Fehmi KORU
Hükümetin en güçlü bakanı Berat Albayrak’ın bir çırpıda üstünün çizilmesi, bakanlığı terk etmek zorunda bırakılması, görevden affının kabul edilmesi acaba sadece ekonomi alanındaki performansıyla mı ilgili?
Görevden ayrılmasının ardından Dolar-TL ilişkisinin TL lehine değişmesi ve piyasaların onsuz yeni havayı neşeyle karşılaması yukarıdaki soruyu düşünmemizi engelliyor.
Bakan gitti, 9.00 TL’ye yaklaşmış olan Dolar birkaç günde 7.60’a kadar düştü.
Yıllarca Türk ekonomisinin tek sorumlusu konumunda bulunmuş şimdinin DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın aylardır ısrarla “İktidara gelelim, ekonomi bir ay gibi kısa bir sürede düzelir” sözlerini hatırlatan bir durum var çünkü.
Ancak ben yine de bugün ortaya çıkmış olan ekonomik sevinç ortamının, meydana geldiğinde sevinse bile, görevden ayrılması kararını veren iradenin bile öngörmediği bir sonuç ve esas sebebin farklı olduğunu düşünüyorum.
Böyle düşünmemin sebebi de, eş-zamanlı olarak İngiltere’de yaşananlar…
‘Rasputin’ lakaplı Cummings de gitti
Geçmişte bizde de danışmanların siyasi kadrolardan daha fazla önem taşıdığı dönemler vardı. Turgut Özal başbakanlığı döneminde etrafını her alandan devşirdiği ‘Özal’ın prensleri’ diye anılan gençlerle donatmıştı. Kendilerinden ziyade danışmanlarına kulak verdiğini bakanlardan şikayet olarak çok dinlemişimdir.
Tansu Çiller bu durumu biraz daha ileriye taşıdı. Etrafında ‘beynimin yarısı’ dediği ve sözlerinden dışarı çıkmamaya çalıştığı hemen fark edilen danışmanları vardı Tansu Hanım’ın…

İngiltere başbakanı Boris Johnson da danışmanlarla çalışmayı sevenlerden. En bilinen danışmanının ismi Dominic Cummings‘ti. Bu hafta orada da gazete manşetleri onun görevden alınması olayını bizdeki Berat Albayrak olayına çok benzer bir biçimde okurlarına yansıttı.
Dominic Cummings, gazetelerin manşetinde, makam odasındaki şahsi eşyalarını koyduğu karton kutuyla başbakanlık binasından ayrılırken yer aldı.
En çarpıcı başlık şuydu: “Rasputin Dominic ayrıldı, Çar Boris şimdi ne yapacak”
Rasputin son Rus Çarı’nın yanı başından ayırmadığı cahil mi cahil biriydi. Onun karizmatik kişiliği Çar ailesini büyüleşmişti. Ülkenin selamete erişmesini Çar’ın onun etkisi altından çıkmasına bağlayan Çar’a yakın kişiler, Rasputin’i sonunda bir suikastla ortadan kaldırabildiler.
Dominic Cummings o başlığa göre Johnson üzerinde Rasputin etkileri olan biri…
‘Çar Boris’ denilen de zaten ülkenin başbakanı…
Onun sahneden ayrılması için Boris Johnson’un hemen yanı başındaki kişinin, çocuğunun annesinin, devreye girmesi gerekti.
Gitmesini birkaç kadınla giriştiği iktidar kavgası sağladığı düşünülerek orada da konu “Kadınların fendi Cummings’i yendi” boyutuyla tartışılıyor.
Dış görüntüye aldanmamak gerekiyor.
Ve bir tez
İngilizlerin de gözlerini açmasına yarayacak farklı bir tezim var benim.
Londra’da başbakanın hem makam hem de ev olarak kullandığı ‘Downing Street 10’ adresinde yaşananlara bakıp Berat Albayrak olayına uygulayarak elde etmiş olsam da, sonuçta bizde yaşanandan hareketle geliştirdiğim bir tez bu.
Tezim şu: Dört yıllık başkanlığı döneminde ABD başkanı Donald Trump’la yakın ilişkili yönetimler kendilerini Joe Biden dönemine hazırlama ihtiyacı duyuyorlar. Şimdi her birinde Biden öncesi temizliği yapılıyor
Öyle olan her ülkede iktidarlar Trump’a en yakın görünenlerden kurtulmaya çalışıyorlar…
Şöyle arkanıza yaslanıp düşünmeniz için kısa bir özete dayalı bir sorum olacak:
ABD başkaları için olduğu gibi Türkiye için de önemli bir ülke. Hatta ilişkinin Türkiye için başka ülkelerden daha önemli olduğu bile söylenebilir. Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında Amerikalılar için de muamma bir yakınlık bulunsa da, iki ülke arasındaki ilişkilerde en kilit kişi, Berat Albayrak’tı.
İster Türkiye’de ister ABD’de yapılsın, ikili görüşmelerin hepsinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen yanında Berat Albayrak’ın oturduğunu fotoğraflardan biliyoruz.
Berat Albayrak pek çok bakımdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ne kadar yakınsa ABD başkanına o kadar yakın bir isim de Trump’ın damadı olma yanında resmi danışmanı sıfatını da taşıyan Jared Kushner’di.
Jared Kushner ile Berat Albayrak, ikisi de resmi görevleri bulunduğu için, ikili ilişkilerde paralel bir kanal oluşturmuşlardı.
Washington’a ekonomik toplantılar için gitmiş olan Berat Albayrak’ı Beyaz Saray’a götürüp Trump’la görüştürmesi fotoğrafından iki ismin yakınlığını anlayabiliyoruz. [O fotoğraf yazının girişinde.]
Sorum şu: ABD başkanlık seçiminde sandıktan Trump çıksa ve dört yıl daha onun başkan kalacağı anlaşılsaydı Berat Albayrak’ın görevinden ayrılması söz konusu olabilir miydi?
Aynı durum İngiltere ve Dominic Cummings için de varit.
Ülkenin başına Avrupa Birliği’nden ayrılma işini saran kadronun en önemli ismidir Cummings. Brexit bayrağını Boris Johnson’un eline veren, onu meydanlara salan, oradan başbakanlığa kadar yükselmesini o sayede sağlayan oydu.
Brexit, yani İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması projesinin en büyük dış destekçisi ise Trump’tı.
AB’ye açtığı savaşta Johnson’un İngiltere’sini koç başı olarak kullandı Trump.
İngilizlerin zihninde “Brexit = Cummings” denklemi yer etmiş durumda.
Trump… Brexit… Cummings…
Cummings işte bu yüzden Trump’ın seçimi kaybetmesi arkasından gitti gider…
Yukarıdaki soruyu Dominic Cummings için de sorabiliriz: Trump ABD’de dört yıl daha başkan olarak kalıyor olsaydı Cummings gider miydi?
Daha doğrusu, kendisini yerinden eden kavgayı kadınlar başlatabilir, başlatsalar bile Boris Johnson onların hatırına ‘beyninin tamamı’ bilinen Cummings’i yerinden eder miydi?
Sanmıyorum.
Her tez gibi benim bu tezim de doğrulanmaya muhtaç doğal olarak.
Tezimin doğrulanması, sürecin bu iki örnekle sınırlı kalmamasıyla ilişkili.
Bakalım başka ülkelerde de benzer gelişmeler yaşanacak mı?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025