Figen Çalıkuşu
Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yazdığı sekizinci kitabı Jamal’i bir çırpıda keyifle okudum.
Jamal yaşamak için sokakları seçmiş evsiz bir delikanlı. Mekânı Beyoğlu.
Okurken notlar aldığım da oldu, altını çizdiklerim de.
Örneğin, Jamal gibi evsizler için “modernitenin yasama, yürütme ve yargısı sokakta hükümsüzdür” cümlesi…
Bu cümle içimde çınladı ve yaşadığımız hayata dair bir çağrışımlar zinciri başlattı.
Birden fark ettim ki “yasama, yürütme ve yargısı” kalmayan, “anayasası yok sayılan” siyasi sistem ve bu sistemin bize dayattığı hayat, Jamal’in sokakları gibi oldu.
Hukuksuzluk ve anayasa inkârı öyle bir hale geldi ki hepimiz kuralsız ve belalı sokaklarda yaşayan Jamal’lere döndük.
Yasama, yürütme ve yargımız ne durumda? Kuvvetler ayrılığına uygun hükmünü icra eden bağımsız ve tarafsız bir yargımız var mı örneğin?
Anayasayı hiç sormuyorum bile… Genellikle yok sayılan, zaman zaman hatırlanan bir anayasa.
Anayasayı uygulamayan, hükümsüz kılan, siyasallaşan yargı da Jamal’in yaratıcısı Demirtaş’ın özgürlüğüne “o kuralsız sokaklarda” rahatlıkla el koyabiliyor işte.
Bir de hiç utanmadan Türkiye’de “siyasi tutsak” yok diyorlar.
Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar…
Hem insanları “siyasi tutsak” yapıyorlar, hem de “yok böyle bir şey” diyorlar.
Ya bizi budala sanıyorlar ya da herkesin budala olduğuna inanacak kadar budalalar.
Hiç kimse “Türkiye’de siyasi tutsak yok” diyemez… Gerçek, diyenin suratına çarpar.
Selahattin Demirtaş katıksız siyasi bir tutsaktır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “siyasi tutsak” olduğu karar altına alınan kişidir Demirtaş.
Selahattin Demirtaş/Türkiye 14305/17 kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 18. maddesinin ihlal edildiği karar altına alındı.
18. Maddenin ihlali kararı, devletlerin tarihinde sık verilen bir karar değildir.
Düşünün 100 yılı aşan Cumhuriyet tarihimizde AİHS 18. madde ihlali kararı hiç çıkmamış iken bir anda arka arkaya iki kez 18. madde ihlali kararı verildi: Demirtaş ve Kavala Kararları.
18. madde, hak ve özgürlüklere AİHS ile getirilen kısıtlamaların “öngörülen amaç” dışında kullanılmasını yasaklar. Yani hak ve özgürlükler gizli amaçlarla kısıtlanamaz.
Örneğin özgürlüğü kısıtlamada altta yatan gerçek sebebin “siyasi sebep” olması kabul edilemez.
Selahattin Demirtaş/Türkiye 14305/17 kararı kesinleşmiş bir karar. Üstelik bu karar, uygulanmadığı için Türkiye hakkında ihlal sürecinin başlatıldığı bir karar.
Gelin, TC Anayasası gereği hepimizi, herkesi bağlayan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uygulamayı taahhüt ettiği Selahattin Demirtaş/Türkiye 14305/17 kararından bazı bölümleri birlikte okuyalım:
1-Siyasi konuşmalar nedeniyle tutuklama
"Mahkeme….başvuran hakkında yapılan suçlamaların çoğunun Türk siyasi sahnesinde muhalefet partisinin lideri olarak ilgilinin açık siyasi faaliyetiyle doğrudan ilgili olduğu üzerinde durmaktadır.
Mahkeme…….başvuranın siyasi partisine mensup olan birçok yöneticinin özellikle siyasi konuşmaları nedeniyle tutuklandıklarının vurgulandığını tespit etmektedir.”
2-Tutuk halinin devamının da siyasi nitelik taşıdığı
"Tutukluluk halinin devamının amacının, aynı zamanda siyasi bir nitelik taşıdığı sonucuna varılması gerektiği kanısındadır.”
3- Demirtaş’ın tutuklanması ve uzatılmasının gizli amaç izlediği
"Özellikle iki kritik seçim kampanyası, yani halk oylaması ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında ilgilinin özgürlüğünden yoksun bırakılmasının uzatılmasının, çoğulculuğu bastırma ve demokratik toplum kavramının özünde yer alan siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama yönünde gizli ve ağır basan bir amaç izlediğinin, her türlü makul şüphenin ötesinde tespit edildiği kanaatindedir.”
Türkiye’de “siyasi tutsak” var mıymış, yok muymuş?
Başta da söyledim, hiç kimse Anayasa’nın 90. Maddesi’ni yok sayarak “Türkiye’de siyasi tutsak yok” diyemez.
Var… Hem de uluslararası mahkemenin kararıyla tescillenmiş bir siyasi tutsaklık bu.
Ülkede ne yasama ne yürütme ne de yargı kaldı…
Hukuksuzluk ve anayasa inkârı öyle bir hale geldi ki hepimiz sokaklarda yaşayan Jamal’lere döndük.
Bizler hukuksuz, kuralsız, tekinsiz sokaklarda yaşamaya çalışırken… Demirtaş da AİHM Kararının tespit ettiği gibi Edirne’de tutsak yaşıyor.
Ama bir gün bu sokaklara da kurallar gelecek… Hepimiz kurtulacağız.
İşte ancak o zaman Türkiye’de “siyasi tutsak” olmayacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025