabilir de. Sonuçta bu tipleri istenen gürültüyü kopartacak hedeflere yöneltmek için motivasyonlarını her daim yüksekte tutmaya yarayacak yönlendiriciye ihtiyaç duyulabilir.
Yine bilgiler doğruysa kaydıyla söylüyorum; ‘yönlendirmeye muhtaç bir IŞİD eylemcisi olmak’ Reina canisini, diğerleri arasında bir ‘istisna’ durumuna getiriyor.
Avrupa’da ve ABD’de sahneye konulan IŞİD eylemleri ‘lone wolf’ denilen kendi başına buyruk kişiler tarafından hayata geçirilmişti.
Kuşku duymaya başlasak herhalde yanlış bir iş yapmış olmayız.
Meselâ şu sorumun içinde yer alan kuşku: Gerçekten kendisini yönlendiren biri/leri var idiyse.. o birileri nasıl olup da bu adamın canlı ele geçmesine izin verdi?
Bu tür eylemlerin genel adı ‘intihar eylemi’dir ve böyle bir işe girişen kişinin, eylemi sonunda ölmesi bir kuraldır.
ABD’de, Avrupa’da eylemlerinin sonunda hayatta kalmış kişi yok; onlardan hareketle ulaşılan ‘bağlantılı’ kişiler var ancak…
Türkiye’de de öyle olmadı mı? Ankara’da Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov‘u öldüren genç polis memuru, kendisini teslim olmaya ikna etmeye çalışanlara, ”Ben buraya ölmeye geldim” cevabını vermemiş miydi?
IŞİD fazla uzağımızda sayılmaz
Yılbaşı gecesini kana bulayan caninin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayışı, itiraf etmesek bile, hepimizi rahatlattı.
”IŞİD adına eylem yapan uzaklardan gelmiş biri…”
Rahatlamayalım derim.
Sebebi şu: Yılbaşı eylemi öncesinde yılbaşını kutlamaya hazırlananlara karşı kampanya açanlar bizden birileriydi ve eylem sonrasında ”Oh olsun” anlamına gelen mesajlar da Türkçeydi…
Her eylem, ‘ideoloji’ açısından başarılı olmuşsa, aynı türden eylemler için birer reklâm malzemesidir de…
Fransa’nın Nice kentinde Bastille Günü’nü kutlayan kalabalığın üzerine kamyonunu süren eylemcinin yaptığı, birkaç ay sonra, bir başka eylemcinin eline geçirdiği kamyonla, bu defa Berlin’de Noel için kurulmuş pazaryerine dalıp insanları biçmesi eylemine esin kaynağı olmuştu.
”Eylem yapılacak” istihbari bilgisi geldiğinde, her ülkede şimdilerde ilk yapılan iş, kamyon trafiğinin önünü kesmek oluyorsa.. sebebi budur.
Reina eylemcisinin bıraktığı yerden alıp benzer gürültüyü koparacağını düşündüğü bir başka eylemle devam ettirme sevdasına sahip olabilecek kişiler içimizde yaşıyor mu yaşamıyor mu?
Şimdilerde sormamız gereken soru budur.
Hem sormalı, hem de verilecek cevaba göre tedbirler almalıyız.
IŞİD örgütünün ideolojik cazibesini ortadan kaldıracak ikna faaliyetlerine de ağırlık vererek…
Endişemi paylaşıyorum
Adamın yakalandığına sevinmiyor muyum? Elbette ben de seviniyorum. Sevincimi dünkü yazımda fazlasıyla belli ettim de.
Olaya olduğundan öte anlamlar yüklemek ve bunu yaparken yeni eylemler için propaganda malzemesine döndürmek yanlışına düşmemizden endişeliyim.
Her şeyde mübalağa ederiz de, bu defa sonuç almaya yönelik bir tevazu içerisinde davransak ne olur?
Bütün istediğim bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025