Fehmi KORU
Türkiye’nin nabzı gazeteler ve haber kanallarında atmıyor, internet üzerinden yayın yapan alternatif kanallarla muhalif tavır sahiplerinin görüşlerini açıklamak için kullandıkları YouTube kanallarında atıyor.
Her yaptığı yorum yüz binlerce kişi tarafından izlenenler var.
Gürültücü bir kalabalık gibi görünse de Türkiye’nin bir bölümü onları izliyor.
Eski programlarına baktım, Sedat Peker öncesinde de peşine büyük bir izleyici kitlesi takmış olanlar bulunduğunu gördüm; Sedat Peker’in videoları ve Twitter mesajları sonrasında, önceleri az izlenenler çok izlenir hale gelmiş, zaten çok izlenenler ise rekor seviyesine ulaşmış durumdalar.
“Bir tripod, bir kamera” kitlelere ulaşmak için yeterli. Dev stüdyoları, pahalı ışık tertibatı, son sistem kameraları, yüzlerce çalışanı bulunan TV kanallarının pabuçları dama atılmış durumda. Soru soran evinden yapıyor yayını, sorulan da programa evinden katılıyor; izleyiciler ise her yerdeler ve cep telefonu, tablet, TV, artık hangisi o sırada erişilebilir ise, herkes oradan değişik programları takip edebiliyor.
İletişim başkanlığı istemediğine basın kartı vermiyor, kimin umurunda, artık herkes gazeteci ve basın kartı verilme ‘onuruna erişenlere’ ters bakılan farklı bir medya dünyası var.
Etki?
Hiç kuşkusuz sözünü ettiğim alternatif medya dünyasının izleyicileri üzerinde büyük etkisi var; öyle olduğuna eminim. İzleyen yüzbinler -bazısı için milyonlar- kendilerine sunulanlardan elbette etkileniyorlar.
Ancak alternatif medyanın siyasi dengeleri büyük çapta değiştirebileceğinden fazla emin değilim.
Büyük kitleler haberlerini alternatif medya dünyasından almıyor, yorumlardan haberdar bile değiller; çoğu kendilerini medyaya kapatmış durumda.
Nereden bu sonucu çıkarıyorum?
Kamuoyu yoklamalarından…
Güvenilir araştırma kurumlarından MetroPoll geçen ayın çalışmasını tamamladı ve belli konulardaki ilk sonuçları paylaşmaya başladı.
Alternatif medyadan etkilenebilecek kitlelerin siyasi eğilimlerinde geniş çaplı değişikliğe rastlanması beklenir. İktidar partisinin taraftar kitlesinin azalması, muhalif partilere rağbetin artması…
MetroPoll’ün “Bu Pazar milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunu yönelttiği kişilerden alınan cevaplara göre son tablo şu:
Son iki ay içerisinde kamuoyunun dikkatine sunulan vahim ifşaatlar başka bir demokratik ülkede yaşansa siyasi sistemde çalkantılar meydana getirir, sorgulamalar başlatır, istifalara yol açardı. Bunun sonucu olarak eğilimlerde ciddi kaymalar görülürdü.
Bizde bunların hiçbiri olmadı.
Yarın sandık kurulsa, AK Parti ile MHP’nin oyları Meclis çoğunluğunu elde etmeye, adaylarını cumhurbaşkanı seçtirmeye yetmeyeceği için iktidar cephesi yenilebilir; ancak böyle bir sonuç seçime ittifaklar halinde gidileceği için alınabilecek.
İktidar cephesinin, MetroPoll anketindeki tablo sandığa olduğu gibi yansısa bile iktidarda kalmasını sağlayacak çareler aradığı biliniyor. ‘Yüzde 50+1’ formulünü ‘yüzde 40+1’ ile değiştirmek, karşı cephede yer alması mukadder partilerden bir-ikisini yanına çekmeye çalışmak, hiç değilse HDP seçmeninin zihnini bulandırmak, seçim barajı oranıyla oynamak veya ittifak partilerine baraj oranı koymak gibi…
Anlamsız mı görünüyor? Görünmesin. 7 Haziran 2015 genel seçiminde Meclis çoğunluğunu kaybeden AK Parti’nin altı ay sonra tekrarlattığı seçimde tabloyu değiştirmeyi başardığı ve ara dönemi de iktidarını sürdürerek geçirdiği bir gerçek.
Bir kez daha yaşanabilir aynı durum.
Karar yazarı Ahmet Taşgetiren’in ‘Tabanın tavana tahammülü’ başlıklı bugünkü yazısında AK Parti’ye oy veren kitlenin bilse aslında tasvip etmeyeceği bir dizi yanlışlık sıralanıyor.
Halkın üçte birini teşkil ediyor o kitle…
İşlenen sürekli -ve çoğu vahim- yanlışlıklara rağmen her üç kişiden biri AK Parti’ye oy vermekten vazgeçmiyor.
Muhtemelen bilmesi gereken her şeyi bilmediği için…
Belki bilse bile, muhaliflerin iyi niyetinden kuşkulu olduğundan veya yönetime muhalifler geldiğinde rahat ve huzurunun şimdikinden daha fazla bozulacağını sandığından yerini terk etmeyi düşünmeyebileceği için…
Medya, özellikle yerleşik olanlar dışındaki alternatif medya, ülke gerçeklerini dedikodu malzemesi boyutundan uzaklaştırıp gerçek anlamda gazetecilik yaparak geniş kitlelere ulaşma imkanı bulmalı.
Kurucusu oldukları iktidar partisinden hayal kırıklığına uğrayarak kopmuş liderlere sahip olan muhalefet partileri, dikkatlerini yakından tanıdıkları kitle üzerinde yoğunlaştırmanın yolunu aramalı.
Ne zaman seçime gidilecekse, iktidar, gerçek gündem maddeleriyle bilgilendirilmiş halkın adil şartlarda oy kullanmasıyla belirlenmeli.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025