Okay GÖNENSİN
Rusya, Suriye ve de İran’ın attığı her adım Türkiye’yi Suriye’ye çağırıyor. “Geliyoruz ulan” diye bağıranlar da bunu delikanlılık sanıyor.
Ankara katliamının tarzı üzerine kafa yoruyoruz. Hükümet bunun PYD-YPG icraatı olduğunu söylüyor.
Amerikan yönetimi de aslında “Bunu YPG’ye saldırı için gerekçe yapmayın” anlamına geliyor.
Obama yönetiminin ve Avrupa’nın, Türkiye’nin bataklığa girmesini istediğine dair bir işaret bulunmuyor. Tam tersine, Batı şu anda, YPG olayına ne kadar kızılırsa kızılsın, Türkiye’nin bataklığa saplanmasını isteyen bir pozisyonda değildir.
Türkiye’nin bataklığa boynuna kadar saplanmasını kim ister? diye sorduğumuz zaman da Rusya ve Suriye hemen verilecek cevaptır. Onlarla sıkı sıkıya saf tutmuş olan İran’ın da aynı tavırda olduğu düşünülebilir.
Ankara’nın Suriye toprağında, Rusya ve Suriye ile sıcak çatışmaya girmesini en fazla isteyecek olanlardan biri de tabii ki PKK’dır.
Böyle bir çatışmanın arkasından ortaya çıkabilecek her türlü yeni durumun kendine kuvvet kazandıracağını görecek kadar tecrübesi vardır PKK şeflerinin.
Manzara bu kadar açıkken “Geliyoruz ulan” diye bağıranlar, eğer bazı oyunların içinde değillerse, bayağı izan fukarasıdır.
Dost-düşman hesabını açıkça yaparsak, “Haydi girin, gösterin günlerini” diyenler, “girelim” diyenler düşmandır, “asla macera girmeyin” diyenler dosttur.
Ülkemiz şu anda zayıf bir dönemindedir, içerdeki savaşın tahribatı katlanarak artmaktadır. Bu yaraları kangren haline gelmeden sarmanın yollarını aramak yerine yeni bir tahribat alanı açmamızı isteyenlerin hamaset dışında getirebildikleri bir mantıklı izahat da yoktur.
Adamlar sürekli “gel gel” yapıyorsa buna karşılık asla “geliyoruz ulan” diyemeyiz. Türkiye’nin çekilmek istediği kanlı oyunu, bütün unsurlarıyla teşhis etmek ve en serinkanlı politikaları oluşturmak zorundayız.
Sürekli konuşmak, her tarafa en sert cevapları yetiştirmek için çabalamak da her zaman “kuyruğu dik tutmak” diye algılanmaz. Durum bu kadar ciddiyken, üslubun da bu ciddiyete uygun olması beklenir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2017
8.02.2017
7.02.2017
6.02.2017
4.02.2017
3.02.2017
30.06.2017
5.02.2017
3.02.2017
1.02.2017