Hilâl KAPLAN
Uluslararası literatürdeki genel tanımına göre nefret söylemi, bir kişiyi ya da grubu,yazılı, sözlü veya başka bir ifade biçimiyle, ırk, etnik köken, cinsiyet, din veya benzeri öğeler üzerinden kötülemek, yermek, itibarsızlaştırmak veya hedef göstermeyi içeren suçtur.
Dünya üzerinde pek çok ülkede yasal yaptırıma bağlanmış olan bu suç tanımının kökeni Batı menşeili olsa da Ürdün'den Hindistan'a, Tayland'dan Güney Afrika'ya kadar pek çok ülkenin de ceza kanunları içerisinde yer almaktadır. Bugünlerde Türkiye'de de nefret söylemini suç haline getirmekten bahsediliyorken, naçizane kendi kanaatimi paylaşmak istedim.
Nefret söylemi bağlamında dünyada süregiden tartışmaların en önemlisi şüphesiz bu kısıtlamanın aynı zamanda ifade özgürlüğünü tahdit etmesinin önüne nasıl geçileceğidir. Çünkü nefret söylemini yasaklamak, kaçınılmaz olarak ifade özgürlüğünü de sınırlar. Önemli olan bu sınırın nerde çizileceğine karar vermektir. Her ülkenin buna dair kendi 'kamusal iyi'sini tesis etme çabasıyla hukuk içtihatından doğan farklı kararları vardır.
Öte yandan ifade özgürlüğünü koruduğu söylenen demokratik sistemler, İktidar merkezinin 'boş' olduğu ve toplum tarafından şekillendirildiği bir yapı olarak tanımlansa bile, her zaman için merkezî önemi haiz ve erdemi sorgulanamaz olan bir mefhum tarafından hegemonize edilegelmiştir. Ki bu kavram da malumunuz olduğu üzere sekülerizmdir. Sağduyunun gereği olduğu ileri sürülen demokrasi-sekülerizm bağının aynı zamanda kamusal alanda tarafsızlığı da inşa ettiği iddia edilir. Ancak dine hakaret etmenin de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği bir vasatta, dini olan ile seküler olan arasındaki antagonizma reddedilemez şekilde aşikâr hale gelir. Ve 'tarafsız' olan seküler sistemlerde, nerdeyse hemen her zaman seküler görüşün dini aşağılama hakkı mübah görülür.
Aşağılamadan kastım, inanmayanların inanmadıkları bir yaratıcının 'var olmadığını', inanmadıkları bir kitabın 'yalan olduğunu' ya da inanmadıkları bir Peygamberin aslında 'peygamber olmadığı'nı açıklama hakkı değildir. Zira argümantasyonla aşağılamak arasındaki fark çok da ince bir çizgi üzere seyretmez.
Arap Baharı/ Uyanışı süreci, dünyanın farklı bir döneme girdiğinin işaretlerinden birisidir. Şimdiye kadar 'evrensel değer' diyerek pazarlanan fikirlerin aslında o kadar da evrensel olmadığıyla yüzleşme imkânını sağlayan bir süreçten geçiyoruz. Liberal demokrasinin sadece bir devlet rejimi değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerin sembolik bir organizasyonunu ima ettiğini, iktidar ilişkileri ağı içerisinde toplumsal özneleri belli bir formasyon dahilinde yetişmeye zorladığını gören Müslümanlar ikna olmak bilmiyorlar. Ve bu da onları yeni bir demokrasi ve bir arada yaşama deneyimi oluşturmaya teşvik ediyor.
Müslümanların bu sınavdan alınlarının akıyla çıkması, liberal söylem ve kurumların birer kopyasını çıkarmaktan fazlasına cesaret etmelerine ve Tarık Ramazan'ın dediği gibi esen bahar rüzgârını fikrî alanda da tahkim etmelerine bağlı olacak. Bu bağlamda Müslüman temsiline sahip parti ve iktidarların duruşları, Müslümanların geleceğini birebir etkileyecek güce sahiptir ve dolayısıyla bugünü aşan bir sorumluluğu da beraberinde getirir.
Ak Parti'nin, ulusal basınla kurduğu ilişkilere ve en son kongresindeki akreditasyon uygulamasına bir de bu çerçeveden bakıp eleştiri getirmenin elzem olduğu kanaatindeyim.
Yazarlar
-
Akif BEKİAK Parti bu transferlerle güçlenir mi? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAdalet ile Ahlâk Arasındaki Kopmaz Bağ 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKomisyonun zor tercihi ve yargının yolsuzluk çıkmazı 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNNiyet Hayır, Akıbet Hayır 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERBedeli ücretliye ödetmek 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMHP’nin devrimci etkisi 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİndirimli TC vatandaşlığı… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçParantezler… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDevlet, itibarının zedelenmesi karşısında sessiz kalırsa… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN24’üncü yıl - Farklar 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUYükselen milliyetçilik neye benziyor? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Rojava Hep Gündem… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019