Fehmi KORU
Berat Albayrak’ın neden istifa ettiğini biliyor musunuz? Kararsız yığılmasının farkında mısınız peki?
Berat Albayrak’ın hazine ve maliye bakanlığı koltuğunu boşaltmasından sonra ağzı olan konuşuyor. Olayın kendisi ve ardından meydana gelen gelişmeler hakkında herkesin kendine göre bir -bazılarının birden de fazla- senaryosu var.
Şahsen ben de bu alana katkıda bulunanlar arasındayım.
Ne olup bittiğini bilmiyorum, ancak el yordamıyla elde edebildiğim teyide muhtaç bilgilere sahibim. O bilgileri mantık süzgecinden geçirerek sizlerle paylaşıyorum, bir yandan da gözüm olayın kahramanları sayılan veya ne olup bittiğine tanıklık edebilecek kişilerde…
Sorularım var:
Berat Albayrak neden böyle ani bir girişimde bulundu?
Karara varmadan kimlerle görüştü?
Girişimi hakkında önceden görüştüğü kişi/ler kendisine nasıl tepki verdi?
İstifa edeceğini kaç kişi biliyordu?
Niyetini hayata geçirme adımını attıktan ve İnstagram açıklamasından sonra, açıklama ile istifanın kabulü arasında geçen 27 saatte neler yaşandı?
Piyasaların istifasına nasıl tepki vereceğini tahmin ediyordu; verilen tepkiyi nasıl değerlendiriyor?
Yakınları, görevi dolayısıyla ilişki halinde bulunduğu partililer, bürokratlar, medyadaki çevresi ve iş dünyasından isimlerin istifası sonrasında kendisine karşı tavırlarında bir değişiklik oldu mu?
Tepkileri nasıl değerlendiriyor?
Bundan sonra ne yapmayı düşünüyor?
Medya medya olmaktan çıkarsa
Bir çırpıda sıraladığım sorulara hiç zorlanmadan daha bir çoğunu ekleyebilirim.
Sorulara kim cevap verebilir?
Elbette olayın merkezindeki kişi… Berat Albayrak…
Onu kim konuşturacak?
Tabii ki, gazeteciler…
Peki de, o gazeteciler nerede?
Daha önce de bakanlar görevden alınmıştı. Mesela kritik bir dönemde içişleri bakanlığı koltuğunda oturmakta olan Efkan Ala… Onun o zaman neden görevini bırakmak zorunda kaldığını biliyor muyuz?
Efkan Ala iki gün önce AK Parti genel başkan yardımcısı konumuna getirildi. Neden? Arada ne oldu da gözden düşen bir politik figür yeniden önemli hale gelebildi?
Bu soruların cevabını da bilmiyoruz. Muhtemelen bundan sonra da bilemeyeceğiz.
Merak edilmediği için değil, medya medya olmaktan çıktığı için…
Gazetecilik meraklı insan işidir. Hem kendisi merak edecek hem de kamuoyunun merak ettiği konulara açıklık getirmek için kolları sıvayacak. Yayın yönetmeni, yazı işleri sorumlusu, haber müdürü, muhabirler herkesin merak ettiği konulara açıklık getirmek üzere harekete geçecek/geçirecek, merak edilen konulardaki sorulara cevap bulmak için muhataplar aranacak.
Berat Albayrak bulunacak.
Gidebileceği yerler belli. Gerekirse evinin veya gidebileceği başka evlerin önünde kamp kurulacak. Konuşturulmaya çalışılacak. Konuşursa merak edilen bütün soruları ona yöneltecek. Konuşmak istemiyorsa, bunu kendisinden bizzat duyacak ve okurlara da konuşmak istemediği bilgisi aktarılacak.
Konuşturabilmek için ısrarcı olunacak.
Yapıldı mı bütün bunlar?
Hayır.
Daha garibi yapıldı: Birkaç gazete ve haber kanalı dışındakiler olayı 27 saat görmezden geldiler. Yabancı ajanslar, gazeteler, televizyonlar haberi verdi, ‘yerli ve milli medya’ suskun kaldı.
Oysa dünyanın bütün demokratik ülkelerinde medya kurumları içinde yer alanlar bunu yapar.
Bizde de eskiden böyle yapılırdı.
Artık yapılmıyor.
Sorular var ve ağzı olan konuşuyor, ancak esas konuşması gerekenlere mikrofon uzatılmıyor.
Magazin haberleri dışında…
Ne kadar yazık…
Berat Albayrak’ı görevden alan irade, ekonomi alanındaki eski kabullerini değiştirme çabasına girdiği izlenimi vermeye başladı. Medya bu halde kalmaya devam ederse, başka alanlarda hangi adımlar atılırsa atılsın, ekonominin düze çıkmayacağına dair bahse girebilirim.
Medya üzerinden de Albayrak etkisi kaldırılmadan yani.
Kararsızlar yakında bütün partileri sollayacak
Metropoll araştırma kurumunun son anketinde “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna alınan cevaplarda ilk kez ‘kararsız’ kategorisi altına girebilecek görüşler açıklayanların oranı yüzde 25’i aşmış görünüyor: Yüzde 25,3…
En fazla oy potansiyeli olan partiye oy vereceklerini açıklayanların oranının yüzde 30’un altına düştüğü (AK Parti yüzde 28.5) hesaba katılırsa, kararsızlar parti kursa veya bir partide toplansa, ülkenin oy oranı ikinci partisi onlar olabilir.
Normal mi bu?
Hayır, hiç de normal değil. Aslında iktidar cephesini oluşturan partiler yanında muhalefet saflarında da hemen her eğilime cevap verebilecek durumda olan partiler var. “Kararsızım” cevabını verenler kolaylıkla birini seçebilirler.
Seçebilirler, fakat seçmiyor ve karar vermek için bekliyorlar.
Muhalefet partilerinin bu durumu görmeleri ve insanların neden kendilerini oy vermeye değer bulmadığını değerlendirmeleri şart.
Değerlendirip oy verilebilir hale gelmeleri de…
Aksi halde, iktidar cephesinden kaçan oylar yeniden o cepheye dönebilir.
Metropoll Türkiye’nin nabzı 2020 anketinin ilgili bölümü:
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025