Fehmi KORU
Donald Trump‘ın başkan olarak göreve başlamasını sağlayan yemin törenine kimlerin katıldığını ekrandan izlerken.. bembeyaz saçları ve neşeyle açılmış kocaman ağzıyla eski bir başkana takıldı gözlerim: Jimmy Carter‘a…
Yanında, eşi Rosalynn de vardı.
Zihnim hemen 1980 ABD seçimine kayıverdi.
‘İyi’ Carter kaybetti.. Kumpasçı Reagan kazandı..
ABD’de geçirdiğim iki yılın (1980-1982) ilk önemli olayıydı o seçim…
İran’da devrim olmuş ve Avrupa ülkeleri gelişmeyi öngörebilmiş olsalar bile ABD gelişmeye hazırlıksız yakalanmıştı.
Ardından Tahran’daki ABD büyükelçiliği ‘devrimci’ gençler tarafından basılmış, çok sayıda diplomat, o günlerin modasına uygun bir eylemle, ‘rehin‘ alınmıştı.
Jimmy Carter‘ın onları kurtarmak için izin verdiği askeri operasyon çöl fırtınası yüzünden başarısız olmuştu.
Yine de ikinci döneme halkının izin vereceği beklentisi içerisindeydi Başkan Carter…
İyi bir insandı. Herkes için iyi düşünüyordu. Sonunda hep iyiler kazanmaz mıydı?
Kaybetti.
Rakibi, Hollywood’un bilinen isimlerinden (artistti kendisi), siyasete meraklı ve o sebeple Kaliforniya valiliği yapmış Ronald Reagan‘dı; ABD ölçülerine göre, en tepe yönetici koltuğu için bayağı zayıf bir adaydı.
Henüz kimselerin bilmediği, Carter‘ın ise aklının ucundan bile geçirmediği dolambaçlı bir kumpas kurmuştu Reagan ekibi; rehinelerin seçim olana kadar salıverilmemesi karşılığı silâh takası anlaşması yapmışlardı İran’la…
Ronald Reagan‘ın başkanlık yemini ettiği 20 Ocak 1981 günü, İran, Carter‘a seçimi kaybettiren 444 gün elinde tuttuğu rehineleri serbest bırakıverdi.
Jimmy Carter ‘tek dönem başkanı’ olarak ABD tarihine geçti. O gün bugündür insan hakları ihlâlleri, eşitsizlikler, aşırı uygulamalar gibi konuları dert ediniyor; Filistin Devleti’nin en ateşli taraftarlarından biri Carter; İsrail’in politikalarını eleştiren pek çok kitaba imza atmış durumda…
Zihnim, yakın tarihteki bu kısa seyahati sonrasında, günümüzde yaşananlar üzerinde yoğunlaşmaya hazırdı.
Obama ‘iyi’ bir insandı, niyetleri ‘kötü’ değildi
Bir yandan tören öncesi hazırlıkları izliyor, bir yandan da görevini Trump‘a devretmek üzere olan Barack Obama‘yı ve yapmaya çalıştıklarını düşünüyordum.
Şimdilerde ülkemizde ağır eleştirilere muhatap ediliyor Obama. Gelmiş geçmiş en kötü ABD başkanı ilân edilmesine az kaldı.
Oysa sekiz yıl önce, hem kendisini bütün ‘aykırılığı’na rağmen seçen Amerikan halkı, hem de ‘ülkesinin ilk siyahi başkanı’ olan kendisi, döneminin ‘farklı‘ geçeceğine inanıyordu.
Galiba dünyanın dört bir köşesinde yaşayan insanlar da…
İyi bir insandı Barack Obama, Jimmy Carter gibi; ama artık hepimiz ‘iyilerin hep kazandığı’ beklentisinin saflık olduğunu bilecek kadar deneyimliydik…
Siyahi başkan Kenyalı bir müslümanın oğluydu ve çocukluğunun bir bölümünü Endonezya’da yerel halktan biri gibi geçirmişti.
Trump ve benzerleri, onun başkanlığını gönüllerine yatıramadıkları için, ”ABD dışında doğduğu” propagandasına eşlik edecek biçimde, ‘‘Aslında o bir müslüman” yaygarasını da yaygınlaştırıyorlardı.
Müslüman değildi Obama, ama ‘düşman‘ veya ‘iflâh olmaz potansiyel terörist’ gözüyle de bakmıyordu müslümanlara…
Döneminin.. var olan çelişkileri, önyargıları, düşmanca hisleri arkada bırakacak.. farklı dünyaların birbirini tanıması dönemi olması arzusu.. ilk yurtdışı seyahati için Türkiye’yi seçmesinden, İslâm’ın ‘mübarek‘ kentleri İstanbul ve Kahire’de yaptığı konuşmalarda verdiği mesajlardan kendini belli ediyordu.
Yapabildi mi bunu?
Hayır.
Dünyanın en güçlü devletinin başı olmak, her istediğini yapabilmek, her hayalini gerçeğe dönüştürebilmek için yeterli değildir…
Bunu bir daha anlamamıza yaradı Obama’nın başarısızlığı…
Yaşlılar ve kifayetsizler başarılı olabiliyor
Jimmy Carter‘dan sonra başkan olan Ronald Reagan, kendisinin o makam için yetersiz olduğuna dair tespitlere ve olumsuz beklentilere rağmen, ülkesi açısından bayağı başarılı bir başkanlık dönemi geçirdi.
İki dönem hem de…
Seçildiğinde, en yaşlı seçilmiş ABD başkanı unvanını, 68 yaşıyla Reagan kazanmıştı; o unvan şimdi 70 yaşındaki, arka-planı yüzünden benzer olumsuz beklentilerin muhatabı Donald Trump‘a geçti.
Donald Trump arkasından ‘‘İyi biriydi” denilmesini fazla umursayacak gibi görünmüyor. Kafasında ABD –ve muhtemelen dünya– için bir proje ve yanında da görmüş-geçirmiş kişilerden oluşan bir kadro var; hepsi de kendisinin ağzına bakıyor…
Törende yaptığı konuşmada, ABD’yi önceleyen, onu yeniden ‘büyük‘ yapmayı vaat eden, ‘‘Bugünden itibaren yalnızca ilk önce Amerika olacak” diyen ve ‘radikal İslâmcı terör’ diye adlandırdığı ‘tehdidin‘ kökünü kazımaktan söz eden bir Donald Trump gördük.
Rakibinden 3 milyon daha az oy almış.. bir yabancı ülkenin kendisi lehine seçime müdahale ettiğini kabullenmek zorunda kalmış.. yemin töreni sırasında ülkesinin hemen her eyaletinde protesto gösterileri yapılan…
Donald Trump..
ABD’nin yeni başkanı…
”Obama gitti” diye sevinenlerimize, bir eski özdeyişimizi hatırlatmak isterim:
Gelen gideni aratır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025