Figen Çalıkuşu
Önce çok vahim bir rapordan söz edeyim sizlere; “ABD’nin 2023 Yılı İnsan Ticareti Raporu”…
ABD İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yasası tarafından zorunlu kılınan raporda ABD dahil 188 ülke inceleme altına alınıyor. Yasa “eşitsiz dünyanın mahsulü insan ticareti suçunu ele alması ve mağdurları koruması” amacıyla çıkarılmış.
Türkiye, yasanın asgari standartlara tam olarak uymamakla birlikte önemli çaba gösteren ülkelerin bulunduğu 2. kategoride yer alıyor. Bu ülkeler standartlar açısından gözlem altına alınan ülkeler oluyor.
Raporda önemli ayrıntı ve bilgiler de bulunuyor. “Hükümet, insan ticareti suçlarına suç ortağı olan kamu görevlilerine ilişkin herhangi bir soruşturma, kovuşturma veya mahkûmiyet bildirmedi” deniyor.
Ve “mahkemeler insan ticareti suçundan yargılanan şüphelilerin çoğunu beraat ettirmeye devam etti” denilmekte.
Raporda mülteciler, çocuklar ve LGBTQI+ topluluğu da dahil olmak üzere Şubat 2023’teki deprem nedeniyle ülke içinde yerinden edilen yaklaşık üç milyon kişinin insan ticaretine karşı savunmasız durumda olduğu saptaması da bulunuyor.
İnsan ticareti deyince bir başka rapor daha: Küresel organize suç endeksi 2023 raporuna göre Türkiye Avrupa’da organize suç endeksinin en yüksek olduğu ülke, Avrupa birincisiyiz.
Raporun iki alt başlığında suç skoru 8 ve 9 puana kadar çıkıyor. Hangisi mi? Devlet bağlantılı suç aktörleri ve insan kaçakçılığı ve ticareti. Türkiye’nin en kötü olduğu alanlar olarak kayda geçti.
Bu suçların yüksek suç skoru ile işlenen ülke olarak kayda geçmesi sebebi olarak da ülkede varlıklarını sürdüren bu grupların hükümetle ve diğer siyasetçilerle yakın ilişkiler geliştirdikleri ve bu sayede kolluk kuvvetleri ve yargı karşısında koruma sağladıkları bildiriliyor.
Bunları neden anımsadım ve sizlere anımsatıyorum?
Meral Akşener’in “eski İçişleri Bakanı” olarak “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde, fuhuşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor” açıklaması nedeniyle.
Kanımız dondu.
Aslında bu iddiayı daha önce meslektaşım Dilek Ekmekçi dile getirmişti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, Akşener’in iddiası kendisine sorulduğunda “eğer doğru ise, eğer böyle ciddi bir iddia var ise” gibi cümleler kurdu.
Anlaşılan Adalet Bakanının hiç haberi yokmuş… Gördüğünüz üzere suç skorlarının nasıl yükseldiğini ve suçluların nasıl korunduğunu uluslararası denetim mekanizmaları biliyor ama bizim ülkenin bakanları “eğer doğru ise” li cümleler kuruyor.
Çürüme rutubet gibi her bir yeri sarıyor, her yeni duyduğumuz sarsıcı skandal, çürümenin şiddetini hepimizi tokatlayarak anlatmakta… Bu hafta da arka arkaya bir toplumun geleceği için çok tehlikeli olacak sarsıntıları yaşadık. Düşünsenize dünyada parlamentoların dahi üzerinde olduğu kabul edilen Anayasa Mahkemesinin Başkanı ve bir kısım üyeleri tehdit altında. Hem de çok ağır ithamlar ile.
Yargıtay Başsavcılığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin beş üyesinin yaptığı suç duyurusu üzerine savcı ataması yaptı.
Ne yapacaklar, Anayasa Mahkemesi başkanını ve bir kısım üyelerini tutuklayacaklar mı?
Bu ülkeye nasıl bir zarar verileceğinin farkındalar mı acaba?
Bir başka olay da Tunç Soyer hakkında, Atatürk’ün Nutuk’undan alıntıladığı konuşmasından ötürü soruşturma başlatılmış olması.
Gıyabında Atatürk’e soruşturma açan bir bakanlık ve bakanlık müfettişleri mi göreceğiz?
Hangi yaşadığımız normal ki…
Başsavcı İsmail Uçar’ın yargıda rüşvet çeteleri diyerek söz ettiği şikâyet dilekçesi hafızalarda taze iken, arka arkaya yapılan operasyonlarda, birlikte aynı şehirde yaşadığımız uyuşturucu kartellerinin tek tek yakalanmalarına ne demeli?
Bu kartelleri bugüne dek kim korumuş, nasıl oluyor derken bir değil, beş değil, 39 polisin rüşvet suçlamasıyla tutuklanması…Ertesi gün 46 polisin gene rüşvet iddiası ile tutuklanması…
Bunlara sevinelim mi, çürümenin boyutlarını görüp karalar mı bağlayalım, bilemiyorum.
Toplumsal metabolizması dinamitlenmiş bir ülke var…
Haya ve utanma meleklerini yitirmemiş herkese soruyorum:
“Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde, fuhuşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor” iddiasının İçişleri Bakanlığı da yapmış bir parti genel başkanı tarafından ortaya atıldığı bir ülke nasıl bir ülkedir?
Biz buraya nasıl geldik?
Biz buradan nasıl çıkacağız?
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
20.06.2025
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025