Hilâl KAPLAN
İrlanda'da barışı tesis etmek hiç de kolay olmamış. Britanya tarafında Margaret Thatcher döneminde başlayan görüşmeler, sonraki başbakan John Major döneminde de aralıklarla devam etmiş. Malumunuz esas sonucaysa Tony Blair döneminde ulaşıldı. Tony Blair döneminde başarıya ulaşılmasında tüm hayal kırıklıklarına rağmen düşe kalka sürdürülen on yıllık görüşmeler etkili olmuş. Blair döneminde imzalanan "Hayırlı Cuma" isimli barış anlaşmasına varılana kadar süreç tam dört kez çökmüş; ara verilip tekrar devam edilmiş.
Milletvekilleri ve yazarlardan oluşan heyetimize bu süreci ayrıntılarıyla anlatan dönemin İrlanda Başbakanı Bertie Ahern oldu. Babası militan cumhuriyetçi (yani Kuzey İrlanda'yla birleşilmesi ve Britanya hakimiyetinin tamamen sona erdirilmesi için gerekirse şiddete de başvurulmasını savunan) olan Ahern, başlangıçta tarafların kendisine hiç güvenmediğinden ama süreç içerisinde Britanya'dan daha güvenilen kişi pozisyonuna geldiğinden bahsetti. Barış sürecinde etkili rol alan üç lider Ahern, Blair ve dönemin Kuzey İrlanda Başbakanı Pailey'nin ortak özelliğini risk almaktan çekinmemeleri ve kamuoyu algısını dengeli biçimde yürütmeleri oluşturuyor. Gerçi Pailey, sonradan katkıda bulunmaya ikna edildiyse de, ikna edildikten sonraki süreçte parti tabanını kaybetme riskini dahi göze alarak hareket etmiş.
Bazı kalemlerin yaydığı dezenformasyonun aksine süreç boyunca elini kana bulamış olanlarla bire bir ve bazen sıklığı haftada biri bulan görüşmeler yapılmış. Ahern'in anlattığı bir anekdot işin bu zor kısmını özetler nitelikteydi. Downing Street'te yani Başbakan Blair'in ofisinde yapılan toplantıya geldiğinde diğer örgütlerin 'sivil' görünen ama aslında silahlı örgütle birebir ilişkili olan üyeleri toplantı salonunda bekliyorlardır. Blair, önce Ahern'den içeri girip toplantıyı başlatmasını rica eder. Ahern, masaya oturup "Tünaydın beyler" der demez, birisi söz alır ve "Farkında mısınız, bu sefer odadaki tuhaf adam sizsiniz" der. Ahern'in "Nasıl yani?" sorusunaysa şöyle cevap verir: "Bu odada bulunup da cinayet işlememiş tek kişi sizsiniz"... [Bunu hemen PKK'yla masaya oturulmasını savunduğumdan değil, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla yazma ihtiyacı duydum.]
Ahern'in sürece ilişkin çıkardığı dersleri sıralamak gerekirse:
1. Uzlaşma sürecinin yürümesi için yavaş ilerlenmeli ve her seferinde küçük adımlar atılmalı, verilen sözler karşılıklı tutulmalı.
Ahern, süreç boyunca IRA'nın saldırıları olduğunu ve bu saldırılar karşısında süreci –tekrar masaya döneceklerini bilerek- ateşkes sağlanana dek askıya aldıklarını anlattı. Örneğin IRA'nın Canary Wharf bombalamasından sonra televizyonlarda Sinn Fein liderleriyle el sıkışırkenki görüntüleri yayınlanmış, oldukça zor durumda kalmış. Ahern, saldırı olduğu dönemlerde konuşmalarında Sinn Fein'i yerden yere vurduğunu ama saldırıya dair kamuoyu önünde kullandığı dilin nesnel ve ajitasyondan uzak, soğukkanlı olmasına dikkat ettiğini ekledi. Tekrar masaya dönüleceğini bildiğinden kullandığı dilin tutarsızlık arz etmemesine özen gösterdiğini de ilave etti. "Masaya dönmemenin alternatifi vazgeçip şiddet kısırdöngüsüne girmekti, bunu kabul edemezdim" dedi.
2. Hukuk kuralları ile siyasetin gerekleri çeliştiğinde hukuku esnetmekten çekinilmemeli.
Ahern'in bu bağlamda gerçekleştirdiği en zor iş, sayısı binleri bulan terör tutuklularını ve mahkûmlarını serbest bırakmak olmuş. Ceza Kanunu ile polis gücüne ilişkin yasaları yeniden düzenlemiş. Medyadan inanılmaz tepki almış. Kamuoyu özellikle son dönemde cinayet işlemiş ve açtığı yara oldukça taze olan mahkûmların bırakılmasına karşı çıkmış ama başta da dediğim gibi Ahern büyük risk alarak bunu gerçekleştirmiş.
3. "Güvenlik bürokrasisine hiç güvenmedim."
Ahern'in sözlerinden benim için en ilginç olanı "securocrats" dediği güvenlik bürokratlarına güvenmeyerek süreci yürüttüklerini söylemesiydi. "Asker, polis ve istihbaratçıları hiçbir zaman anlamadım" diyerek devam etti: "Bunlar güvenlik için milyonlarca sterlin harcamaktan çekinmezler. Ama barışı tesis etmek, rehabilitasyon sürecini başlatmak için bir milyon sterlin harcanmasına karşı çıkarlar." Sürecin sonuç vereceği ortaya çıkana kadar güvenlik bürokrasisinin Blair ve Ahern'i "iki aptal, genç, idealist politikacı" olarak gördüğünden bahsetti. Zamanında Britanya istihbaratı MI-5, 1.7 milyonluk Kuzey İrlanda'ya 40 bin asker, 30 bin polis konuşlandırmış ama bir sonuç alınamamış. Blair'in de 'establishment'ı, yani Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Emniyet bürokrasisini dikkate almadığı için başarıya ulaştıklarını belirtti.
Sinn Fein lideri Gerry Adams'la yaptığımız görüşmenin notları da çarşambaya kaldı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019