Figen Çalıkuşu
Bu cümlenin sahibi İsviçreli KlimaSeniorinnen grubundan 76 yaşındaki Elisabeth Smart.
KlimaSeniorinnen isimli dernek, ortalama yaşları 73 olan yaklaşık 2500 kadından oluşuyor.
Bugün bayramın son günü ama “bazılarımız sallanan sandalyede oturup, örgü örmek için zaratılmamışız” diyen bu kadınların açtığı dava ve AİHM’den aldıkları karar gözden kaçmasın istedim.
KlimaSeniorinnen isimli dernek, sağlıklarını tehdit eden iklim değişimi konusunda “İsviçre yetkililerinin başarısızlıklarını” dava etti.
Davacı kadınlar, kendi yaş gruplarının, İsviçre’yi etkileyen iklim değişikliği kaynaklı sıcak hava dalgalarından daha fazla etkilendiğini, bu süreçte evlerini terk edemediklerini ve sağlık sorunları yaşadıklarını savundular.
Ve AİHM, iklim değişikliğinin etkileri şikayetiyle açılan bu davada ilk kez bir ülke aleyhine karar verdi.
Mahkeme, İsviçre’nin karbon salınımını azaltma yönündeki taahhütlerinin “son derece gerisinde” kaldığına, bu yöndeki politikalarında “kilit boşluklar” olduğuna hükmetti.
Neticede AİHM İsviçre devletinin, “özel hayatı ve aile hayatını” garanti altına alan AİHS’nin 8. maddesini ihlal ettiğini kabul ederek, İsviçre devletinin derneğe üç ay içinde 80 bin Euro ödemesine de karar verdi.
AİHM’in bu kararı ile “iklimi korumanın bir insan hakkı olduğu” tescil edilmiş oldu.
Bu karar sonrası İsviçre devleti ne yaptı dersiniz?
Derhal alınması gereken önlemlerin inceleneceğini açıkladı.
Ülkenin en büyük sağ görüşlü siyasi partisi ise kararı “skandal” ve “ülkenin içişlerine müdahale” olarak tanımladı.
“İnsanımı neden koruyamıyorum” diye ağır bir mahcubiyet duymak yerine “içişlerine müdahale” safsatası.
Tanıdık geldi mi? Bir şeyler hatırlattı mı size?
Hani şu yerli milli yargı fetvaları…
Hatırlamışsınızdır.
İnsanı kutsayan, evrensel hukuk takipçileri mahkeme kararını saygı ile karşılıyor.
Ama dertleri hukuk olmayanlar, iç sömürge artıkları “içişlerine müdahale” diyerek bayatlamış refleksleri tekrarlıyor.
AİHM, insan hakları parantezine “iklimi korumayı” da koyarken ve bu karar İsviçre devleti tarafından saygı ve biraz da mahcubiyet ile karşılanırken, benim ülkemde “insanların özgürlük ve güvenlik hakları” mahkeme kararlarına karşın büyük bir vurdumduymazlıkla yok sayılıyor.
Demokratlar ve otokratlar arasındaki farkı çok net ortaya koyan çarpıcı bir örnek.
Ben bu satırları yazarken Osman Kavala için AİHM’e yapılan yeni başvuru yeniden gündeme geldi. Çünkü AİHM bu başvuruya öncelik tanıyacağını açıkladı.
AİHM 10 Aralık 2019’da Kavala’nın ‘derhal salıverilmesi’ne karar vermişti.
Son olarak Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde, “Kavala Ocak 2024’e kadar serbest bırakılmazsa Türkiye delegasyonunun oy hakkının ortadan kaldırılmasını” öngören karar kabul edilmişti.
Selahattin Demirtaş için de durum farklı değil. Aynı şekilde bağlayıcı kararlar uygulanmıyor.
Neymiş, AİHM kararları ile yargılandıkları suçlar farklı imiş. Bu “yerli milli yalana” Avrupa Konseyi de evrensel hukuk takipçileri de ülkeler de kanmıyor.
Ve elbet Can Atalay. Bir milletvekili…
Dünya âlem biliyor ki anayasada ve AİHS’de teminat altına alınan temel insan hak ve hürriyetleri ihlal edilerek cezaevinde tutuluyor.
Türkiye yerel seçim sonrası normalleşme iklimi peşinde ama kimse hukuk devleti olma zorunluluğundan, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi demokratik olmayan hukuk alerjisi yüklü ucube sistemi lağvetmekten söz etmiyor.
Bu ucube sistem yüzünden insanı yaşatacak devleti, “not eden” bir terminatöre dönüştürmek isteyenler türüyor.
İsviçre’de not tutan devlet yok. Evrensel hukuka göre verilen kırık nota göre derhal harekete geçen devlet var.
İşte bu nedenle de İsviçreliler dünyanın 7. mutlu ülkesinde yaşıyorlar.
Biz ise mutluluk sırasındaki 106. sıramız ile mutsuzluğumuzu anons ediyoruz aslında.
Devlet, mutsuzluğumuzu ve de sebep olanları da not ediyor mu acaba?
İnsanı kutsal kabul edenler ile kendi iktidarlarının saldırgan meczubu haline gelenler…
Devletin hafızası var derler… Devletin adını ve gücünü kullanarak millete zulmedenleri de unutmayacak herhalde.
Bayramın son günü, özgürlüklerine hak, hukuk, adalet yok sayılarak el konulan tüm hukuk mağdurlarına selamlar olsun.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2025
28.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025
3.10.2025
26.09.2025