İbrahim Kahveci
Ekonomiye geçen yıl ‘şer güçler’ saldırmış ve bizde aldığımız tedbirlerle şer güçleri püskürtmüştük.
Dolar 7,20 liraya çıkmış ama şimdi 5 liradaymış...Oysa doları 8,0-10,0 lira bekleyenler varmış o zamanlar.
***
Şimdi size Hazinenin şer güç operasyonlarını aktaralım:
2018 yılında yurtdışından 7 milyar 714 milyon dolar borçlandık. Hazine nakit gerçekleşmeleri verisine göre 2018 yılı dış borçlanma (Milyon TL):
Dış borç kullanımı: 36.834 TL
Dış borç ödeme: 31.965 TL
Geçen yıl yaklaşık olarak 1 milyar dolar fazladan net dış borçlandığımızı söyleyebiliriz.
Gelelim 2019 yılına..
Hazinenin sitesinde yer alan “Türkiye Dış Borç Ödeme Projeksiyonları” verisine göre durum şu: (Ocak-Ekim 2019)
Toplam ödenecek dış borç: 80 milyar 122 milyon dolar
Kamunun ödeyeceği dış borç: 17 milyar 277 milyon dolar
Kalan 62 milyar 845 milyon doları da özel sektör ödeyecek.
Aslında çevirecek diyelim. Çünkü borçların hepsinin ödenmesi beklenemez. En azından bir kısım borçlar yeniden borçlanarak ödenmektedir.
Nitekim Hazine dün yaptığı 1 milyar dolarlık dış borçlanma ile 2019 yılı ilk 3 ayında şimdiden 6,4 milyar dolarlık dış borçlanmayı (sermaye piyasalarından tahvil satımı) tamamladığını açıklıyor. Yıllık dış borçlanma hedefinin 8 milyar dolar olduğunu ve bu borçlanmanın yüzde 80’ini şimdiden bitirdiğini açıklamış oluyor.
Hazine ocak-şubat 2019 nakit gerçekleşmelerine bakıyoruz:
İlk iki ayda 29 milyar 352 milyon lira karşılığı dış borç alınmış. Buna karşılık sadece ve sadece 1 milyar 052 milyon liralık dış borç ödenmiş. Yani Hazine bu yılın ilk iki ayında 29 milyar 300 milyon lira karşılığı net dış borç almış oluyor.
İhalelere baktığımızda da bunu görebiliyoruz: 16 Ocak günü 2 milyar dolar, 31 ocak günü ise 1,25 milyar euro dış borçlanmaya bir de 21 şubat günü 2 milyar dolarlık daha dış borçlanma eklenmiş. Hazine nakit dengesine girmemiş olan 1 milyar dolarlık son borçlanmada var tabii...
İşin özeti şu: Özel sektör 2018 1. çeyrekte 325 milyar doları aşan dış borcunu ödemeye başlamış. 2018-3.Ç sonuçlarına göre özel sektörün dış borcu 305,9 milyar dolara geriliyor.
Ama kamu, yani Hazine şer güçlerden borç para almayı artırıyor. Hatta bu yıl henüz ödemesi gelmemiş olmasına rağmen sermaye piyasalarından yapacağı borçlanmanın yüzde 80’nini şimdiden almış bile.
Hazine sadece dış borçlanmada aşırıya gitmemiş. Aynı zamanda iç borçlanmada da fazladan borçlanıyor. Yine yılın ilk 2 aylık nakit gerçekleşmelerine göre Hazine 40,1 milyar lira iç borçlanmaya gidiyor. Oysa aynı dönemde iç borç ödemesi sadece 11,1 milyar lira. Net iç borçlanma böylece 28,9 milyar liraya ulaşıyor.
***
Buraya yazdıklarım elbette ekonomik nedenlere dayalı bir düzenin sürdürülmesidir. Hazine gelecek projeksiyonlarına göre belki de dövizi frenlemek için vs nedenlerle erken dış borçlanmaya gitmiş olabilir. Veya başka nedenlerle...
Lakin burada uyuşmayan bir anlayış var. Siyaset meydanlarında “Şer güçler” olarak tanımladığımız bir olgu var. Hem ekonominin şartları çerçevesinde para ilişkilerimiz sürecek, hem de meydanlarda ‘şer güç” ya da “dış güçler saldırdı” gibi argümanlarla şeffaf bilgi akışını sağlamayacağız.
Asıl mesele de zaten burası.
16 yıldır ülkemize gelen 650 milyar dolar yabancı sermayenin ülke ülke dağılımına baktığımızda, bunların yüzde 80’ni aşan kısmının AB ve AB olduklarını görüyoruz. Bir taraftan her türlü sermaye desteği gerçekleşecek, ama diğer yandan ‘şer güç’ teorisini söyleyeceğiz.
İşte burası nasıl izah edilecek bilemiyorum. Ya da bu teoriyi hiçbir delil sunmadan nasıl söyleyeceğiz... anlamıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025