Fehmi KORU
Türkiye en kötü zamanında bile ‘yaşanacak ülke’dir; insanları da üzerinde yaşadığı toprakların önemini bilir ve herhangi bir sebeple dışında yaşaması gerekse gözü yine ülkesindedir.
Bunu zamanında yurtdışında yaşamış biri olarak kendi deneyimlerimden de biliyorum, konuştuğum ve görüştüğüm pek çok kişinin de genel kanaati budur.
Ancak yine de insanlarımız ülkesini terk etmek zorunda kalabiliyor.
Son zamanlarda bu eğilim biraz artmış görünüyor. Konuyu bir vesileyle burada geniş biçimde değerlendirmiştim, ‘Kaçan kaçana.. Tevfik Fikret de Nuvelzelanda’ya kaçmak istemişti’ yazısında (17 Haziran 2017).
Yalnız Fikret değil, değerli eserler yazmış iki arkadaşı da ülkeden kaçmayı planlamıştı. Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın ile Tevfik Fikret yanlarına eşlerini ve aile fertlerini de alarak Yeni Zelanda’ya gitmeyi planmışlar, ancak bilet parası bulamadıkları için bu projelerini gerçekleştirememişlerdi.
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisinin de tespit ettiği günümüzde ülkeden kaçış planları yapanları ayıpladığı konuşmasında, kaçmak isteyenlere bilet parası vermekten söz etti. Zamanımızın Fikretleri için iyi bir haber bu.
‘‘İnsan neden ülkesinden kaçar?’’ sorusunun cevabını tam 100 yıl önce bunu yapmayı düşünen Fikret’ten öğrenelim. Projelerini şöyle özetliyordu ‘hürriyet şairi’:
“İstanbul’un murdar istibdat muhitinden ve iz’aclarından uzak, kitapları arasında kardeş üç aile halinde yaşama niyeti…”
İsterseniz, bir yakınımdan arkadaşının işini gücünü bırakıp eşini de alarak Yeni Zelanda’ya yerleşme planı yaptığını öğrenince kaleme aldığım bir yıl önceki yazımla lafı uzatayım:
‘‘O kadar uzak bir yer olmasına rağmen, Türkiye’den Yeni Zelanda’ya gitmek, 130 yıl kadar önce de bazı aydınların projesiydi.
Mesela Tevfik Fikret ve çevresindeki aydınların…

Namık Kemal, biliyorsunuz, ‘vatan şairi’ unvanıyla anılır, Tevfik Fikret de ‘hürriyet şairi’ olarak… Fikret’in şiiri, dili eskimiş olsa da, onun bu özelliği sebebiyle, okul ders kitaplarında hala okutulur. Benim neslimden pek çok kişi onun bazı şiirlerini ezbere okuyabilir. O kadar yani..
Sultan Abdülhamid, daha önce burada yazdığım üzere, ‘eli kanlı bir katil’ veya bir ‘kızıl sultan’ değildir, ama bir askeri müdahaleyle devrilmiş amcası (Sultan Abdülaziz) ile deli olduğu gerekçesi kullanılarak fetvayla tahttan indirilmiş ağabeyi (5. Murad) sebebiyle vehimlidir; dönemi aydınları kendilerini müthiş bir baskı altında hissetmektedir.
Fikret de, iki arkadaşıyla birlikte, o dönemin terimiyle Nuvelzelanda’ya göç etmeyi ciddi ciddi düşünmüştür.
Servet-i Fünun dergisi ve sonraları Tanin gazetesinden arkadaşları Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın’la birlikte… Kendi edebi çevrelerinden başkalarının da onları izleyeceğini umarak…

Bu üçlüden ismi en az bilinen Hüseyin Kazım Kadri (1870 – 1934) ilginç bir şahsiyettir. Sultan 2. Abdülhamid döneminin yönetim tarzına (istibdat) karşı çıkan, İttihat ve Terakki Partisi iktidara gelsin diye bayağı mürekkep sarf edenlerdendir; ancak o da Tevfik Fikretgibi, Sultan Abdülhamid’i devirip iktidara gelen İttihatçılar tarafından büyük bir hayal kırıklığına uğratılmıştır. Türkiye ve Orta Asya coğrafyasında konuşulan geniş anlamda Türkçe’nin en kapsamlı sözlük çalışmasını uzun yıllar üzerinde ter dökerek o hazırlamıştır: Türk Lügati (4 cilt, yayın tarihleri: 1927-1945). Bazılarını ‘Şeyh Muhsin-i Fani’ müstearıyla yayınladığı ‘Yirminci Asırda İslâmiyet’ gibi önemli başka eserleri de vardır.
Prof. İsmail Kara’nın himmetiyle yayımlanan ‘Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Hatıralarım’ (İletişim Yayınları, 1991) adını taşıyan anıları, Osmanlı’nın yıkılış ve Cumhuriyet’in kuruluş dönemlerini yakından gözlemiş bir aydının izlenimleri olması açısından değerlidir.
Kitabın girişinde, İsmail Kara, Tevfik Fikret, Hüseyin Cahit Yalçın ve Hüseyin Kazım Kadri üçlüsünün Yeni Zelanda macerasını Hüseyin Cahit’in anlatımıyla aktarır.
Okuyalım:
‘Memleketi terk edip Nuvelzelanda adasına hicret edecektik. Buraya herkes refikasıyla birlikte gelecekti. Bir sosyalist cemaati halinde yaşayacaktık. Aramızda mülkiyet prensibi değil, uhuvvet prensibi hüküm sürecekti. Birbirimize karşı hakikaten bu kardeşlik hissini kalbimizde duyuyorduk. Bu tasavvurlarda Hüseyin Kazım’ın büyük bir tesiri oluyordu. Coşuyor, anlatıyor ve müstakbel hayatımız onun hülyaları arasından geçerek gözümüzün önüne yayılırken bir Cennet saadeti gösteriyordu. Nuvelzelanda’ya ibtida (ilk önce) istikşaf yapar gibi (öncü kuvvet olarak) Hüseyin Kazım ile ben gidecektim. Bizden muvafık (olumlu) bir haber alınca öteki arkadaşlar da gelecekti.’
Yol parası bulamayınca Yeni Zelanda rüyaları da gerçekleşmez Fikret ve arkadaşlarının…
‘İstanbul’un murdar istibdat muhitinden ve iz’aclarından uzak, kitapları arasında kardeş üç aile halinde yaşama‘ projesini Yeni Zelanda’da gerçekleştiremeyince.. üçlü.. dikkatlerini ülke içine çevirir ve Manisa’ya yakın Sarıçam köyüne yerleşmeyi düşünmeye başlarlar.
İkinci Meşrutiyet ilân edilince İstanbul’da kalmaya karar verirler. Hayal kırıklığı yaşamaya başlayan Tevfik Fikret de İttihatçılar aleyhine şiirler yazacağı Aşiyan’ı inşa ettirmiştir.
Çok bilinen şu mısralar ’95’e Doğru’ şiirinden:
‘Bir devr-i şeâmet, yine çiğnendi yeminler;
Çiğnendi, yazık, milletin ümmîd-i bülendi.
Kanun diye, kanun diye, kanun tepelendi…’
Ve şu mısralar:
‘Millet yaşamaz hakka tahassürle solurken
Sussun diye vicdanına yumruklar inerse;
Millet yaşamaz Meclisi müstahkar olurken
İğfal ile, tehdit ile titrer ve sinerse;
Millet yaşamaz mâşer-i millet boğulurken.’’
Sözün kısası, kaçış 100 yıl önce de ülkemizde ciddi bir sorundu.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları




















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025