Fehmi KORU
Ekonomide ve adalet alanında ‘reform’ yapılacağı müjdesine ne oldu?
Bu soruyu muhatap almam gerekenlerin kim olduğunu tam kestiremediğim için öylesine soruyorum.
Önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ekonomi alanında ve yargıda köklü değişiklikler yapılacağı müjdesini verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin Türkiye açısından önem taşıdığını, tam üye olma hedefinden vazgeçilmediğini de bu vesileyle tekrarladı.
Ardından, adalet bakanı Abdülhamit Gül, benzer açıklamalar eşliğinde, kolların sıvandığı izlenimi veren görüşmeler yapmaya başladı. Bakanın sivil toplum kuruluşlarıyla buluşmalarında verdiği sözler kesindi. Bakan orada da kalmadı, kendisinden bile gelse talimatları dinlememeleri gerektiğini bildirdiği yargıçlardan yasalara ve vicdanlarına göre karar vermelerini istedi.
Cumhurbaşkanı ve bakanın çıkışlarını, AK Parti sözcülerinin niyet teyidi anlamına gelecek açıklamaları ile görevlerini parti politikaları istikametinde görüş bildirmek olarak tanımlamış kalemlerin ve TV yorumcularının koroya katılması izledi.
Ne oldu bütün bunlara?
Ekonomide reform bakanın gitmesi miydi, yoksa faiz oranını yükseltmek mi?
Üzerinden henüz bir ay bile geçmemiş müjdeyi unutmamız mı gerekiyor?
Ekonomiden sorumlu bakanı istifaya zorlayan bir süreç yaşandı. O arada kendisine verilen “Faizleri düşür” talimatını harfi harfine uygulayan Merkez Bankası (MB) başkanı görevden alındı ve yerine daha önce maliye bakanlığı yapmış bis siyasi şahsiyet atandı. MB’nin ilgili kurulu ilk toplantısında faiz artırımına gitti.
Faiz artırımı ‘ekonomide reform’ anlamına mı geliyor yoksa?
Eğer faiz oranının düşük veya yüksek olması bu kadar önemli idiyse, düşük faiz oranında yıllarca ısrar edilmesi yüzünden yaşanan kayıplar neden göze alındı?
O ısrar yüzünden Hazine ve MB’nin elindeki döviz rezervlerinin eksiye düştüğü ve bu durumun 128 milyar dolarlık bir kayba yol açtığı iddiası var.
‘Ekonomide reform’ kamuoyunu iddialar hakkında aydınlatmayı da içermek zorunda.
Yargıda reform çıkmaz ayın son çarşambasına kaldı
‘Yargı reformu müjdesi’ ise, üzerinden geçen bir ayın sonunda, öncesinden daha vahim bir hal aldı.
Konunun yetkili ağızlar ve AK Parti’nin muteber saydığı yazar-yorumcular tarafından AB ile ilintilendirilmesi, özellikle Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye yönelik eleştirileri ortadan kaldırmanın amaçlandığı biçiminde yorumlanmıştı.
Avrupa ülkeleri fikir ve ifade özgürlüğü konusunda hassas. Siyasi kimliğe sahip kişilerin, sivil toplum önderlerinin cezaevlerinde bulunması, görüş sahiplerinin yazıları ve konuşmaları yüzünden takibata uğraması, kanun hükmünde kararnameler (KHK) eliyle insanların görevden alınması en fazla eleştiri getiren hususlar…
Bu hafta, İngiltere’de bir mahkeme, önüne gelen bir davada fikir özgürlüğü sınırını hayli geniş tutan bir karara vardı. Karara göre, fikir özgürlüğü başkalarını rahatsız etmeyi, hatta hakareti bile kapsar. Kararda aynen şu ifade yer alıyor: “Özgürlüğü sadece kimseyi rahatsız etmeyecek fikirler için istemenin bir anlamı yok.”
‘Reform’ denildiğinde İngiltere’de mahkemenin çizdiği sınırlara kadar gitmeyi henüz kimse bizde savunmuyor. En ileri tavsiyeler, siyasi alanın dar kalıplardan kurtarılmasını, cezaya dönüşen tutuklu yargılamalardan vazgeçilmesini, siyasiler, sivil toplum liderleri ve gazeteciler ile yazarların cezaevinde tutulmamasını içeriyor.
Hepi topu birkaç simge isim üzerinde yoğunlaşıyor beklentiler…
Zaten ‘yargıda reform’ konusunun bir başka bahara kaldığı görüntüsü de o birkaç simge isim etrafında meydana gelen son gelişmelerden kaynaklanıyor.
Yargılandıkları mahkemelerin savcılarının bile iddianamelerinde ileri sürmedikleri yakıştırmalar ortalığı kapladı ve iktidarı destekleyen bir çevreden gelen o yakıştırmalar ‘müjde’ veren ağızların söylemini de değiştirdi.
‘Beşinci kol’ hoş olmayan bir kavram
İlk kez ‘beşinci kol’ deyimi bu dönemde iktidar sözcüleri tarafından yaygın kullanılma sokuldu.
‘Beşinci kol’, yani savaş halindeki bir ülkenin dış düşmanlarıyla işbirliği halinde olan kendi içinden birileri…
Franko döneminde iç-savaş halindeki İspanya’da dikta yönetimi tarafından kullanılan bir kavram bu ‘beşinci kol’ kavramı…
Türkiye bir iç-savaş halinde değil. Muhalifler bile iktidarın bu yeni kavramı literatüre dahil etmesine kadar ‘diktatör’ sözcüğünü kullanmıyordu; şimdi kullanılınca en sert tepkileri iktidar sözcülerinden duyuyoruz. Yani Türkiye’de dikta yönetimi de yok.
O halde ‘beşinci kol’ kavramı neden?
Bu soru önemli. Önemli, çünkü ‘beşinci kol’ tespiti iktidarlar tarafından yapılmaya başlandığında arkasından neler geldiğini tarih kitapları yazıyor.
Hiç hoş şeyler yazmıyor tarih kitapları…
Kavramın kullanıma girmesiyle başlayan sürecin sonu iyi gelmiyor.
Daha da önemlisi şu: Bir ay önce ‘yargı reformu’ ve AB ile ilişkileri düzeltme bir ‘müjde’ olarak sunulmuşken iktidar sözcüleri ile MHP dışındaki destekçilerinin savundukları o müjdeyle birlikte gündeme gelen görüşleri şimdi tekrarlayanlar ‘beşinci kol’ tehdidine maruz kalıyorlar.
En son AK Parti genel başkan yardımcısı, karakollar ve cezaevlerinde ‘çıplak arama’ yapıldığını söyleyen mağdureler için kullandı ‘beşinci kol’ kavramını. [Böyle bir iddia-itham varsa, iktidara düşen, iddia sahiplerinin yalan söylediği suçlaması yapmak değil, böylesine vahim bir iddianın üzerine gidip soruşturma açmak olmalıydı.]
Akıl alır gibi değil.
Muhatabımı tam kestiremediğim için ortaya öylesine sorduğum “Reform yapılacaktı, ne oldu o müjdeye?” sorusuna makul bir cevap bulabilirsem, şimdi almayan aklım belki o zaman alır.
Ne oldu sahi?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025