Hakan TAHMAZ
Bu yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda, İzmir depreminin dördüncü gününde, Bayraklı ilçesinde arama kurtarma çalışmaları hâlâ devam ediyordu. İnsanlara ulaşmak umudu diri tutulmaya çalışılıyordu.
Depremde yıkılan 20 binanın her birinden altından ayrı bir insan trajedisi çıkıyor. Son yirmi yıldır, her yıl yaşanan doğal felaketlerden bir benzeri daha başımıza geldi. Ama yaşanan bunca tecrübeye rağmen hâlâ doğru dürüst ders çıkarılmadı, hala gerekli önleyici tedbirler uygulamaya konulmadı.
17 Ağustos 1999 tarihinde 45 saniye süren, 7.5 şiddetindeki Yalova depreminde resmi rakamlara göre 17 bin 480 insan öldü. 23 bin 781 insan yararlandı. 505 insan sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. 600 bin insan evsiz kaldı. Üç ay sonra 12 Kasım 1999 Düzce depreminde aynısı yaşandı. Her deprem, doğal afet acılarımız, travmalarımız daha bir büyüyor.
Büyük tecrübelere rağmen bu ülkenin yurttaşları, belediye başkanları, yerel ve merkezi idarecileri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti yöneticileri olarak hep birlikte yerimizde saymaya devam ediyoruz. Her felaket sonrasında deprem uzmanlarından, meslek örgütü yöneticilerinden yaramaz ve tembel okul öğrencileri gibi bol bol öneri, uyarı dinleyip sonra aynı hayatlara devam ediliyor. Nazım’ın dediği gibi dilim varmıyor ama kabahatin büyüyü sende.
Böylesi acı günde siyaset yapılmaz diyerek bal gibi siyaset yapanlara, her türlü yalana, sahtekârlığa, şaklabanlığa, iftiraya başvuranlara itiraz etmediğin için, ses çıkarmadığın hatta biat ettiğin için kabahatlisin.
Bu ülkenin deprem kuşağında olduğunu bile bile, satın aldığın veya kiraladığın binanın depreme dayanaklılığını kontrol etmediğin, önemsemediğin ve dert etmediğin için 21. Yüzyıl insanı olarak kabahatlisin.
Meslek örgütü temsilcilerinin, deprem uzmanı akademisyenlerin uyarılarını, raporlarını dikkate almayan, gereğini yapmayan belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, kamu görevlileri göz yumduğun için kabahatlisin.
Toprak zemini, betonu kontrol eden görevini layıkıyla yapmayan inşaat mühendisi, denetim görevlisi sensin kabahatli.
Kabahatin büyüğü, TBMM’de müttehitleri, emlak tüccarlarını, inşaat sektörünü düşünerek sık sık çıkarılan imar affına, mevzuatta yapılan olur olmaz değişikliklere el kaldıran milletvekili sende. Bunu bilerek oy veren seçmen sende.
En büyük kabahat, en temel insan hakkı barınma hakkının ve konut sorununu inşaat baronlarına teslim eden serbest piyasa ekonomisini, vahşi kapitalizmi sorgulamamak.
Ekonomik veya siyasi rant uğruna görmezden gelinen, devletin resmi kayıtlarında kaçak görünen yapılar, bir gün ülke insanının tabutuna dönüşüyor. Bu olasılığı önemsemediğinden kabahatlisin
Yıllardır Soma’da maden ocağında yitirdiklerinin hakları için mücadele eden işçilerin, onların ailelerinin sesine ses vermediğin için ve cebindeki son parasını evine ekmek getirmek yerine Bayraklı’da enkazdan can kurtarmaya koşan maden işçilerinin dayanışmasının kıymetinin hâlâ farkına varamadığın için de kabahat sende.
Toplumdan yükselen sırada ve temiz büyük dayanışma, acıları paylaşma duygusuna değil, televizyon ekranlarında, mikrofon karşısında ilgili ilgisiz devlet insanlarının, bakanların, merkezi veya yerel idarecilerin her felaketten sonra duymaya alışık olduğun nutuklarına gereğinden fazla değer verdiğin için kabahatlisin.
Belediye Başkanları, yerel yöneticiler senin partinden diye, 2012 ve 2018 yıllarında hazırlatılan deprem raporlarının gereğini yapmayanları sorgulamazsan, peşine düşmezsen, enkaz altından çıkan her cansız bedenin, her öksüz kalanın, her evlatsız kalanın eli senin de yakanda artık, fark et. Unutma sahtekâr muktedire benzemek mezar kazıcılığıdır.
Siyasi iktidarın doğal afeti siyasi ranta çevirmeye çalışması ne derece bu toplumun kaldıramadığı çağdışı ve kaba siyaset yapma ve yönetme tarzıysa, aynı biçimde dayanışma çalışmasını şova dönüştürmek de çağ dışıdır.
Deprem bölgesinde çorbayı, ekmeği, aşı görsel ve yazılı medya ordusuyla yapan, dört gözle canlı insan sessi bekleyen mağdurları şov yapar ziyaret edenlere sessiz kaldığın hatta alkış tutuğun için kabahatlisin.
Merkezi ve yerel yöneticiler arasındaki koordinasyonsuzluk, rekabetin, çekişme ve çatışmanın arama kurtarma çalışmalarını ciddi bir biçimde zorlaştırdığını fark etmene rağmen kişisel veya siyasi hesapla umursamaman kabahatin.
Fark et artık, yurttaşlık bilinciyle hareket ederek 2018 yılında çıkarılan imar affından, yıkılan binaların kaçının yararlandığını ve İzmir deprem raporunun gereğini 2012’de yapmayan yerel ve merkezi yöneticileri sorgulamaya, denetlemeye başladığımızda kabahatin, sorumluluğun azalacak. Layık olduğun kalitede yaşama olanağına yaklaşacaksın. Doğal afetleri siyasal şova ve ranta dönüştürülmesine izin vermeyen toplumlar, çağdaş toplum olma şansı yakalayabilir.
Hakan Tahmaz
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
23.12.2025
18.12.2025
12.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
2.12.2025
25.11.2025
20.11.2025
14.11.2025