Fehmi KORU

Ülkemizin terör gerçeği
22.08.2012
2264

 Bayramın ikinci günü Gaziantep’i kana bulayan bomba şaşırttı mı sizi? Arefe gününden başlayan mümkün olduğu kadar çok sayıda canı alma amaçlı PKK eylemlerinin sonuncusuydu o. Bu yazıyı kaleme aldığım gün bir yerler yine kanlı bir eyleme sahne olursa şaşırmayın.

PKK’nın hâlâ güçlü, hâlâ kanlı eylemler sergileyebilecek kabiliyette olduğunu ispata ihtiyacı var ve Türkiye’nin dikkatlerinin Suriye üzerine yoğunlaşması ona bunu gerçekleştirme fırsatı veriyor. Suriye konusunda en net politika PKK’nınki... Sınırın öte yanında kendisine rahat hareket imkânı buluyor PKK; muhtemelen daha önce mahrum olduğu ağır silâhlar ve patlayıcılara erişimi de kolaylaştı.

Suriye’den aldığı moral ve fiziki desteğin devam edebilmesi için Türkiye’ye yönelik eylemlerini sürdürmesi gerekiyor PKK’nın...

Hep unutulan bir gerçeği yeniden hatırlatayım: PKK örgütü çok uzun yıllar Suriye istihbarat örgütünün (Muhaberat) himayesinde palazlandı. Suriye kontrolündeki Bekaa Vadisi’nde militan yetiştiren bir üssü vardı ve Abdullah Öcalan biri Şam’da olmak üzere birkaç farklı yerde Muhaberat’ın misafiriydi.

Öcalan’ın Suriye’yi terk et-mesi yıllar öncesine dayanan ilişkilerin bütünüyle kesilmesine sebep olmuş mudur? Hayır.Muhaberat-PKK ilişkisi kesilmeden devam etmiş, Baas rejiminin zora düştü- ğü yakın tarihte daha da artmıştır. PKK’da Suriye kökenlilerin şu yakınlarda ön plana çıkması herhalde tesadüf sayılmamalı.

Terör örgütleri söz konusu olduğunda hiçbir şey tesadüfi değildir.

Ankara’nın Suriye ile ilgili değerlendirmelerinde Baas rejiminin Türkiye’yi savaşa bulaştırma niyetinin de yer alması iyi; ancak bu değerlendirmeye fazla önem verilmemesi kötü. Oysa Baas rejimi ve Beşşar Esad açısından muhatap oldukları açmazı bozmanın ve dengeleri lehlerine çevirmenin tek yolu bir yabancı gücün kuzeyden müdahalesidir.

 

Bir yabancı güç bir ülkeye askeri müdahalede bulunursa bunun adı ‘işgal’dir ve bu tür girişimlerin uyandırdığı bilinç hali de bellidir. Bir gün öncesine kadar rejim düşsün, Beşşar Esadgitsin diye mücadele edenler, bir bakmışsınız, düşürmeyi amaçladıkları rejim güçleriyle birlikte işgalciye karşı saf tutuvermiş...

 

Örnek için uzağa gitmeye lüzum yok; bizim kendi tarihimiz bile bu dediğimin en iyi örneğidir.

Suriye’yi yönetenler bu tür hesaplar yapıyor mudur? Hiç kuşkunuz olmasın. ‘Varolma-yokolma’ mücadelesi veriyorlar ve sonlarının ya Saddam ve Mübarek gibi ‘idam’ cezası alacakları bir yargılama, ya da Kaddafi gibi halk eliyle linç olacağını biliyorlar. Biliyorlar ve kanlarının son damlasına kadar da savaşacak, kendilerinin gitmesini isteyenlerin hata yapmasını bekleyecek, onlara hata yaptırmak için de ellerinden geleni artlarına komayacaklardır.

Hedefleri Türkiye’nin ekonomik diriliğidir...

Herhalde “PKK böyle bir oyuna kendisini âlet eder mi?” gibi bir naif sorunuz yoktur. PKK ile Baas’ı şimdilerde yanyana getiren, ikisinin de işlevini tamamlamış, köşeye sıkışmış ve yokolma noktasına gelmiş halleridir.

Maalesef durum budur ve terör bir süre daha ülkemizin gerçeği olmaya devam edeceğe benziyor.

 

 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar