Hilâl KAPLAN
Asıl ismi Strategic Forecasting olan Stratfor, "stratejik öngörü" hizmeti sunan özel bir şirket.
Bu amaç doğrultusunda ekonomik, siyasî ve sosyal gelişmelerle ilgili kaynaklarından bilgi alıp, dikkate aldıkları bilgiler üzerinden müşterilerine ve abonelerine "öngörü" hizmeti veriyor. Müşteri", belli bir konu hakkında Stratfor'dan rapor hazırlamasını isteyebilecek konumdayken, abonelerse Stratfor'un haftalık analiz raporlarına ulaşabiliyor. "Hangi yatırım daha kârlı?" ya da "Hangi ülke ne türden gelişmelere gebe?" gibi sorulara cevaplar üretmeye çalışıyor. Müşteri ve abone tabanı da oldukça geniş olduğundan, Stratfor'un bir mevzu hakkında ne söylediği özel önem arz ediyor.
Yalnız wikileaks sızıntısı üzerinden kamuoyunda oluşturulan Stratfor algısı da, sunulanın Stratfor'la ilişkisi de oldukça farklı... Öncelikle Stratfor'un yakıştırdığı sıfat olan "Gölge CIA" terimi, çalışanlarının direkt "ajan", onlarla görüşenlerin de "işbirlikçi" olarak kodlanmasına yardımcı oldu. Böylelikle ucundan veya kıyısından Stratfor'la ilişkilenmiş herkesin itibarını gölgede bırakmaya hizmet eden bir söylemsel alan inşa edildi. Kanaatimce ilk yanlış burada yapıldı.
Örneğin Başbakan'ın Başdanışmanı İbrahim Kalın hakkında Stratfor'un CEO'su Friedman'ın coşkulu e-postası sanki Kalın, ülkesine ihanet içindeymiş gibi yansıtıldı. Hâlbuki "Pentagon'undan Avrupa Parlamentosu'na, dünyaca ünlü üniversitelerden Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne kadar her türlü ulusal ve uluslar arası önem sahibi kuruma her hafta rapor sunan bir şirketin yöneticilerini etkilemenin neresi kötüdür?" sorusu pek akıllara getirilmedi. Üstelik Friedman'ın mevzu edilen e-maili atmadan Kalın'ın kendisine ne dediğini de orijinalinden okuduğunuzda bırakın istihbarî bilgi vermeyi, Türk modernleşmesi hakkında herhangi bir sosyoloji kitabında karşılaşabileceğiniz cümleler dışında hiçbir şey yok...
En önemlisi, wikileaks'in sızdırdığı e-maillerin hiçbiri ama hiçbiri "istihbarat veriş" değil, "istihbarat alış" bilgisi... Yani, önemli bir kısmı kulis veya dedikoduya, "o buna şöyle demiş"e dayanan türden istihbarî kırıntılar söz konusu. Bu gelenlerin hangisi ciddiye alınıp raporlaştırıldı ve müşterilere sunuldu bilmiyoruz ki asıl önemli olan da bu tür "verilen istihbarat"lardır. Yani biz müşterilere para karşılığı satılan istihbaratları okumuyoruz; doğruluğu oldukça tartışılır olabilecek türden 'istihbarat alış'ları okuyoruz. Bu sızıntıların hiçbirisi Stratfor'un müşterilerine para karşılığı sunduğu bilgileri içermiyor. (wikileaks bunları da ele geçirdiyse öğreniriz. Ancak "Anonymous", imkânı olmasına rağmen sadece "istihbarat alış" e-postalarını 'hack'lediyse bit yeniği ihtimali güçlenir.)
'Hack'lenmenin acısıyla Friedman'ın yazdığı özür yazısında da şöyle deniyor: "Doğal olarak, e-postalarımızın çalınmış olmasına sevinmedik. Allah bilir, yüz çalışanın yazdığı sonsuz e-postalarda ne türden utanç verici, aptalca ve yanlış yorumlanmış şeyler vardı."
Evet, belki patronunun ve ekibinin gözüne girmek, belki aldığı maaşı hak etmek için her duyduğunu ileten veya köpürten çalışanların da ilettiklerini bu sızıntılar sayesinde "fact" yani gerçekmiş gibi okuduk. İçlerinde doğru olanlar olabileceği gibi yanlış olanlar da azımsanamayacak kadar çok... Örneğin Gülen Okulları'nın CIA ajanlarına yardım ve yataklık sağladığı 'bilgi'sinin geçtiği e-posta, aslında yazışmalardaki 'uçuş yüksekliği'nin nerelere varabileceğinin bir göstergesiydi.
Bu bağlamda Taraf'ın "Stratfor, Başbakan'a ömür biçmiş" manşeti hakkında pek kimsenin dikkat çekmediği bir noktaya değinmek istiyorum. Başbakan'ın sağlığı her ülke için önemlidir, sadece "özel hayat" alanına ait varsayılamaz. Ancak yanlış olan Taraf'ın yazışmalarda geçen bir cümleyi Stratfor'a ait, onların onayladığı bir bilgiymiş gibi sunmasıydı. Hâlbuki aslında ne olmuştu? Faruk Demir'in (TR325) iddiasına göre iş ortağının sınıf arkadaşı Başbakan'ı ameliyat eden ekipteki bir cerrahtı ve Demir de buradan kulağına çalınanları Stratfor'a iletmişti. Stratfor bu bilgiyi başka bir kaynaktan doğrulattı mı, raporlaştırdı mı, vb. bilmiyoruz. Anlayacağınız manşetteki "Stratfor ömür biçti" özne-yüklem işbirliği gerçekte söz konusu değildi.
Başbakan'ın sağlığıyla alakalı her BİLGİ önemlidir ve haber değeri taşır ama BİLGİ yani "fact" niteliği taşımayan bir cümlenin bu şekilde haberleştirilmesi doğru değildi. Taraf'ta çıkan bazı yazılarda Başbakan'ın ekibinin kendisinin sağlık durumuyla ilgili net bilgi akışı sağlamaması haklı olarak eleştirilmişti. Ancak ne yazık ki o manşetle, tam da buna benzer bir hatayı, spekülasyon kaldırmayacak kadar önemli bir meseleye dair bir spekülasyonu istihbarî gerçekliği varmış gibi sunarak kendileri işlediler.
Alper Görmüş, "bilmek bilmemekten iyidir" demiş. Kulağa çok hoş geldiği şüphesiz. Ancak bildiğimizi sandığımız şeyin "zan"dan ibaret olduğunu vurgulamayı unutmuş sanki. Taraf'ın Stratfor yayınına dair en büyük itirazım da başından beri sadece bir kısım "zan"nı kamuoyuna sunduğunun altını çizmiyor oluşudur. Bilakis, o zanlardan ya sonuç çıkarıldı ya da Stratfor'a değen herkes şeytanlaştırıldı. Çıktığından beri CIA maşası, Sorosçu, vb. olmakla suçlanan bir gazetenin meseleye bu eksenden bakmasıysa ayrıca ironikti.
Son söz ve aslında bu tartışma yürütülürken hep akılda tutulması gereken bir söz: Taraf, "Gülen'i ve AKP'yi Bitirme Planı"nı yayınladığında hangi 'müzik kutusu'ndan çalıyorsa hâlâ ondan çalıyor. Bir haksızlık, bir diğerini hiçbir zaman aklayamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019