Fehmi KORU
AK Parti’nin ‘2053 vizyonu’ yerine neden ‘büro elemanı’ ve ‘huzur hakkına zam’ konuşuluyor?
İktidarda geçirdiği 20 yılını tamamlamasına kısa süre kalmış, son seçimde adayını yüzde 50’in üzerinde oy almasını sağlayarak cumhurbaşkanı seçtirmiş, Cumhuriyet’le aynı yaşta olan parlamenter sistemi referanduma sunup onu ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile değiştirmeyi başarmış olan AK Parti önceki hafta sonu büyük kongresini yaptı.
Her parti iki-üç yılda bir yapılan büyük kongreye önem verir; AK Parti’nin büyüklü-küçüklü kongrelerine rakiplerinden çok daha fazla önem verdiği de bilinir.
AK Parti bu kez de büyük kongresine dikkatlerin çekilmesini sağlamak için bütün gücünü seferber etti. Salgının yaygınlaştığı bir dönemden geçtiğimiz ve ilçe-il kongrelerindeki lebalep-tıklım tıklım görüntülerin bu durumda payı olduğu yazılıp çizildiği halde, AK Parti büyük kongresinde yalnızca salonun içi değil dışı da tepeleme doluydu.
Günler öncesinden, partinin en yetkili isimleri, sözcüleri, itibar ettiği medya kuruluşları ve muteber kalemler ile yorumcular, AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kongrede yapacağı konuşmanın yeni dönemin ipuçlarını vermesi açısından önemini duyurdular.
Kongre’de AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan uzunca bir konuşma yaptı ve konuşmasında daha önce ilan edilmiş ‘2023 vizyonu’ yanına bir de ‘2053 vizyonu’ ekledi.
Aradan bir haftadan fazla bir süre geçti, bu süre içerisinde kongredeki kalabalığı, 2023 ve 2053 vizyonlarını, yeni anayasa vaadini hatırlayan ve hatırlatan pek kimse çıkmadı.
O kadar hazırlığı, kalabalıkları toplamak için harcanan çabayı, dikkatleri kongreye ve orada yaşananlara çekme gayretini hak edecek bir siyasi sonuç alınamadı.
‘Beyaz toz’ gündemi belirliyor
Genel merkezde ‘büro görevlisi’ olduğu öğrenilen bir gencin burnuna çektiği beyaz tozun fotoğrafı üzerine kopan fırtına kadar bir ilgi doğurmadı iktidar cephesinin büyük ortağının kongresi…
Korona salgınıyla mücadelede en başarılı ülkelerden biri olduğumuzu işitmiştik kongrede yapılan konuşmada; haftası geçmeden artan vakalar yüzünden, ülke, öncesinden daha kapsamlı bir kapanmaya uğratıldı.
Hayatları tehdit altına düştüğünde başka konulara ilgileri azalır insanların; kongrenin ve orada yapılan konuşmanın hesap edildiği ve beklendiği kadar ilgi görmemesinin en önemli sebebi bu olabilir.
Tabii bir de AK Parti tabanını da içine çeken ekonomik sıkıntıların azmasını da hesaba katmak gerekiyor.
İnsanlar bugün masaya Halk Ekmek somunu dışında katık koymakta zorlanıyorlarsa, 2023 veya 2053’te yaşanacak refahın müjdesini ciddiye almakta daha da zorlanırlar.
Zorluk biraz da burada.
Şimdi de büro elemanı gencin renkli fotoğraflı maceraları…
Bütün günahlarını fotoğrafla tespit ettirmiş AK Parti genel merkezinde çalışan genç.
Yalnızca yanında bir kadınla son yıllarda edindiği anlaşılan birkaç lüks araçtan birinde burnuna ‘pudra şekeri’ olduğunu iddia ettiği beyaz tozu çekerken fotoğrafı yok o gencin; kumarhane masasında masaya fiş bırakırken, gece kulübü gibi bir yerde poz verirken de fotoğrafları var.
Muhtemelen maceralarını videoya da çekmiş veya çektirmiştir.
Hollywood filmleri gibi
Fotoğraflara göz gezdirirken Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz sahneler göz önüne geliyor.
Renkli fotoğraflar eşliğinde fırtına koparken, büyük kongreyi, 2023 ve 2053 vizyonlarını kim akla getirir?
Hiç kimse…
Garip olan, genci içlerinde-yakınlarında barındıran siyasilerin tavırları…
O gencin umursamaz tavrına taban tabana zıt bir yanlışı örtme veya hiç değilse etkisini azaltma çabası fark ediliyor. Burna çekilen tozun gerçekten ‘pudra şekeri’ olduğuna inanıyor gibiler. Fotoğraflar eşliğinde ortalığa yayılan nüfuz kullanarak zenginleşme iddialarını işitmek bile istemiyorlar.
Mensup olduğu partide çalışan bir gençle yan yana fotoğrafı bulunması hiç yadırganmayacak bir bakan, içişleri bakanı, muhalefetten gelen eleştirileri ‘siyasal sonuç çıkarma’ niyetine bağlayıp ayıplayabildi.
“AK Parti’de çalışan biri böyle bir şey yapamaz, nüfuz kullanarak zenginleşme ne demek, çok ayıp” dese ve ardından muhalefetin eleştirilerini haksız bulduğunu söyleseydi tepkisi bir dereceye kadar -o da belki- anlaşılabilirdi.
Elbette muhalefet eline eleştiri fırsatı geçince bunu sonuna kadar kullanacak.
İktidar partileri de muhalefette gördükleri eleştiriye açık yanlışlıkları dillerine dolamıyorlar mı?
Politika böyle yapılır. Doğası böyledir.
Herkesten, her kafadan bir ses çıkıyor, esas kendisinden açıklama gelmesi beklenebilecek kişi ise konuya uzak duruyor. Sesiz kalmayı yeğliyor.
Sessiz kalınarak olayın daha fazla büyümeden geçiştirilebileceğini düşünüyor olmalı AK Parti.
Yakında muhalefetin eş değerde bir yanlışıyla tanıştırılabiliriz.
Muhalefetin yanlışları iktidarınkiler kadar ilgi çekmeyebilir ama.
Bu da politikanın doğası gereğidir.
Benim bir tavsiyem olacak
Kongrede sözü edilmiş, ardından yapılan ilk bakanlar kurulu toplantısından sonra ‘ekonomik reform paketi’ içerisinde tasarruf tedbirlerine başvurulacağı duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı ilk orada sözünü ettiği vatandaşın ‘yastık altı’ birikimlerini günlük kullanıma sokma tavsiyesini dün de tekrarladı.
Tasarruf tedbirleri etkisini ülkeyi yönetenler üzerinde herkesten önce gösterirse vatandaşlardan talep edilen katkı daha kolay yerine gelir.
Söz gelimi, partililer veya partiye yakın olanlara açılmış kadrolarda ‘huzur hakkı’ ödemelerine zam değil indirim yapılması yararlı olabilir.
Tabii, yanlış yapanlara müsamaha gösterilmeyeceğinin -ibret-i âlem için- etkili biçimde gösterilmesi de…
O zaman kongre ve orada dile getirilen ‘2053 vizyonu’ konuşulup tartışılabilir.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025