Fehmi KORU
Kısa süre önce ben de aşılı olanlar kervanına katıldım.
“Sıra 70 yaş grubunda” duyurusundan birkaç gün sonra aşı için gün almamız gerektiği haberi cep telefonu mesajı olarak geldi; internet üzerinden randevumuzu mahallenin sağlık ocağını tercih ederek aldık ve eşimle birlikte o gün aşılarımızı olduk.
Onar dakika arayla randevu veriliyor.
Sabah trafiği çok yoğunmuş, biz öğleye doğru gittiğimizde etrafta fazla kişi yoktu. Dakika sekmedi, aşılarımız yapıldı.
Kullanılan aşı kapsülünde QR kodu var ve kime hangi kapsülün kullanıldığı kayda geçiriliyor.
Aşı olunca yan etkisi bulunup bulunmadığından emin olmak için 15-20 dakika daha aynı mekanda vakit geçirmek gerekiyor; o süreyi de tamamladıktan sonra ‘yeni aşılılar’ olarak sağlık ocağından ayrıldık.
Eşim kısa süreliğine baş dönmesi ve mide bulantısı yaşadı, aşının benim üzerimde herhangi bir olumsuz etkisi olmadı.
Bir ay içerisinde ikinci doz için davet alacağımız bildirildi.
75 ve üstü yaştakiler aşı konusunda ikirciklilermiş. O yaş grubundan aşıya davet edilenlerden çağrıya icabet eden az olmuş. Öyle deniliyor. Ya etrafta dolaşan ‘riskli yaş grubundakiler için aşının riskli olduğu’ söylentisinden etkilendikleri ya da internet üzerinden randuvu alma gereğini şahsen yerine getiremeyecek durumda oldukları için pek çok yaşlı aşısız durumda.
Üzücü bir durum bu. Aşısızlık ileri yaş grubunda riski daha da büyütecektir.
Gelmeyen veya gelemeyenleri evlerinde ziyaret ederek aşıyı özellikle ileri yaş grubunun tamamında gerçekleştirmek şart.
Alman aşısı, İngiliz aşısı, Çin aşısı, şimdilerde de Rus aşısı çeşitleri arasında kafaların karıştığını biliyorum. İki Türk bilim insanının ürünü aşının tek dozunun bile insanlar üzerinde koruyuculuğunun yüzde 90 olarak belirlendiği duyuruldu. Çin aşısında ise iki dozu da kullanmak gerekiyor; koruma işlevi bize yapılan aşıda da fena değil.
“Ne yapmalı?” sorusuna aşı öncesinde cevap ararken şu kanaate vardık: Üretim tekniği bakımından hayatımız boyunca maruz bırakıldığımız çeşitli aşılardan farksız olduğu için Çin aşısı zararsız ya da hiç değilse zararı varsa bile diğerlerinden fazla değil; buna karşılık yararı dokunma ihtimali var. ‘Kâr-zarar hesabı’ yaptık ve aşı olmaya karar verdik.
Kıtalar arası farklılaşma tehlikeli
Aşı olduğumu neden olur olmaz burada paylaşmadım?
Eminim sizlerin de etraftan işitip durduğunuz aşı alehytarı görüşler doğal olarak beni de etkiledi. O sebeple aşının kendi üzerimde bırakacağı etkiyi yaşayarak görmek ve sonrasında paylaşmak istedim.
Herhangi bir konuda spekülasyon yapmakla sağlık alanına giren konularda kafa karıştırıcı iddialı görüşlerle insanlar karşısına çıkmak arasında büyük fark var. Dünyanın en ileri ülkelerinden sayılan ABD’de bir yıl içerisinde yarım milyon insan salgından hayatını kaybetti. Bizde her gün virüse yakalananların sayısı hâlâ 10 binin altına düşürülemiyor.
Parti kongreleri devam ettikçe sayı da yükselmesini sürdürecek.
Bu işin şakası yok.
Ayrıca yeryüzünde herkesin aşılandığı bir ortamda aşısız olanlar arasında kalmak iyi bir şey midir, emin değilim.
Bu konuda da sizleri yanıltmak istemem. Aşı konusunda dünya kesinlikle ikiye ayrılmış görünüyor: Zengin ülkeler harıl harıl insanlarını aşılarken fakir ülkeler sıralamada gerilerde kalıyor. Kıtalar arasındaki fark akıl almaz boyutlarda. Kuzey Amerika’da her 100 kişiden 12’si şimdiden aşılanmışken, bu oran Afrika’da ne kadar, biliyor musunuz?
Orada bu oran yüzde değil binde 2.
Afrika’da şu ana kadar her bin kişiden yalnızca iki kişi aşılanabildi.
En hızlı aşılanan ülke İsrail. Önceki güne kadar halkının yarıya yakını (yüzde 48.7’si) aşılanmış durumdaydı. Onu İngiltere (yüzde 26.5 ile) izliyor. ABD’de bu oran yüzde 14’ü bile bulmadı.
Türkiye? Türkiye sahaya hayli geç çıktı, ama arayı kapatmak için ciddi bir çaba sarf edildiği görülüyor. Türkiye’de aşılanmış olanlar nüfusun yüzde 7.4’ünü buldu.
[Sağlık bakanına özür diletecek yanlışlıklar devam etmese iyi olacak.]
İsveç, Fransa, Almanya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde aşılananlar nüfusun yüzde 5’inin altında.
‘Yeni normal’ beklentisine en kısa yoldan cevap verilebilmesi için kıtalar ve gelir grupları arası farklılıkların aşı konusunda ortadan kalkması ve dünya vatandaşlarının büyük çoğunluğunun aşılanması gerekiyor.
“Biri yer biri bakar” durumu salgın konusunda tehlikeli.
Herkes aynı gemide
Kıtalar arası eşitsizliğin iyice göze battığı ortam insanların salgından gereğince ders çıkarmadığını gösteriyor. 8 milyara yaklaşan insan ‘dünya’ denilen küçük bir köyde yaşıyor. Herkes tek bir geminin yolcusu. Kıtalar arası yol aşan gemilerde sınıf farkı olabilir de, her köşesi aynı salgının pençesine düşmüş dünyamızda benzer bir farklılaşma mümkün değil.
Zimbabve’de korona izleri kalırsa halkının bütününü aşılamış ve kendisini güvende sayan ABD’de veya İsrail’de veya Türkiye’de insanlar rahat ve huzur içerisinde gündelik hayatlarını sürdüremez.
Duvarlarla kendisinden ve dünyadan tecrit ettiği Filistinlilerin aşısızlığına göz yummasının İsrail’i zora düşüreceğini tahmin edebiliyorum. Sonunda onlar da bunu anlayacak, ama iş işten geçmiş olacak.
Her ülkenin ve insanlarının kendilerine özel sorunları olabilir, ama korona her ülkenin ve insanlarının ortak sorunu. Adı üstünde salgın.
“Aşı oldum ve kurtuldum, ben artık yeni normalin bir parçasıyım” denilemiyor. Hâlâ maskeliyiz ve riskli yaş grubuna girenler olarak yine evde hapisiz.
Bir teklifim olacak:
Kısıtlayıcı tedbirleri tersine çevirene, aşı olanları olmayanlardan daha rahat hale getirene kadar sıkıntıların ortadan kalkması galiba mümkün olamayacak. Henüz aşı olmayanları aşılanma sırası onlara gelene kadar evlerinde tutmalı, günlük işleri rahat hareket etmelerine müsaade edilmiş aşı olanlardan yeterliler üstlerine almalı.
Şaka gibi gelebilir, ama herkesi bu teklifim üzerinde düşünmeye davet ediyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025