Fehmi KORU
Partisini sürekli başarıdan başarıya koşturmuş olan bir siyaset adamı, bir başbakan, halkın seçeceği bir hedefe gözünü dikmiş ise, kendisini her daim desteklemiş çevrelerle ters düşürecek icraatlar mı yapar, yoksa amacına ulaşmak için destek tabanını mümkün olduğu kadar genişletmeye mi çabalar?
İlk bakışta anlamsız gelen bir soruyla yola koyulduğumun farkındayım. Ancak son zamanlarda ciddi ciddi sorulan bir soru bu... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özgürlükleri pekiştirmekten, kronik sorunlara çözüm bulmaktan, iktidarını sağlamlaştıran davalara sahip çıkmaktan vazgeçtiği iddiası eşliğinde...
“Başkan olmak için muhafazakârları tuzağa düşürüyor” diye yazan da var, baktığı falda “Ak Parti’yi çözüyor” çıktığını ilân eden de...
Onlar bunu yapınca, ben de girişteki anlamsız soruyu sorabiliyorum.
Tayyip Erdoğan bu toprakların gördüğü en değişik siyaset adamı; karakter kodlarında geçmişin bazı liderleriyle ortak noktalar da var, onlardan farklılaştıran özellikler de... ‘Nev-i şahsına münhasır’ denilecek türden bir siyasetçi. Hep mukayeseler ve çağrışımlarla çalışan zihinlerin çözmekte zorlanması bu sebeple doğal.
Bazen pür oy hesabıyla hareket ettiği hissini veriyor, bazen de tamamen misyon duygusuyla karar verebiliyor. Bazı çıkışları olağanüstü doğaçlama, hesapsız kitapsız; bazılarıysa aşama aşama gidilerek çözülmüş çok bilinmeyenli denklem gibi... Gözünün kimseleri görmediği durumlar da var, küçücük bir çocuğun görüşünü almayı ihmal etmediği hissini verdiği durumlar da...
Kolay anlaşılır biri değil, karmaşık bir sentez gibi... Bütün bu çelişkili görünen özellikleri onu başarılı kılıyor. Sebebi de açık: Siyaseti en ince noktalarına kadar biliyor ve sonunda misyon-çıkar çelişkisini en doğru kıvamda dengeye oturtuyor; birinin diğerinden olumsuz etkilenmesine fırsat vermeden... Her şeyi kaybediyormuş gibi görünürken kazanmasının sebebi de bu; siyaseti kılcal damarlarında bile hissetmesi...
Çamlıca’ya kocaman bir cami yaptıracak, kürtajı yasaklatacak, her konser salonuna bir mescit açtıracak mı Tayyip Erdoğan? Ergenekon ile ilintili davaların akamete uğramasına izin verecek mi? Partisinin başarısında birincil önemi bulunan kesimlerle arasını açacak, medyada herkesi kendisine küstürecek, partisi içerisinde veliahtlar savaşı çıkmasına zemin hazırlayacak mı?
Yapacak mı bunları sahiden?
Gazetelere, TV yorumlarına bakarsanız, ha yaptı, ha yapacak... Sadece bunları değil, kazandığı yüzde 50’lik oy gücüyle en kabadayı yüzde 20 oy almış eski partisinin vaktiyle dillendirdiği programı bütünüyle uygulamaya hazırlandığına inananlar bile var. Anlamsız sorular bu kanaatle soruluyor zaten...
İsterse yapabilir elbette; ancak ben bunların çoğunun kendisine ait ‘yapılması elzem işler listesi’nde bulunduğunu sanmıyorum. Bazısını gönlünden geçiriyor olabilir, ama onları bile ‘siyaseten gerekli’ saydığına emin değilim.
Türkiye’nin ihtiyacı, kronik sorunlarından kurtulmuş, ekonomisini daha da güçlendirmiş, hak ve özgürlüklerden insanlarının en geniş biçimde yararlandığı, sivil toplumu güçlü bir ülke olmaktır; Ak Parti’nin görevi bu amacı gerçekleştirmek, Tayyip Erdoğan’ın siyasi misyonu da aynı amaç için çabalamaktır.
Göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025