Fehmi KORU
Gününün hiç değilse bir bölümünü okuyarak ve okudukları üzerinde düşünerek geçiren her insanda olduğunu sandığım bir durum bende de var: Okurken aklıma gelen bir şeyi çoğu kez unutuveriyorum.
Evet, elimin altında genellikle not alabileceğim bir defterim oluyor ve not alıyorum, hatta aklıma o düşünceyi getirmemi sağlayan haber veya yazıyı arşivime katma alışkanlığım da var. Aklıma gelen düşünceyi aldığım notlar arasında sonradan ya bulamıyorum ya da aldığım not bana o ilk düşünceyi anımsatmıyor; arşivdeki yığınla malzeme de fazla işe yaramıyor.
Benim kabahatim, ne yapalım.
Çoğu kez, düşüncenin zihnimde canlı durduğu oluyor, hatta her yeni bilgi kırıntısı ona daha bir canlılık da katıyor; ancak düşünceyi bir tez haline dönüştürecek keskinliğe bir türlü kavuşturamıyorum. Bazen ‘tez’ haline dönüştürdüğüm düşüncemi henüz olgunlaşmadığı için açıklamaktan çekindiğim de oluyor.
Korona salgınının ilk gününden beri zihnimde filizlenen bir düşünce ise unutulmazlar arasında.
O da şu: Acaba korona ile ortaya çıkan yeni durumu algılamada bir yanlışlık yapıyor olabilir miyiz?
Sadece biz değil, hatta böyle ortamlarda en farklı düşüncelerin dile getirilebildiği, o düşünceler etrafında tartışmaların serbestçe yürütüldüğü ve sonunda politikalara da dönüştürüldüğü ülkeler de yanlış yolda mı?
Örnek mi?
Urfa’da Oxford var
Türkiye’de korona yüzünden her düzeyde eğitim durdu. Yeni öğretim yılı 23 Eylül’de başlayacak. Yüz yüze mi olacak, yoksa geçen öğretim yılının koronalı döneminde olduğu gibi TV ve bilgisayar üzerinden uzaktan mı yapılacak eğitim?
Konuya aynı boyutta bizden önce yaklaşan ve ders yılını başlatan ülkeler oldu. Kimi okulları fiziki olarak kullanıyor, kimi uzaktan eğitimi tercih ediyor. Yüz yüze eğitim kararı verilen ülkelerde velilerin bazısının çocuklarını okula göndermediği görülüyor.
Bizde de hükümet çocuğunu okula gönderme konusunu velilerin kararına bıraktı.
Görünen şu: Korona ile ara verilen eğitime konunun esasına yönelik herhangi bir değişiklik yapılmadan bırakıldığı yerden devam edilmek isteniyor.
Eğitimin kendisi ve geleneksel yapısı üzerinde herhangi bir değişiklik düşünülmüyor.
Oysa korona bize tam da bu noktada “Acaba eğitim konusunu yeniden ele alsak ve geleneksel eğitimin yerini tutacak farklı bir yaklaşım üzerinde çalışsak daha doğru olmaz mı?” düşüncesi etrafında farklı çözümler üretme fırsatı sağlıyor.
Dünyamız son 20 yılda teknoloji alanında büyük bir atılım içerisinde; herkesin kullanımına giren çeşitli cihazlar sayesinde bilgiye erişim kolaylaştı. Eskiden öğrenmek için okula, öğretmene, kitaba mutlak ihtiyaç vardı, bugün acaba bunlara ihtiyaç eskisi kadar vazgeçilmez, eskisi kadar mutlak mı?
İtiraz etmeden önce sorumun üzerinde biraz olsun düşünmenizi tavsiye ederim.
Kitabın, öğretmenin, hatta okulun bütünüyle gereksiz olduğunu ileri sürüyor değilim, haşa, ancak bunların lüzumunun azaldığına ve ihtiyaçların mahiyetlerinin değişmesi gerektiğine işaret etmek istiyorum.
