Fehmi KORU
FETÖ davasından yargılananlardan biri ‘itirafçı’ olmuş… Gülen’in Ankara’da düzenlediği toplantılara katılmaya düzeyi yetmiyormuş ama, karşılama ve ikram işlerinde bulunabiliyormuş…
“Gülen’in görüşebildiği bakanlar” diye, biri çoktan sizlere ömür, diğer ikisi en az 30 yıldır siyasetin içerisinde üç bakanın ismini o ‘itirafçı’ vermiş…
İtirafçılık zor zanaattır; o sebeple bu ‘itirafçıyı’ anlayabiliyorum…
Tıpkı, 15 Temmuz uğursuz darbe girişimi akşamı, gözleri kanlı – eli silâhlı bir güruhun.. TBMM ve demokratik sistem ile birlikte.. kendisini, ailesi fertlerini ve siyasi kadrosunu da hedef almaları üzerine.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın takındığı tavrı da anlayabildiğim gibi…
O tavrın sonucu, çok sayıda insanın görevlerinden alınması, onbinlercesinin de cezaevlerini boylamasıdır…
Ben anlıyorum, ama dışarısı anlamakta zorlanıyor
Bir yanda, ‘FETÖ’ tarafından yok edilmek istenen bir siyasi kadro… diğer yanda, ‘FETÖ’cü’ ithamına maruz kişiler…
Dün yok edilmek istenenler.. kendilerini yok etmek isteyenleri.. bugün yok etmek istiyor…
Hadise bu ve Türkiye bu çekişmenin alanı…
Olanın dışarıya yansımasının da olumsuz etkisi altında ülkemiz…
Son vartayı alınan akılcı tedbirlerle atlatmış görünüyoruz.
Varta şu: Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (PACE) Türkiye’yi ancak 2004’ten sonra kurtulabildiği denetimin altına yeniden sokacaktı.
Ardından gelsin gereksiz yaptırımlar…
Hükümet, çıkardığı son 4 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) içerisine, Avrupalı milletvekilleri üzerinde etkili olacak birkaç iyileştirme ekleyerek, PACE’in almaya hazırlandığı kararın çıkmasını engelledi.
Yakın tarihte ülkemize gelmiş ve cezaevleri dahil çeşitli yerlere ziyaretlerde bulunmuş, ‘mağdur’ olduklarına inanan insanlarla konuşmuş PACE üyesi yabancı milletvekilleri, KHK çerçevesinde başlatılacak uygulamaları görmek isteyecektir.
Uygulamaların en önemlilerinden biri, ‘OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’ kurulması…
‘OHAL işlemleri’ denilen, görevinden alınan 140 bine yakın, cezaevlerinde bulunan 40 bin civarında kişinin ‘mağduriyet’ iddialarıdır.
Karşı karşıya olunan yapı
Yazının burasında en başa dönebiliriz…
Yok edilmek istenen FETÖ örgütünün en önemli özelliği, başka örgütler gibi halktan kopuk olmamasıdır.
Örgüt toplumsal bir oluşum olarak yola çıkmış.. kendisini önce ülkemizdeki, sonra bütün dünyadaki eğitim hizmetlerine vakfettiği görüntüsüne bürünmüş.. bu özelliğiyle ‘hizmet hareketi’ olarak tanınmayı başarmıştır.
Türkiye içerisinde 200’den fazla kent ve kazada okulu, belki de 500’ü aşkın yerde çeşitli eğitim alanında kurumları bulunan, 150’ye yakın ülkede varlığını hissettiren bir yapıdan söz ediyoruz.
Böyle bir yapının, lider konumunda bulunan kişi ve kadrolarının, değişik alanlarda öne çıkmış başka kişi ve kadrolarla yollarının kesişmemiş olması düşünülemez.
Hele bir de gazeteleri.. televizyon kanalları.. dergileri.. varsa…
Var(dı)…
Faaliyetlerinin yaygınlaşmaya yüz tuttuğu 1980’li yıllardan bu yana, bu yapının lider konumundaki elemanlarıyla görüşmüş sadece üç bakan olabilir mi?
Cumhurbaşkanı, başbakan düzeyinde görüşmeler yapıldığını, neredeyse her bakan ve önemli milletvekiliyle birlikte olunulan ortamların (iftar davetleri.. çeşitli etkinlikler…) zaman zaman sahneye konulduğunu biliyoruz.
Arşivlerde fotoğrafları var.
Her siyaset adamı, yerelde veya ulusal ölçekte siyasetle ilgilenen kişi, hangi partiden olursa olsun, bu oluşumun desteğini kazanmak, sevenlerini yanına çekmek için…
Görüşmesi gerektiğine inandığı kişilerle görüşmüş..
Ziyaret etmesi gerektiğini düşündüğü yerleri ve kişileri ziyaret etmiş..
Maddi yardım yaptığında daha fazla kendisine yardımcı olunacağını düşünmüşse.. maddi yardımda da bulunmuştur…
Görevinden alınan insanların, bulundukları yerlere gelmeleri, nasıl oldu acaba?
Atanmalarını yapanlar tarafından mensubiyetleri bilinmiyor muydu?
Elbette biliniyordu.
İtirafçıların “O da vardı, bu da geldi, şu da birlikte oturdu, öteki de yanına gitti” demesine gerek yok…
Bu yazının amacı itirafçıların niyetlerini sorgulamak değil; ortada sorgulanmaya değer kapalı bir niyet yok çünkü…
Her şey açıkta.. âşikâr..
Bir ölçüye ihtiyaç var.. Benim teklifim..
Esas yapmak istediğim, PACE’in almaya hazırlandığı ‘Türkiye’yi yeniden denetim altına sokma’ kararını bütünüyle geçersiz kılacak bir ölçüyü ‘OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’ müstakbel üyelerine sunmak…
Toplumda karşılığı bulunan bir yapı ile muhataplar… ‘Hizmet hareketi’ olarak yola çıkmış.. görünür faaliyetleri eğitim olan.. gazeteleri ve televizyon kanalları bulunan bir yapı ile…
Siyasilerin ilgi gösterdiği.. etkinliklerine katıldığı.. övgüler yağdırdığı.. bir yapı…
Kendisinden maddi ve manevi fedakârlık bekleyen bu yapıya katılmakla.. insanların toplum içerisinde itibara kavuştuğu.. kendisinin veya yakınlarının etkili makamlara atanmasını sağlayabildiği..
Böyle bir yapıyla mücadele edilirken, ilk sorulması gereken soru şu olmalı:
“Acaba bu insanlar.. içinde, yanında, kenarında yer aldıkları bu yapının.. 250 kişinin hayatına da mal olacak, başarılı olsaydı ülkenin başına büyük belâlar açacak, 15 Temmuz darbe girişimi türü bir kanlı olayı planladığını bilseler.. onaylar mıydı?”
Bütün çabalarının böyle bir güne hazırlanmak olduğunu; çaldıkları sorularla yandaş saydıklarına sınavları haksız yere kazandırdıklarını?
Onaylayan veya onaylayacağına inanılanlarla en keskin mücadele yapılırken.. diğerlerine karşı anlayışlı davranmak ve kazanmaya çalışmak daha doğru bir yöntem olmaz mı?
Benzer oldu-bittilerle karşılaşmış başka ülkelerin yaptığı gibi…
Komisyonun müstakbel üyelerine arzım budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025