Fehmi KORU
Geçen hafta bir gazetede yargı müdahalesiyle yönetim değişti; ardından, kimi istenmediği kimi de devam etmeyi içine sindiremediği için yazarların çoğu o gazeteyi terk etti.
Bir başka gazetenin kıdemli yazarının köşesi ise kapatıldı.
Daha önce, baskıdan vazgeçip yalnızca internet üzerinden yayına başlayan bir gazete de bazı yazarlarıyla yolunu ayırmıştı.
Eylül ayı birlikte dallardan yapraklar düşer, bu eylül aynı zamanda medyada yaprakların düştüğü ay olarak zihinlere kazınacak.
Olayın bana bakan bir yüzü var da onun için bu konuya girdim.
Her sabah ilk işim, gece yarısı internete girme izni veren gazete sitelerine göz atmak ve baktığım köşelerden ‘OcakMedya’ sitemiz için 10 anlamlı yazıyı seçmek oluyor. 20 kadar gazeteden 10 yazarı ‘seçilmiş yazılar’ köşesinde konuk ediyoruz.
Yazıların illa benim gönlüme hoş gelmesi gerekmiyor, bana çok aykırı geldiği halde mutlaka okunması gerektiğine inandıklarımı da seçebiliyorum.
Gazetelerin yazarlarıyla yollarını ayırması benim işimi de zorlaştırıyor.
Türkiye köşe yazarı sayısı açısından zengin bir ülke olarak biliniyor. Yüzlerce yazar gazetelerde her gün okur önüne çıkıyor. Hiç kuşkusuz bu bir zenginlik. Ancak, okumayı ‘zorunlu’ kılan nitelikli yazı o kadar da kolay bulunmuyor. Bazen bir gazetede çok sayıda yazı o kategoriye girse bile, çeşitlilik olsun diye seçmemi değişik gazetelerden yapmayı yeğlediğim için de ayrıca zorlanıyorum.
Medyadan düşen her yaprak büyük bir kayıp benim için…
Söyleyecek -veya yazacak- bir şeyleri olan açısından bugünün ortamı bunun için gazetelere ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Zaten çoğumuz gazetelere bayiden satın alarak değil internet üzerinden ulaşarak göz atıyoruz. Her hafta yayınlanan ‘tiraj raporu’ gazetelerin hala eskisi kadar satıldığını gösterse de bu bilginin gerçek olamayacağını hepimiz biliyoruz.
‘Basın İlan Kurumu’ (BİK) gazetelere ilan dağıtmaktan vazgeçtiğinde -eğer vazgeçerse- gerçek satış rakamlarıyla tanışacağız.
Çok satanlar listesinde yer alan bir gazetenin baskısına son verilmesini başka nasıl yorumlayabiliriz?
Evet, özel sektör ilanları artık belli gazetelere gidiyor, o gazeteler dışında kalanların reklam gelirleri düştü ve onlar için tek teselli BİK’in yönlendirdiği reklamlar; o da bu hizmetini bırakırsa…
Reklama doyan medya organlarında BİK ile ilgili olumsuz yayınları böyle bir ihtimalin habercisi olarak görüyorum.
Medyayı zor günler bekliyor
Ekonomik kriz ortamları yalnızca cepteki veya bankadaki paraları etkilemez; hayatın her alanı kötü gidişten etkilenir. İnsanlar bir süre sonra daha az sinemaya-tiyatroya gitmeye, yemeklerini daha fazla evde yemeye, gazete alıyorsa bundan vazgeçmeye başlar.
Fuzuli sayılan masraflardan kısılır önce.
Gazetelere verilen reklamlar da azalır.
Reklamların azalmasının alarm zilleri şimdiden çalmaya başladı.
Normalde gazetelerin iki gelir kaynağı vardır: Satış ve reklamlar…
Maliyet hesabı titizlikle yapıldığında, gazetelerin bugün üzerlerinde yazan fiyatının en az birkaç misline satılması gerekir; satışı artan gazetenin zararının büyüdüğü nadir ülkelerden biriyiz.
Sözün kısası, gazetelerin satıştan kar etmeleri mümkün değildir.
Zarar ancak reklamla kapatılabilir.
Reklamın azalması gazetelerin zararının büyümesi anlamına gelir.
Bu hesaba bir de, girdisi (makina, kâğıt, mürekkep) hemen bütünüyle dövize dayalı bir sektör olduğu için artan maliyet de katılırsa, gazetelerin işinin iyice içinden çıkılmaz hale geldiğini fark edersiniz.
Nitekim bir gazetemiz çareyi sayfa sayısını azaltmakta buldu.
Daha az sayfa daha az yazar anlamına da geliyor; sayfanın azalması köşe sayısını da azalttığı için…
Her gün 10 yazı seçmesi gereken bir yayın yöneticisi olarak, bu, benim işimi bayağı zorlaştırıyor.
Yazarlar özlenir
Köşesi kapatılan, kovulan veya ayrılan her yazar, eminim, sadece benim işimi zorlaştırmakla kalmıyor, geniş bir okur kitlesinin geleneksel olarak izleyegeldiği gazetelerden soğumasına da yol açıyor.
Haber ajanslarına dayalı bir gazeteciliğin yerleştiği günümüzde, gazeteler, yazarları yüzü suyu hürmetine alınıyor ve okunuyor çünkü. Birinin ayrılması o yazarı sevmeyeni bile rahatsız eder.
Etmeli de.
Ali Bayramoğlu‘nun ne düşündüğünü merak etmiyor musunuz? Hasan Bülent Kahraman‘ın bilgelik dolu yazılarını? Derya Sazak‘ın yazılarına serpiştirdiği siyasetin içinden bilgilere dayalı analizlerini? Reha Muhtar‘ın coşkulu üslubuyla okurunu çıkardığı verimli ve sevimli yolculukları? Şu son birkaç yıl içerisinde bir gün önce varken sonrasında kaybolan nice yazar var, onları?
Ayrılmaya zorlananlar ile köşesinden uzaklaştırılanları da özleyeceksiniz.
Ben şimdiden özledim bile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025