Hilâl KAPLAN
'Gençleri yarış atına çevirdik', 'Test ile tost arasında bir nesili kaybediyoruz'… Bunlar yıllardır sınav sistemimiz hakkında dillendirilen ve oldukça da haklı olan eleştiriler. Sanırım öğrenciyken dershaneye gitmiş olan hiç kimse de hafta sonlarını dersler-testler arasında geçirdiği ve devamlı bir rekabet/ yarış psikolojisine bürünülen o günleri severek yâd etmiyordur.
Bu hale gelinmesindeki birincil sebep elbette sınav sisteminin kendisidir. Esas sebebi ortadan kaldırmadan veya dönüştürmeden, en nihayetinde kaçınılmaz bir sonuç olan dershaneleri tasfiye etmek mümkün değildir. Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), Seviye Belirleme Sınavı'nın (SBS) yerine getirilecek yeni ortaöğretime geçiş sistemini böylesi bir çabanın ürünü olarak algılıyorum.
Eski SBS sistemi, hayatını etkileyecek sınavlara daha önce bulunmadığı bir okulda ve sırada, tanımadığı insanların arasında, ailesinin melül bakışlarına maruz kalarak girmek, yılların emeğini saatler içinde kanıtlamanın getirdiği baskıyla depresyondan kurdeşen dökmeye nice stres yaşamak, belki sonradan defalarca o sınav gününe geri dönüp kendisiyle hesaplaşmak gibi sağlıksız sonuçlar doğuruyordu.
MEB'in Bakan Dinçer döneminde başlattığı çalışmanın, Bakan Avcı döneminde hayata geçirilmesi sayesinde, öğrenciler bundan böyle tek bir sınava girmeyecek. Okulda oldukları yazılı sınavlar o dersten aldığı not yerine geçecek. Üstelik yanlış cevaplar doğru cevapları götürmeyecek. Yani öğrenci zaten aşina olduğu okulunda, kendi arkadaşlarının arasında, normal bir okul gününün parçası olarak, gündelik hayatını aksatmadan sınavlarını cevaplandıracak. Ezcümle, hem stres oranını azaltan hem de öğrencinin ve öğrencilerinin aldığı sonuç kendisini direkt bağlayacak olan öğretmenin motivasyonunu artıracak olan bir sınav yöntemi söz konusu.
Dershaneler meselesine gelince… Bence üniversite sınav sistemimiz değişmedikçe, SBS sistemine benzer bir güncelleme gerçekleşmediği müddetçe MEB'in dershanelere ruhsat vermeyecek olması neticeyi değiştirmez. Talep varsa, arz da vardır; dolayısıyla dershaneler varolacaktır.
Anlamadığım bu tartışmayı neden 'dershaneler kapanacak-kapanmayacak' ekseninde yaptığımızdır. MEB, özel bir işletme olan dershaneleri kapatma kararı vereceğini söylemiyor ki... Bugüne kadar kendi çatısı altında yer alan dershaneleri, ait oldukları yere, yani özel alana bırakacağını söylüyor. Özel teşebbüsler için, devletten gelecek denetim ve müdahalelere maruz kalmamak evlâ ve özgürlükçü değil midir?
Yıllardır eğitim sistemini ve kurumlarını katı merkeziyetçi biçimde devlete bağlayan Tevhidi Tedrisat Kanunu'na karşı olup, özel teşebbüslerin devlete göbekten bağlı kalmasını savunmayı anlamakta zorluk çekiyorum.
DİKKAT VE RİKKAT...
Hizmet Hareketi'nin dershanelerinde ve 'abla evleri'nde üniversite sınavına hazırlanmış birisi olarak dershanelerin sınava hazırlanan öğrenciler için de, Hizmet için de kıymetinin oldukça farkındayım. Lâkin sistemin dershanelere olan ihtiyacı devam ettikçe, insanımızın devletin verdiği ruhsatı önemseyeceğini hiç sanmıyorum; hele ki söz konusu olan yıllardır kendisini kanıtlanmış bir eğitim kurumuysa…
Başbakan Erdoğan'ın dershane sistemine karşı ilk sözlerini 2007 yılında ettiğini düşünürsek, ortada iddia edildiği gibi bir 'hükümet-Hizmet' çatışması olduğuna ikna olmak güç. Yalnız ne hikmetse, bu iddiayı en yüksek sesle dile getirenler, zihniyet olarak Hizmete de hükümete de en uzak kişilerden oluşuyor. Bu mesele üzerine eğilirken dikkatli ve rikkatli olmakta fayda var.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019