Hilâl KAPLAN
Şu 1.5 aya sığdırdıklarımızı, bir Hollywood filminde izleseydiniz inandırıcı gelir miydi? Bir darbeyi çıplak elleriyle savuşturan bir halk, 51 insanı katleden kitlesel bir kıyım ve olağanüstü başarıyla sadece sekiz saatte tamamlanan bir sınır ötesi operasyon...
Suriye'deki diktatör halkını katletmeye başladığından beri konuşulan ve aslına bakarsanız yumurtanın kapıya dayandığı bir dönemde gerçekleştirilen, DAEŞ'le mücadeleye profesyonel bir kara gücünün neler katabileceğini dünyaya, TSK'nın birkaç bin FETÖ müridinden çok daha fazlası olduğunu dosta düşmana gösteren Cerablus operasyonu büyük yankı uyandırdı.
Dünya medyası, operasyonun çabukluğundan ve sadece Özgür Suriye Ordusu'ndan (ÖSO) bir kayıp verilmiş olmasından övgüyle bahsetti. Elbette hiçbirinde, "Türkiye, DAEŞ'i destekliyor" propagandasına iki yıldır aralıksız imza atmış olmalarının mahcubiyeti yoktu. Ancak bu operasyon sonrası, artık bu iddiaların kendisi de gittikçe marjinalleşecek ve gülünçleşecektir.
Operasyonun zamanlaması YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde bir defacto koridor kurmasına ramak kala olması, onu zorunlu kılan nedenlerin başında geliyordu. Ayrıca operasyonun, Allah'ın yardımıyla milletçe ordumuzu FETÖ belasından temizleme sürecinin ertesine denk gelmesi özellikle hayırlı oldu. Zira darbe gecesi Özel Kuvvetler Merkezi'ni basan ve kahraman Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen Semih Terzi'nin bölgedeki hareketlilikten, darbeci Adem Huduti'nin sınırdan sorumlu olduğu bir dönemde bu operasyona girişildiğini hayal bile etmek istemezdik.
Operasyondan DAEŞ kadar rahatsız olan bir isim vardı, PYD lideri Salih Müslim. Müslim, Türkçe, İngilizce ve Arapça yazdığı tivitinde, "Türkiye, Suriye bataklığında çok şey kaybedecektir. DAEŞ gibi yenilecektir" dedi. Kendi ülkesine bataklık diyen bu köle ruhlu anlayışa karşı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye'nin bataklıktaki sivrisineklerle işi yoktur. Bizim amacımız bataklığı kurutmak, Türkiye'ye karşı tehditleri ortadankaldırmaktır" tivitiyle hak ettiği cevabı verdi. Nitekim önceki günkü ziyaretinde Biden'ın, Fırat'ın doğusuna çekilmedikleri takdirde ABD desteğini geri çekeceklerini açıklamasıyla, YPG'nin 'çekiliyoruz' demesi bir oldu. Emperyalistin piyadesi olmak böyle bir şey işte...
ABD Başkan Yardımcısı Biden'ı, Ankara Vali Yardımcısı'nın karşılaması, Biden'ın daha önce gelmediği için suçluluk duyduğunu belirterek özür dilemesi, YPG'ye ayar vermesi ve 'Keşke Gülen bizim ülkemizde yaşamıyor olsaydı, onu barındırmak hiçbir ABD çıkarına hizmet etmiyor' gibi çıkışları oldukça zedelenen Türkiye- ABD ilişkilerini telafiye yönelik çabalardı. Daha önemlisi, Türkiye'nin bağımsızlığına düşkün, ordusu yerinde, milletiyle ayakta bir devlet olduğunun mecburen tasdikiydi.
Eminim ülkesini sahiplenen herkes, istediği kadar Cumhurbaşkanı'na dair eleştirileri olsun, bu tablodan gurur duymuştur.
***
?SALDIRI TÜRKİYE'YEDİR
Dün CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna silahlı saldırıda bulunuldu. Şu an itibariyle olağan şüpheli PKK olarak görünüyor. Türkiye, PKK'nın canını yaktıkça birliğimize saldırıları artıracaklar. Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı da bundan ayrı değerlendirmemek gerekir. Kendisine ve CHP camiasına geçmiş olsun dileklerimi iletirken, olay sırasında şehit olan askerimize de Allah'tan rahmet dilerim.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019