Mehmet BARLAS

Mehmet BARLAS
Mehmet BARLAS
Sabah Tüm Yazıları
Beyaz Türklerin tarihi yanılgıları hiç bitmez ki
1267

 Ülkelerinin yarınından emin olmadıkları için yurtdışındaki ülkelere göç etmeye ve o ülkelerin uyruğuna geçmeye çalışan Beyaz Türklerin hikâyeleri hiç bitmez ki... 1980'e dayanan günlerde de 70 bin Türk vatandaşı "Green Card" almak için ABD'ye başvurmamış mıydı? Bugün de Yunanistan'a, İspanya'ya İngiltere'ye göçmeyi seçen Beyaz Türkler var. Barselona'daki emlak alımlarında Türkler ikinci sıradaymış. Bakarsınız Katalan bağımsızlığı sonrasında da Madrid'e göç ederler. Bunların bir bölümü de  darbe girişiminde rol alıp, başarısızlıktan sonra Avrupa ülkelerine sığınanlardan oluşmuyor mu?


Saplantılı nefretler 
Bir imkân bulamayıp Türkiye'de kalanlar ise, Tayyip Erdoğan'a dönük saplantılınefretlerini çeşitli şekillerde sergilemekteler. Bunların bir bölümü 15 Temmuz'un düzmece olduğunu iddia ederken, bir bölümü de çaresizlikten FETÖ'cü olmayı seçiyorlar. Tıpkı geçmiş askeri darbeler öncesindeki iktidarlara ve siyasi liderlere duydukları saplantılı nefretten ötürü ne tür yanılgılara düştüklerini sonra fark eden eski kuşak Beyaz Türkler gibiler yeni kuşak Beyaz Türkler de...

Selim İleri'nin gözlemleri 
Arşivimde sakladığım 2008'de yayınlanmış bir yazısında,  1950'lerianlatan romanlara göndermeler yaparak  iktidarını ve darbesinde aile olarak yaşadıklarını anlatmıştı... Bu yazının birkaç satırbaşını aktarayım:
- Demokrat Parti iktidarının yapıp ettiklerinden birçok kişi kim bilir ne kadar yılmıştı. İhtilâl büyük sevinçle karşılandı. Annemle babamın birbirlerine sarılarak gözyaşı döktüklerini hatırlıyorum.

Darbe ve sonrası 
- Birkaç gün sonra, Demokrat Parti döneminde Devlet Demir Yolları UmumMüdürü olan dayım apar topar götürüldü. Nereye? Kimse bilmiyordu. Hazirandı ve çok sıcak bir akşamdı; babam geç saat eve geldi, askerî izin çerçevesinde dayımla görüşebilmiş, dayım iyiymiş. Birkaç ay sonra da, babam 147'ler arasında üniversitedeki görevinden uzaklaştırıldı.
- 27 Mayıs'tan sonra, Yassıada Mahkemeleri başta olmak üzere, basındaki iftira kampanyasıyla, mahalle, kahvehane dedikodularıyla, hasetlerle, Türkiye epey bir geriye, toplumsal cinnet açısından ileriye, uygarlık dışına, toplumsal hastalıklara sürüklendi.

Ayhan Aydan olayı 
- Menderes'ten nefret edenler, Yassıada döneminde tavır değiştirmeye başlamışlardır. Bebek davası sırasında  diye soylu bir insan, değerli bir soprano toplumsal ortak bakışın kaderini değiştirdi. Ayhan Aydan, duruşmaya geldiği gün, bir Anna Karenina'ydı. Herkesin eski başvekili yerden yere çaldığı o günlerde, Ayhan Aydan "Beyefendiyi sevdim..." diyebildi.

Yukarıdan bakabilmek 
Yaşanan dönemlere belirli bir zaman geçtikten sonra, Selim İleri gibi yukarıdanbakabilmek, tabii ki önemli. Ama zamanı yaşar ve güncel olayların akışı sizi etkilerken de, saplantılı nefretlerden arınmış şekilde değerlendirmeler yapabilirsiniz. Özellikle "Seçilmişler"e dönük saplantılar konusunda dikkatli olmayı seçebilirsiniz.
Özetle, "Bu kadar kötü olmamıştık" diyerek yurtdışına göç etmeye çalışanların yanılgıları sizi de etkilemesin. Bugüne öyle bakamıyorsanız hiç olmazsa yakın düne daha yukarıdan bakmayı ve o dönemdeki yanılgıları görmeyi deneyin...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar