Fehmi KORU
Kamuoyu yoklaması yapan araştırma şirketleri, seçime isterse dört yıl sonra gidilecek olsun, en fazla merak edileni, yüz yüze görüştükleri veya telefonla ulaştıkları seçmenlere hep aynı kalıp soruyu yöneltip öğrenmeye çalışırlar:
“Bu Pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği ve Meclis’in kesinleştirme çabasına girdiği ‘baskın seçim’ kararı o soruyu anlamlı kıldı.
“Ha” dememize kalmadan sandık başına gidip oy kullanacağız çünkü.
Elimdeki araştırmaya göre…
Acaba o sorunun yöneltildiği en son araştırmanın sonucu bize neler anlatıyor?
Elimde güvendiğim bir kurumun ‘Mart 2018’ için yaptığı bir araştırma var ve bu araştırma muhalefet partileri için hiç de olumlu bir tablo çizmiyor.
Oyların genellikle AK Parti’de toplandığını (yüzde 50.9), diğer partilerin oy dağılımından nasiplerine küsurlu paylar düştüğünü, aralarından yalnızca CHP’nin -o da bir önceki 1 Kasım 2015 seçiminden daha az- (21.9) oy alarak Meclis’e tartışmasız girebildiğini, İYİ Parti’nin seçime tek başına gittiğinde ancak iyi çalışırsa barajı aşabileceğini (9.7), MHP’nin de AK Parti ile ittifakı sayesinde Meclis’te temsil imkanına kavuşabileceğini (6.7), başarısı garanti sayılan HDP’nin de işinin zor olduğunu (8.9) gösteriyor o soruya deneklerin verdiği cevap…
AK Parti seçmeninin partisine sadakatinin sürdüğünü (97.0), partinin erkeklerden (47.3) daha fazla olarak kadınlardan (52.7), her yaş kategorisinden ve gelir düzeyinden neredeyse eşit oy aldığını, seçmenlerin aldığı eğitim yükseldikçe AK Parti’nin gördüğü ilginin azaldığını aynı rapordan öğreniyoruz.
Ne diyor bu rapor bizlere?
Şunu diyor: 24 Haziran günü sandık başına gidildiğinde, bugünkü şartlar devam ettiği takdirde, seçmen kitlesi iktidarın devamından yana oy kullanacak ve yine aynı rapora göre, cumhurbaşkanı seçiminde de oyunu rakipsiz gördüğü Tayyip Erdoğan’a verecek…
Bu durumda her iki seçimin sonucu şimdiden belli demektir.
Öyledir.
Ancak hemen yukarıdaki cümlede bir küçük uyarı yer alıyor; “Bugünkü şartlar devam ettiği takdirde” uyarısı…
Önümüzdeki 65 gün içerisinde siyaseti etkileyebilecek şartlar farklı hale getirilebilirse bu tablo elbette değişebilir de…
Tabloyu ne değiştirebilir?
İktidar partileri (AK Parti ile MHP), ‘baskın seçim’ kararıyla, kendileri dışındaki partilere, şartların değişmeyeceğini düşündürecek çok kısa bir zaman aralığı bıraktılar.
O kadar kısa süre içerisinde seçmenin kararını değiştirmesini getirecek neler yaşanabilir, neler yapılabilinir ki?
Parti liderlerinin, böbürlenmeyi bırakıp düşünmeleri gereken tablo budur.
Ekonomi? En önemli unsur bu, tamam, ama iki ayda dibe vurmasını beklemiyorlar herhalde ekonominin? Herkesin ceplerine giren azaldığı için geçinemez hale geldiğini düşünmeye başlamasını beklemeleri abes. Ya da, iktidar gitse bugünün muhalifleri iktidara gelse, onların ekonomide köklü bir iyileşme yaşatacaklarına dair bir emare görülebiliyor mu?
Dış politikada, sınır-ötesi operasyonlarda, ikili ilişkilerde kötüye gidişin olması halinde bile, bunların seçmene erişmesi hayli vakit alacaktır.
Bugünkü medya düzeni o süreyi kısaltacak da değildir.
Hani, yerel seçim daha önce yapılmış, iktidarın güvendiği büyük kentlerin idaresi yıpranmışlık yüzünden iktidarın elinden çıkmış olsa, genel ve cumhurbaşkanı seçimlerine bu görüntüyle gidilseydi, kazanılacak moral muhalefete biraz umut kapısı aralayabilirdi.
Önümüze ‘24 Haziran’ tarihinin konulmasının bir sebebi de iktidarın yerel seçim sınavını daha sonraya bırakmak düşüncesi değil midir zaten?
Ne yapabilir muhalefet tabloyu değiştirmek için?
Fazla bir seçenek yok. Daha doğrusu benim görebildiğim tek bir seçenek var: Parti kimliklerini geçersiz hale getirecek ve seçmenlerin davranışlarını etkileyebilecek çapta bir görüntü değişikliği ile seçime gitmek…
İYİ Parti ve Saadet Partisi’ni Meclis’te temsil edilebilecek güce kavuşturacak, HDP’nin baraj derdini geride bıraktıracak, CHP için “Ben bu partiye asla oy vermem” diyen (yüzde 28) kesimi bir kez daha düşündürmeye sevkedecek çapta bir değişiklik…
Lafla anlatılabilecek kadar zamanı yok muhalefetin, ancak görüntü değişikliğiyle seçmeni kendine oy vermek konusunda düşündürebilir.
“Nasıl olabilir bu?” sorusunu bana yöneltmeyin, o sorunun cevabı bende yok çünkü.
Araştırma kurumlarının raporlarına bu gözle bakmakta yarar olabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025