Hilâl KAPLAN
İslâm ile sekülerizm arasında uyumlu bir ilişki tesis etmek teorik açıdan mümkün değil. Zira bu iki "büyük gösteren" arasında uzlaştırılması mümkün olmayan farklılıklar var. Ancak Müslümanların seküler bir düzende yaşamasının imkânı hem teoride hem de pratikte hararetli tartışmalara konu olmaya devam ediyor. Çünkü iki büyük söylemsel dünyadan değil, kanlı canlı yaşayan öznelerden bahsettiğinizde "yaşama imkânı" arayışı tüm ideolojik antagonizmalara üstün gelir.
Türkiye'deki durum da farklı değil. Bana sorarsanız egemen iktidar ve inanç grupları arasındaki ilişki bakımından Osmanlı'dan bile geride olan bir ülkede yaşıyoruz ve adına "laiklik" dedikleri bu baskı rejiminde Müslüman olan veya olmayan tüm inanç grupları olarak asimilasyona uğramadan, değerlerimizden taviz vermeden ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Ancak bu mücadelenin söylemsel olarak en çok zorladığı kitle Müslümanlar. Zira girişte belirttiğim gibi sekülerizmle İslâm'ın söylemsel olarak bile olsa uzlaştırılması mümkün değil. Müslümanlar inandıkları ve içinde yaşadıkları bu iki büyük gösterenin işaret ettiği bir dünyada, sıklıkla "kısa devre" yapan bu ilişkiyle nasıl başa çıkacaklarını uzunca bir zamandır sorguluyorlar.
Bu tartışmada öne çıkan iki temel soru var: Seküler kavramları kullanırsak kendi değerlerimizden taviz mi vermiş oluruz? Sadece İslâm'ı referans alırsak derdimizi referansı İslâm olmayanlara nasıl anlatabiliriz?
Bu büyük sorulara bu küçük yerde esaslı bir cevap vermek mümkün değil ama kısaca anlatmaya çalışacağım üçüncü bir yol olduğu kanaatindeyim: İçkin eleştiri.
Frankfurt Okulu iki tür eleştiri biçiminden bahseder: Aşkın eleştiri ve içkin eleştiri. Aşkın eleştiri, mevcut yapıyı kişinin kendi ait olduğu ideolojik pozisyonun çizdiği ütopya taslağından hareketle eleştirmekken; içkin eleştiri mevcut yapının "vaad ettiklerini" yerine getirip getirmediğini yine o yapıya içkin olan söylemlerin referanslarından hareketle sorgulamaktır. İlkinde kendi inandıklarınıza bir güzelleme yapmaktan öteye geçemezken, ikincisinde irdelediğiniz meseleye yine o meseleyi çerçeveleyen kavramlar üzerinden temel bir eleştiri getirmeniz mümkündür.
Örneğin aşkın eleştiri yaparak şu argümanını öne sürebilirsiniz: "Kapitalizmin ideolojisi olan liberalizmi merkeze alan düzenlerde kadın köleleştirilir. Hâlbuki İslâmî düzende kadın özgürdür; fıtratına yabancılaşmamıştır". Her ne kadar kulağa hoş gelse de bu türden bir eleştiri mevcut yapıya etki etmek ve onu dönüştürmek bağlamında yeterli değildir. Zira bu durumda 'sistem'le müzakere edilemez.
Oysa bu mevzuda içkin eleştiri yaparak şöyle denebilir: "Liberalizm bireyi özgürleştirdiğini iddia ediyor ama liberal düzenin muhtelif örneklerine baktığımızda kadının başka hiçbir düzende olmadığı kadar metalaştırıldığı bir gerçek. Yani liberalizmin vaad ettiği gibi kadını özgürleştirmekten uzak olduğunu görüyoruz". Böylesi bir yaklaşım hem daha net bir eleştiri noktası sunar hem de liberalizmi "kendi silahlarıyla" hedef alır.
Buna benzer olarak seküler bir sistem içerisinde yaşayan Müslümanların da hak ve özgürlük mücadelelerinde içinde yaşanılan yapının sakatlıklarına yine o yapıyı mümkün kılan söylemler üzerinden hesap sorması en az İslâm'ın ne kadar hak ve adil olduğunu anlatması kadar kıymetlidir. Mesela "Sekülerizmin vaadi tüm inanç gruplarının özgürce yaşamasıyken neden Müslümanlar başörtülerinden dolayı zulme uğruyorlar?" diye sormak hem başörtüsünün Allah'ın emri olduğunu hatırlatması hem de seküler sistemin vaadini gerçekleştirmekten aciz olduğunu belirtmesi bağlamında anlamlıdır. Üstelik böylelikle haksızlığa uğramasına rağmen her fırsatta "İslâm'ın ne kadar özgürleştirici olduğu" gibi sorularla hesaba çekilen/ sorgulanan Müslüman öznenin yerini haksızlığın hesabını soran/sorgulayan Müslüman özne almış olur. Yani bu eleştiri biçimiyle bir taşla iki kuş vurulmuş olur: Hem kendi değerlerinizden taviz vermeden mücadele etmiş hem de sekülerizmin sunduğu "pembe tablo"nun kusurlarını ortaya koymuş olursunuz.
Bu yüzden âdeta şartlanmış bir refleksle ağzından her "Özgürlük, demokrasi veya sekülerizm" çıkan Müslümanı hedefe koymak sadece haksızlık değil aynı zamanda basiretsizliktir. Ancak "evrensel insan hakları" söylemine iman etmişçesine eyleyen/söyleyen ya da kendini sosyalist, feminist, liberal, milliyetçi, vb. seküler ideolojilerle tanımlayan Müslümanlar müstesna. Bu tavrın kendisinin ben de sorgulanmaya değer olduğu kanaatindeyim.
Gelecek yazıda kaldığım yerden devam edeceğim.
Bir vakit kaybı olarak Ahmet Hakan
Geçen yazımda kendisine verdiğim cevapta Ak Parti'ye kapatma davası açan savcıyla ve muhtıra veren orduyla empati kurma çabasını eleştirdiğim Ahmet Hakan eleştirilerimi sadece "Nişantaşılı" olma çabasına indirgemiş. Hatta bir de hiç hazzetmediğim dalak muhabbetinden gireceğimi öne sürmüş. Biliyorum ki böyle yapsam dört köşe olacak, mağduru oynayıp üste çıkacak. Çünkü bu 'empatik' geçmişle demokratım diye ortalarda gezinmesi oldukça zor. Bu haliyle kişilerden daha büyük dertleri olan benim için büyük bir vakit kaybından öteye geçemeyen Ahmet Hakan'a son sözümdür: Zulme karşı mücadele etmeyi senden mi öğrendik ki muhalif olmak neymiş senden öğrenelim. Lütfen başka kapıya.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019