Roni MARGULIES
Bir takım sezonun bitmesine sekiz hafta kala şampiyonluğu garantilediğinde, geri kalan maçların pek bir tadı kalmaz, kimse pek de heyecanlanamaz ya, bu seçimler de öyle.
Memlekette seçim havası yok. Siyaset tartışılmıyor.
AK Parti geçmiş başarılarını anlatıyor, Lira’dan altı sıfır atıldığını hatırlatıyor. Bir de kanal yapacakmış.
CHP hiçbir şey söylemiyor.
MHP yeni kasetleri bekliyor.
Sadece BDP kitlesiyle birlikte sokaklarda. Ama bu da seçimlerle değil, Kürt sorununun geldiği aşamayla ilgili.
AKP’nin Kürt hareketine saldırmak dışında siyaset yapmaması doğal. Nasılsa kazanıyor. Siyaset yapıp belki de istenmedik sonuçlar doğuracak tartışmalara girmesine ne gerek var?
CHP siyaset yapamıyor, çünkü hem Kılıçdaroğlu hem de onun iplerini ellerinde tutanlar Baykal döneminin “Laiklik elden gidiyor, şeriatçı hainler memleketi satıyor” siyasetinin işe yaramadığını düşünüyor. Başka diyecek bir şeyleri de olmadığı için, ne diyeceklerini bilemiyorlar.
Bir de CHP’nin solundaki sol var.
Böyle bir sol olduğunun kimse farkında bile değildir, ama benim ilgi alanıma girdiği için göz ucuyla da olsa izliyorum.
Orada da tık yok, sessizlik hüküm sürüyor.
Bu sol, Baykal CHP’sinden aslen farksız bir şekilde dokuz yıldır AKP’nin şeriatçılığı ve gericiliği üzerinden (yani Müslüman düşmanlığı temelinde), AKP’nin “emperyalizmin maşası” olduğu ve bu nedenle bir yandan şanlı ordumuzu zayıf düşürmeye çalıştığı bir yandan da memleketi bölmeyi amaçladığı iddiasıyla (yani milliyetçilik temelinde) siyaset yapıyor.
Bu siyaset dokuz yıldır solu eritiyor, yok ediyor.
AKP’ye milliyetçilik ve İslam düşmanlığı temelinde, Kemalist devleti mevcut haliyle savunma temelinde muhalefet edilemez. Edenler erir.
AKP’ye muhalefet edememenin bir yöntemi daha var.
Bu yöntemi dün, hiçbir yazısını kaçırmadığım, yazıları hakkında sık sık “Ah, keşke ben yazsaydım” diye düşündüğüm tek kişi olan Yıldırım Türker örneklemiş.
Şöyle yazmış:
“Orhan Pamuk, AKP’nin ordunun gücünü azalttığını ve [bundan] duyduğu mutluluğu dile getirmiş.
Yorgun demokratların, rehine liberallerin, gözü dönmüş yandaşların seçim arifesinde iyice şirazeden çıkmış Başbakan hakkındaki fikirlerini yansıtıyor Pamuk’un sözleri.
Gerçekten de ‘yiğidi öldür ama hakkını yeme’ciler, her söze ‘yetmez ama’ diye başlamayı şiar edinmiş iyiniyet sözcüleri buna inanıyor.
Ama AKP’nin orduyu hizaya getirip gemi eline aldığına inanmak mümkün mü?“
Arkasından, askerde vurulup öldürülen Ermeni genci Sevag’ın hesabının sorulmadığını, Hrant’ın katli konusunda adım atılmadığını, Genelkurmay’ın şaibeli ölümler konusunda sıkıştırılmadığını, vicdani ret konusunda adım atılmadığını ve, en önemlisi, Kürt meselesinin “bir kez daha ‘eti senin kemiği benim’ denerek Genelkurmay’ın şefkatli ellerine teslim“ edildiğini anlatıyor.
Türker şu açıdan haklı. AKP orduyu hizaya getirip gemi eline almış değil. Askerî vesayet ortadan kalkmış değil. Türkiye bir demokrasi cenneti olmuş değil.
Dahası, AKP’nin öyle bir cennet yaratmak gibi bir amacı yok. AKP muhafazakâr bir partidir, mevcut durumu sınırlı iyileşmelerle muhafaza etmeyi amaçlar.
Hepsi doğru. Ama be kardeşim, şu son dokuz yılda Türkiye siyasetinde ordunun konumu hiç değişmedi diyebilir miyiz? Veli Küçük’ün üç yıldır hapiste olduğunu görmezden gelebilir miyiz? YAŞ kararlarına sivil müdahalenin nihayet gerçekleştiğini yok sayabilir miyiz? Ölen askerlerin nasıl öldüğünün gazetelere konu olması inanılmaz bir gelişme değil mi? Bu konuları bizim ve bütün toplumun tartışabiliyor olması bile bir şeyin göstergesi değil mi?
AKP’ye muhalefet etmek için bütün halkın gördüğü ve memnuniyetle izlediği şeyleri yokmuş gibi göstermek mi gerekiyor? “Bazı şeyler oldu ve iyi oldu” demek AKP taraftarlığı anlamına mı gelir? İnsaf yahu! Bir de şu var. Belli ki Türker ‘yetmez ama’ diyenlere müthiş öfke duyuyor.
Bu öfkeyi anlamakta çok zorlanıyorum.
Günün birinde AKP’yi devirecek olan muhalefet “Hayır” diyen ve CHP’yle MHP’ye oy verecek olan %42’nin içinden değil, %58’den çıkacak. “Evet, askerî vesayete tamamen son verilmesini, Kürtlerin tüm haklarının tanınmasını, gerçekten demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapılmasını istiyorum, şu ana kadar yapılanların hiçbiri yetmez“ diyenlerin arasından çıkacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023