Bir ara İbrahim Tatlıses’in meşhur ettiği “Urfa’da Oxford vardı da, biz mi gitmedik?” takılmasını hatırlayalım. Urfa’da veya dünyanın bütün yüksek öğretim kurumlarını kalitesine göre sıralayan muteber kaynaklara göre Türkiye’nin hiç bir kentinde Oxford ayarında bir üniversite yok; ancak bu, Oxford düzeyinde bir eğitimin Urfa’da alınamayacağı anlamına gelmiyor.
Dünyanın en itibarlı eğitim kurumlarının bünyesinde bulundurduğu bilim insanlarının verdikleri dersler artık bir tık ötede. Oturduğunuz yerden ilgi alanınıza giren konularda o insanların bilgisini kendi bilginiz haline getirebilirsiniz.
Eskiden dünyanın bir yerlerinde çıkmış önemli bir bilimsel eserden yararlanabilmek için haftalar çoğu kez aylarca çaba göstermek gerekirdi; bugün öyle mi ya… Hangi kitabı, dergilerin hangi sayısını isterseniz, ona fazla zorlanmadan erişebilirsiniz.
Bizde sözgelimi dini ağırlıklı dergiler için de, sosyal konularda çıkan veya sol ağırlıklı dergiler için de erişilmeyi kolaylaştıran çalışmalar var ve çok eski tarihlere kadar kaynak taramasını kolayca yapabiliyorsunuz.
Yabancı kitapları parasız elde etmenin yolları bile var; tabii öyle bir yola başvurmayı uygun görüyorsanız.
İlk akla gelenler
Sözün kısası eğitim konusu yeniden ele alınmayı hak ediyor:
İlk öğretim çocuklara bilginin gerekliliğini aşılamak ve kabiliyetleri tespit edip öğrenciyi o yolda teşvik etmek için vazgeçilmez derecede önemli.
[Ancak, ilköğretim için bu görevi hakkıyla ifa edecek çapta öğretmenler yetiştirilmesi gerekiyor. Belki üniversite hocası seviyesinde ilkokul öğretmenlerine ihtiyaç duyulabilir.]
Urfa’da veya herhangi bir başka ilde kendisine çizilen / kendi çizdiği yolda sağlam bir eğitim almak isteyen gençlerin anadilleri yanında bir -hatta birden fazla- yabancı dili öğrenmelerini de sağlamak gerek.
Öğretmenleri bilgi aktaran kişiler olarak değil yol gösteren insanlar olarak düşünmek ve bu düşünceye uygun bir birikime kavuşturmak daha doğru olabilir.
Elbette okullar, öğretmenler, kitaplar-kütüphaneler olacaktır, ancak bunların hepsinin görev tanımlarını yeni duruma göre yeniden belirlemeyi ihmal etmeden… En önemlisi de, müfredatı içinde yer aldığımız çağın gereklerine uyacak biçimde baştan sona elden geçirerek…
Yabancı dil ve matematik ağırlıklı bir müfredat ile anadil, yabancı dil ve edebiyat-sanat ağırlıklı bir ikinci müfredat seçenekleri gerekebilir.
Salgın etkisini yitirse, aşı bulunsa ve hayat normale dönüyor olsa bile, yeni normali eski normal olarak düşünmek ve hiçbir şey yaşanmamış gibi yola devam etmek kadar yanlış bir davranış tarzı olamaz.
Üzerinde düşünülmesi gereken tek konu eğitim değil elbette. Korona günleri bizlere hemen her konuda farklı davranış kodları öğretti durdu. Keşfedilmeyi bekleyen davranış kodları…
Bence hiç vakit kaybetmeden o kodları keşfetmeye başlamalıyız.
Not defterimizi el altında tutmayı ihmal etmeden…
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
4.12.2025
2.12.2025
30.11.2025
28.11.2025
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025