Fehmi KORU
En olumsuz şartlarda varlık-yokluk savaşı verilen Milli Mücadele günlerinden başarıyla -Türkiye Cumhuriyeti kurularak- çıkılmasını en kestirme biçimde anlatmak üzere bulunmuş bir sıfatımız vardı: ‘Çılgın Türkler’…
Mucidi Turgut Özakman’dır.
‘Çılgın Türkler’ sıfatıyla övünülür.
Son zamanlarda aklım hep o sıfatta; ancak ‘çılgın’ sözcüğüne lügatlarda verilen daha değişik bir anlamla o sıfatı kullanıyor aklım.
ABD’nin ticaret ve ekonomi başkenti New York’ta, bu dünya kentine her gelenin mutlaka uğradığı Manhattan’ın merkezine yakın bir yerde, çok renkli bir pano kiralayarak Türkiye’nin iç sorununu oraya taşıma ‘çılgınca’ bir fikir değilse, nedir?

‘Stop Erdogan’ mesajı binlerce valtlık ampüllerle aydınlatılmış o panoda kaç gün kaldı bilmiyorum.
Kim bilir kaç bin dolar ödenmiş o panoyla verilen siyasi mesajın farkına kaç Amerikalı varmış olabilir?
Bir an herkesin o panoda gördüğü ‘Erdogan’ sözcüğünün bir isim ve o ismin de Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu anladığını farz edelim.
O mesajı alan New Yorklu Amerikalıların nasıl bir davranış sergilemesini umuyor olabilir cepten para harcayıp o çok renkli panoyu kiralayanlar?
Beynim bu soruyla zonklarken çılgınlıktan başka bir şey olmayan o panoyu söndürmek için birilerinin harekete geçtiği duyuldu. Başarılı da olundu. New Yorklu Amerikalılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı susturamadı -zaten bunu nasıl yapabileceklerdi ki- fakat yeni bir Türk icadı ile karşılaştılar.
Manhattan’da iki tarafında yine binlerce voltluk çok renkli ampüllerle aydınlatılmış panolar bulunan gezici kamyonlarla…
Panolarda bu defa ‘Love Erdogan’ yazılıydı.
Bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı durdurmaları kendilerinden istenen New York halkı -daha doğrusu Manhattan’da dolaşanlar- bu defa kendilerinden durdurmaları talep edilmiş kişinin sevilmesi gereken biri olduğu mesajına muhatap hale geldiler.
Mesaj açık: ‘Erdoğan’ı sevin’…
O mesajlara muhatap olan insanların büyük -ama bayağı büyük- bir bölümünün, panoların, ismine ilk defa muhatap oldukları bir ürünün reklamı olduğunu sandıklarına eminim.
Hem sabit hem de mobil panolarla New York’un o bölgesinde günün her saatinde ürünlerin reklamı yapılır çünkü.
İlk girişimi başlatanlar Türkiye’nin iç siyasetine ait bir konunun Amerika tarafından çözülmesini mi istiyor? Amerikalı ‘Stop Erdogan’ mesajına muhatap olunca o mesajla kastedilen kişinin Türkiye’nin seçimle iş başına gelmiş cumhurbaşkanı ve en çok oy alan partisinin de genel başkanı olduğunu anlayacak, ona muhalefet eden birilerinin kendilerinden o kişinin durdurulmasını talep ettiğini görünce hemen harekete geçecek…
Harekete geçecek de ne yapacak o mesaja muhatap olmuş Amerikalı?
Bir an için ABD Başkanı Joe Biden’in de o gün Manhattan’da gezdiğini ve mesajı gördüğünü farz edelim.
‘Erdoğan’ı Durdurun’ mesajının talebini yerine getirmek için ABD başkanının ne yapması bekleniyor olabilir?
Ayıp düşünceler bunlar…
Madem zihnimize fazla mesai yaptırıyoruz, o halde kurmacaya devam edelim: O gün talimatı yerine getirmek için düşünmeye başlamış olan Biden, ertesi gün Washington’a dönmek üzere Manhattan’da kaldığı otelden makam aracıyla ayrılırken iki tarafında ‘Love Erdogan’ yazılı kamyonlarla karşılaşsın.
Kafası karışır ABD başkanının…
Sevmek bir duygu işidir. Emir ve talimatlarla sevgi doğmaz.
AK Parti’yi iktidardan, Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığından göndermek Amerikalıların işi olmadığı gibi, Amerikalıların bir yabancı ülkenin liderini sevmek gibi bir mükellefiyetleri de bulunmuyor.
Yalnızca anlamsız değil çirkin de olan ilk mesaja cevap vermek için ceplerine davranan ikinci mesajın müellifleri akıllarına geliveren sevimsiz ‘Love Erdoğan’ kalıbı yerine ‘We Love Erdogan’ (‘Biz Erdoğan’ı seviyoruz’ anlamına) mesajı tercihinde bulunmalılardı.
Hatta ‘Love’ sözcüğü yerine bir kalp şekli de kullanabilirlerdi.
New York’un turist çekmek için kullandığı Milton Glaser icadı o çok meşhur logosunda olduğu gibi…
Üzerinde bir an bile düşünülmeden çalakalem yapılmış her iki mesaj da istenilen sonucu almaktan uzak.
Türkiye’yi bilen, siyasetini yakından izleyen ve bu sebeple mesajlarla neyin kast edilmek istendiğini anlamakta zorlanmayacak Amerikalılar varsa, onların da her iki mesajın ucuzluğuna tepki duyacaklarını düşünmek için pek çok sebep var.
Onlar da zeki insanlar olduğumuzdan kuşku duymaya başlamışlardır.
Birkaç gün süren New York/Manhattan’daki bu karşılıklı mesaj savaşının ABD’de hiç bir işe yaramadığı belli.
Peki, mesajların haber olarak ülkemize yansımasının herhangi bir etkisi olmuş mudur?
Yersiz gibi görünüyor ama galiba mesajların sahiplerinin kullandıkları sözcükler İngilizce bile olsa mesajlarını Türkiye’yi düşünerek seçtikleri çok belli olduğundan, esas üzerinde durulması gereken soru bu.
Türkiye’de yaşayan insanlar bu mesajları nasıl değerlendirdi?
Ben birkaç kişiye sordum, sorduklarım olaydan haberdar görünmediler.
Galiba Amerikalı reklamcıların cebine giren paralar boşuna harcanmış oldu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025