Hilâl KAPLAN
Tanık: “Ben aramayı eldivenle yaptım, ancak arama sırasında eldiven yırtılmış olabilir, tam olarak hatırlamıyorum (...) hatırladığım kadarıyla bomba ve mermilerin bulunduğu poşetleri ellemedim, olay yerine aramanın görüntülenmesi için kamera bomba ve mermiler bulunduktan sonra çağrıldı, onlar da 15-20 dakika kadar sonra geldiler.”
Sözlerin sahibi, Risale-i Nur talebeleri içerisinde Gülencileri en sert eleştiren ‘Taşhiyeciler’in dershane olarak kullandıkları evi arayan polislerden biri. Grubun El Kaide ile bağlantısına en somut delil olarak sundukları bombaların bazılarının üzerinde bu ve bir başka polisin parmak izleri var. Daha da ilginci, bombalarda 122 sanığın hiçbirinin parmak izi yok!
Polis aramayı da hukuksuz biçimde ne bir avukat gözetiminde yapmış ne de vaktinde kamera kaydı almış. Dolayısıyla polisin bulduğunu iddia ettiği mühimmatın, oraya polis eliyle koyulduğu çok açık. Üstelik 12 Eylül dönemi için sıklıkla söylenen aynı silahın bir gün solcuların diğer gün sağcıların elinde bulunması gibi, bu bombaların bazıları da bir gün Zir Vadisi’ndeki Ergenekon aramasında, diğer gün Gülen’in Taşhiyeci diye adlandırdığı bu grubun dershanesinde çıkarılıyor.
‘Hoca’dan al talimatı
Hikâye, ‘hocaefendi’lerinin verdiği bir ‘vaaz’ görünümlü talimatnameyle başlıyor.
6 Nisan 2009: Gülen, adını da koyduğu hayalî bir terör örgütünden bahsediyor: “Mesela Hizbulvahşet diye bir şey çıkarırsınız. Hizbulvahşetten sonra El Kaide’yi de icat ettiler. Yarın daha başka şeyler de icat edebilirler. Mesela Tahşiye diye bir şey icat edebilirler. Hafizanallah iyi organize edebilirlerse bunları belki hakiki Müslümanlarla, kitap okuyan Müslümanların içine sokmaya çalışabilirler. Onları güçlendirmek için ellerine silah da verebilirler. Kitapların arkasındaki zatın posterlerini evlerine asabilirler... Biz nurları Haşiye yapıyoruz derler. Adlarına da Tahşiyeciler derler. Sonra Kalaşnikoflar verirler ellerine...”
8 Nisan 2009: Zaman Gazetesi, vaazdaki varsayımı istihbari bir bilgi gibi ele alıp, “Terör örgütü üretenler yeni tezgâh peşinde” diyerek manşete çeker. Hüseyin Gülerce ve normalde aile sayfasında fıkıh üzerine yazan Ahmet Şahin Gülen’in varsayımına gerçek muamelesi yapıp köşelerine taşır.
8 Nisan 2009: Vaazdan sadece iki gün sonraki Tek Türkiye dizisinde, gazetecileri de hedef göstermesinden tanıdığımız ‘karanlık kurul’da, Tahşiyeciler adıyla bir örgütten bahsedilmeye başlanır. Demek ki ‘senaryo’ çok önceden yazılmıştır. Ertesi hafta konu tekrar işlenir, bu sefer ‘Taşhiyeciler ismi deşifre oldu, yeni isim Rahle olsun’ konulu bir bölüm yayınlanır. Rahle, yine aynı grubun yayınevinin ismidir.
26 Nisan 2009: Nuh Gönültaş, dizideki diyalogları noktasına virgülüne dokunmadan, yine altını çiziyorum, gerçek muamelesi yaparak aktarır.
24 Nisan 2009: İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, Taşhiyeciler hakkında isimsiz, imzasız ve tarihsiz ihbar mektubu gelir. Artık ‘Taşhiyeciler’ kumpası, gerçeğe doğru geçiş yapmaktadır.
