Fehmi KORU
Referandum seven ve yapan ülkeler vardır… bir de referandum sevmeyen ve yapmayan ülkeler…
Türkiye yakın zamanlara kadar ikinci ülkeler kategorisindeydi; artık birinciler arasında kendine yer açıyor…
ABD referandum seven ülkelerin başında geliyor. Biz ABD seçimi sırasında, daha çok “Kim başkan seçilecek?” sorusunun cevabıyla ve biraz da Senato ve Temsilciler Meclisi’nde hangi partinin çoğunluğu sağlayacağıyla ilgilendiğimiz için halka sorulan soruları ıskalıyoruz.
ABD’de marijuana da soruldu.. idam cezası da..
Trump’ın seçildiği gün pek çok eyalet değişik konularda halkın tercihine başvurdu.
Önemlileri şunlardı:
9 eyalette sorulan “Marijuana yasal hale gelsin mi?” sorusuna, 8’inden “Evet” cevabı alındı…
5 eyalette “Asgari ücret artsın mı?” diye soruldu, 1 eyalet buna “Hayır” dedi.
Kaliforniya, Nebraska ve Oklahoma eyaletleri ‘idam cezası’ konusunu halkoyuna sundu; her üç eyalet de kaldırılmasını reddetti.
Özet şu: ABD’de, 2016 yılı seçimlerinde, 35 eyalette, halka, 126 ayrı konuda soru sorulması izni verildi.
İsviçre, ‘cebinize her ay 10 bin TL koyalım mı?’ diye sordu..
Esas referandum ülkesi ise İsviçre’dir; modern bir devlet olarak kurulduğu 1848 yılından bu yana tam 600 değişik konuda halkın görüşüne başvurulmuştur İsviçre’de…
Son dönemde, yılda 4 defa halkoylaması yapılıyor…
İsviçre hükümeti, geçen yıl, vatandaşlarına “Her birinize, çalışın veya çalışmayın, ayda 2500 İsviçre Frangı (yaklaşık 10 bin TL) verebiliriz, ister misiniz?” diye sordu.
Haziran ayı başında yapılan referandumda, İsviçreliler, ter dökmeden para kazanma teklifine, sandıkta “Hayır” dediler. 26 eyaletin hepsinde açık arayla reddedildi teklif…
Dikkat ettiyseniz, referanduma düşkün ülkelerin ilk sıralarında yer alanlar, federal yapıdalar; ABD’nin 50, İsviçre’nin 26 eyaleti var. Yani zaten bölünmüş ülkeler…
‘Üniter’ yapıya sahip olan ülkeler referandumdan mecbur kalmadıkça uzak durmayı yeğliyorlar…
Ayrımcılığı teşvik edebilir diye.
Ediyor da nitekim.
Daha hazırlık döneminden başlayarak, ama özellikle kampanya sırasında, referanduma sunulan konu etrafında ayrışmalar, karşılıklı ithamlar ve cepheleşmeler başlıyor.
Üniter yapıyı zedeleyecek kadar hem de…
Türkiye’de son 10 yılda üç referandum yaptık
“Zedelemez, neden zedelesin?” tepkisini verecekler, bunu yapmadan önce, 2007’den bu yana ülkemizde yapılan halkoylamalarını zihninin perdesine taşısın…
Cumhurbaşkanı Meclis’te seçilmeye devam mı etsin, yoksa cumhurbaşkanını halk mı seçsin? (2007).
Yargı kurumunu ciddi biçimde elden geçirelim ve eskileri tasfiye edip yenilerinin siyasi kimlikliler tarafından ağırlıklı seçilmesini sağlayalım mı, yoksa eskisi gibi mi kalsın? (2010).
Ve şimdiki: Kökleri 1. Meşrutiyet’e (1876) dayanan, Cumhuriyet’in kurulması öncesinden (1920) beri süregelmiş ‘parlamenter sistemi’ değiştirip yerine ‘başkanlık sistemi’ getirelim mi? (2017).
İlk iki referandum konusu, tek tek insanları fazla ilgilendirmediği halde, siyasetteki taraftarları yüzünden, toplumu neredeyse tam ortasından ikiye böldü.
Böldü de bir işe yaradı mı?
Cumhurbaşkanı seçimini bir telâşla halka bırakınca (2007), halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı kendisine daha fazla yetki alanı açmaya ve bunu yeni bir anayasa değişikliğiyle sağlamaya mecbur kaldı…
HSYK’nın yapısını ve üyelerini bütünüyle değiştiren öteki referandum (2010) ise 15 Temmuz’da meşru hükümeti devirmeye kadar cür’et edecek yanlışlıklara kapı araladı. Devlet içindeki yoğunlaşmalarını devlete hakimiyet iddiasını yerine getirme çabasına girenler yüzünden…
Nisan ayında yapılması düşünülen referandumda, diyelim başkanlık sistemine geçildi; bunu çok arzu edenlerin başı göğe erişecek ve bu yeni sistem başımıza şimdi aklımıza gelmeyen sorunlar çıkartmayacak mı?
Bu soruya “Çıkartmayacak” cevabını gönül rahatlığı ile verebilecek tek kişi yoktur sanıyorum.
Önceki iki referandumun sonuçlarının ürettiği sorunları hala çözebilmiş değiliz.
En önemlisi de daha kampanyası başlamadan son referandumun kapımıza dayadığı safların ayrışması.. cepheleşme tehlikesi…
Kulak verilmeyeceğini bile bile.. tavsiyem..
Üç spor adamının oylarının renginin “Evet” olacağını açıklamaları sonrasında uğradıkları saldırıları bilmem takip ediyor musunuz? Ya da, aydınlarımızdan bazılarının, kimi sanatçıların “Hayır” cephesinde yer alacakları belli olur olmaz acımasızca üzerlerine gidildiğini?
Başbakan, “Ey CHP, HDP’nin peşine takılmak sana yakışıyor mu?” demeye başladı bile…
HDP dediği de meşru bir parti.
Yarın kampanyalar başladığında nelerle karşılaşabileceğimiz daha şimdiden ortada.
Ne yapalım peki?
Şunu: Madem artık sorunlarımızı halkın önüne taşıyarak, geniş kitlelere sorarak çözme yöntemi olan referandum alışkanlığını edinmeye baş koyduk.. o halde bu yola bizden çok önce girmiş ve bizden daha sık aynı yönteme başvuran ülkelerin davranış tarzını benimseyelim.
Referandum işini, bir kesimin diğerini ‘vatana ihanet’ ile suçlamasına varacak fanatikliğe kadar götürmeyelim.
“Cumhurbaşkanlığı mı, başkanlık mı?” sorusuna her iki şekilde cevap vermek mümkündür ve insanlarımız cevapların hangisini tercih ederse etsinler, bunu, iyi niyetle yapıyorlar.. önce bu gerçeği kabul edelim.
Anayasa değişiklik paketinin mahzurlu tarafları varsa onlar üzerinde yoğunlaşalım; iyi taraflarını karşıda yer alanların dikkatine sunalım.
Kısacası, medeni bir kampanya yürüterek sonuca ulaşalım.
“Buna var mısınız?” diye soracağım.. ama gelecek cevabın olumsuz olacağını bildiğim bir soruyu neden sorayım ki?
Hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025