Figen Çalıkuşu
Elbette İstanbul’un eskiden de bir Cumhuriyet Başsavcılığı vardı. Ama son zamanlarda olduğu gibi sıklıkla ismini duymazdık.
İstanbul Başsavcılığı çalışmıyor muydu?
Tabi ki çalışıyordu.
Peki şimdi neden İstanbul Başsavcılığı ile yatar kalkar olduk?
Cevabı basit.
Arka arkaya, hızlı hem de çok hızlı başlatılan soruşturmalar, gözaltı uygulamaları, tutuklama talepleri geldi… “Suç” olduğu iddia eylem nerede yapılırsa yapılsın devreye İstanbul Başsavcılığı giriyor.
Son günlerde bana en çok sorulardan biri şu:
“Nedir, ne oluyor? İstanbul Başsavcılığı, Türkiye Başsavcılığı mı oldu?
İstanbul Başsavcılığı’nın değişik yerlerde işlendiği iddia olunan suçlar için soruşturma açma yetkisi var mı? Varsa hangi durumlarda var?”
Başsavcılığın, bir suç iddiası gördüğünde soruşturma başlatmak şüphesiz en birinci görevidir.
Ancak bu görevin icrasını belirleyen bir usul var, bu usulün bir de yasası var.
Önce son duyduğumuz CHP Milletvekili Cemal Enginyurt hakkında İstanbul Başsavcılığı’nın açtığı soruşturmaya bu yasa çerçevesinden bakalım.
Cemal Enginyurt’un kürsü dokunulmazlığı olduğu, soruşturma açılamayacağı ayrı bir konu.
Ceza Muhakemesi Kanunu 161/9 diyor ki “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir.”
Yasa çok açık, bir milletvekili hakkında İstanbul Başsavcılığı hangi suç iddiası olursa olsun soruşturma açamaz… Bu kadar net.
Açılan soruşturmayla burada yasa açıkça çiğneniyor.
İstanbul Başsavcılığı tarafından başlatılan bir başka soruşturma ile devam edelim.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan söz ediyorum. Önce Antalya’da yaptığı mitingde yaptığı konuşma ve sonra Kayseri’de geçen yıl gelişen olaylar nedeniyle İstanbul Başsavcılığı soruşturma başlattı ve gözaltı kararı alındı.
Ceza Muhakemesi Kanununa göre genel kural; Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresinde işlenen suçları soruşturur. Çünkü Cumhuriyet savcısı, yer bakımından yetkili mahkeme önünde dava açmak zorundadır.
Ama yasanın yetkiyi belirleyen 12. maddesinin 3. ve 5. fıkralarında bir farklı durum var ki anlaşılan İstanbul Başsavcılığı buradan hareket ediyor.
Bu nedenle bu noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Eğer suç iddiası basılı bir eserin, keza benzer şekilde “görsel ve işitsel” yayınların içeriğinde geçiyor ise “yayım merkezi”nin bulunduğu yerdeki mahkeme yetkili mahkeme kabul ediliyor.
Basılı ya da görsel ve işitsel yayın yapan kuruluşların merkezlerinin çoğunlukla İstanbul’da bulunduğu gerçeğine göre ülke geneli, İstanbul Başsavcılığı’nın menzilinde oluyor.
Özetle “suç iddiası” medya kanallarında vücut buluyor ise, yayım merkezi de İstanbul’da ise İstanbul savcılığı harekete geçebiliyor.
Esasen görsel ya da yazılı basın yolu ile işlenen suçlarda uygulanan bu yasal düzenleme, şimdi İstanbul Başsavcılığı’nın ülke genelini kadrajına alması için gerekçe gösteriliyor.
Ama her nasıl ve nedense ülke genelindeki bu kadraja şimdilik sadece muhalif siyasi kimliklerin dahil olduğunu görüyoruz.
Yarın öbür gün ülkenin herhangi bir yerinde açıklanan bir fikrin, yazılı ya da görsel ve işitsel basında yer alması üzerine “terör propagandası, hedef gösterme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, kamu görevlisine ya da Cumhurbaşkanına hakaret gibi” bazı suç iddiaları ile İstanbul Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını görebiliriz.
Konuşmanın yapıldığı yer savcısı bir suç görmemiş olabilir, ifade hürriyeti, basın özgürlüğü haklarına saygılı olabilir ama İstanbul Başsavcılığı gene de soruşturma başlatabiliyor.
Eski köye yeni adet olsa da yasal bir zemin bulunmuşa benzemekte…
Ama adaleti bulmaya giden sürecin doğru görünür olması yetmez, aynı zamanda adil olması da gerekir.
Adil süreçlerden uzak günlerden geçiyoruz.
Hukukçu refleksiyle yargısal gelişmeleri mevzuat eleğinden geçirmeye çabalıyoruz… Ama nihayetinde anayasanın kör, sağır, dilsiz, kötürüm bırakıldığı bir ülkedeyiz.
Olup biteni hukuk kantarında sorgulamamız “hukuk uyur ama ölmez” inancına olan güvenimizden…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025