4 Mayıs 2009: İstanbul İstihbarat Dairesi takip için savcılıktan izin ister.
5 Mayıs 2009: Emniyet başvurusunun hemen ertesi günü, savcı Kadir Altınışık –ki kendisi ertesi yıl, üstün hizmetlerinden ötürü Yargıtay üyeliği ile ödüllendirilecektir- mahkemeye başvurarak takip izni ister.
6 Mayıs 2009: Tesadüfün böylesi, takip izni de mahkemeden jet hızıyla çıkar.
22 Ocak 2010: Gerekli malzemenin toplandığı düşünülmüş olacak ki operasyon başlar. Polis şefleri, 14 Aralık günü gözaltına alınan Tufan Ergüder ve Mutlu Ekizoğlu’dur. Görme engelli ve MS hastası olan 66 yaşındaki Mehmet Doğan başta olmak üzere 122 kişi gözaltına alınır.
23 Ocak 2010: ‘Tahşiyeciler’in lideri Mehmet Doğan’ın bir saatlik bir konuşması, polis tarafından cımbızlanarak medyaya ‘El Kaide liderinden cihat çağrısı’ diye verilir. Medya linçinin işaret fişeği budur.
Vaaz değil, talimat
Böylelikle Gülen’in bir vaazında geçen hikâye gerçek olur, oldurulur. Gözaltına alınanlar medyada ifşa edilir, kimisi eşcinsellikle, kimisi kadın satıcılığıyla aynı cümle içinde polisin bilgi notlarında yer alır. Kişilik hakları ayaklar altına alınır, itibarları yok sayılır. 17 ay tutuklu kaldıktan sonra, mahkeme yüzü gördükleri ilk duruşmada serbest bırakılırlar çünkü deliller yetersizdir. Ne dersiniz şakirtler, bu zulüm arşı titretir mi?!
Mazlumun ahından kork ve titre
Tam bir “Buraya kuş konmuş. Bu görmüş. Bu tutmuş. Bu pişirmiş. Bu yemiş” hikâyesidir olanlar. Ama ‘Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var’... Gariban bir dinî lider ve küçük cemaatine (dinî lider de cemaat de gerçek anlamında bu sefer) yapılan bu büyük haksızlık, Türkiye’deki en örgütlü, en yaygın, en zengin cemaatin aslında yasa dışı bir örgüt olduğunu ve örgüt hiyerarşisini tartışmasız gözler önüne sermiştir.
Gülencilerin değersiz yalnızlığı
Bugün basın özgürlüğü diye ortalığı inletenler aslında kumpas kurma özgürlüklerini geri istiyor olsa gerektir. Nitekim şurda daha birkaç ay önce Selam-Tevhid dosyasını ve yüzlerce gazetecinin suç şüphesiyle dinlenmesini savunanlar, polis şefi Yakup Saygılı’nın uydurduğu, içlerinde benim de bulunduğum gazetecileri terör örgütü mensubu olmakla suçlayan “18 Aralık Yargıya Darbe Örgütü” şikâyet dilekçesini ballandıra ballandıra kendi gazetelerinde ilk sayfalardan görenler, ellerine geçen ilk fırsatta aynı kumpasları, yine en başta kendi meslektaşlarına karşı kuracaklarını göstermişlerdir.
Bu yüzden o kadar yalnızlar ki ‘Ergenekon yalanları’ diyen ulusolcularla, yedi göbek darbeci yazarlarla, kendilerinden nefret eden İslâmofoblarla kol kolalar. Ahlâkî kriterleri ‘Ak Parti’ye karşı olmaktan ibaret kesimleri ‘demokrasi kahramanı’ gibi lanse etmekten utanmamaktalar. Geçmişte yaptıkları her şeye söven bu insanlara tutunup, ne deseler ‘Ya Rabbi şükür’ diyecek kadar acziyet içindeler. Hüseyin Gülerce’nin 17 Aralık sürecinde dediği gibi ‘cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir savrulmayı’ yaşamaktalar.
Çarpıtılmasını istemem, asla ‘oh olsun’ demiyorum; sadece ‘adalet olsun’ diyorum. Gazeteci olan-olmayan herkes için...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019