Salih Tuna
George - Picot bir defasında, “Araplara büyük devlet vadetmek gözlerine kum atmaktır” demişti.
İşgalciler “işbirlikçilerine” her dönemde vaatlerde bulunurlar.
Gözlerine kum yiyenler dün Osmanlı'ya karşı ayaklanmışlardı şimdi de Türkiye'ye lagaluga ediyorlar.
Mesela…
İran'ın gözlerine fena halde kum kaçmış anlaşılan.
BM Güvenlik Konseyi'nin kendi aleyhlerine yaptırımlar öngören karar tasarısına Brezilya ile birlikte “hayır” oyu kullanan Türkiye'yle el ele vereceklerine, “Büyük Şeytan” Amerika'yla yürümeyi maharet sanıyorlar.
Konjonktürü kendileri için avantajlı görüp en zor günlerinde kendilerini arkalayan Türkiye'nin endişelerini görmezlikten geliyorlar.
İran'a, işgalcilerin hedeflerinin tüm bölge olduğunu, konjonktüre uygun hareket etmekle hiçbir yere varamayacaklarını, nihayetinde işgalcilerin sırayı kendilerine de getireceğini kim anlatacak?
ABD'yi “Büyük Şeytan” tesmiye eden İmam Humeyni'leri artık yok.
Konjonktürden pay kapmak yerine zehir içmeyi tercih edebilecek Beheşti'leri, Mutahhari'leri, Muhammed Ali Recai'leri, Ali Şeriati'leri de şehid edildi.
Koskoca İran Ruhani'lere, Laricani'lere mi kaldı?
Hepsini anladım, hafızalarına ne oldu peki?
İran Çengeli Hareketi'nde Teşkilat-ı Mahsusa'nın işgalcilere karşı kendilerine nasıl yardım ettiğini hadi unuttular diyelim.
Sayın Erdoğan'ın nükleer enerji ve ambargo konusunda İran'ı nasıl arkaladığını da mı unuttular?
Her şeyi unutsalar Sad-i Sirazi'nin şu mısralarını unutmuş olamazlar: “Kim düşman okuna açar omzunu / Kim gururdan sarhoş, biliriz bunu / Çok dönekler gördük, unutmuşlardır / İyi günde kötü günün dostunu…”
Zannetmeyin ki sadece devletlerin, devletçiklerin, kavimlerin, örgütlerin gözüne kum atarlar.
Kimi zaman şahıslara da bu muameleyi reva görürler.
Ali Bulaç da bunlardan mıdır, bilmem. Benim bildiğim, akıl almaz bir körlüğe duçar olduğudur.
Halbuki, 17 – 25 Arlık 2013'ün “yolsuzluk susturuculu” darbe girişimi olduğunu daha o vakit görmüştü.
Hatta, Dumanlı Ekrem'in Zaman gazetesinde, “İsrail'e karşı çıkarsanız bunlar başınıza gelir” yollu reel politik yazılar döşenmişti.
Bu da, takdir edersiniz ki, FETÖ'nün kimlerin taşeronu olduğuna işaret etmekti.
Sonra ne oldu nasıl olduysa, artık gözlerine kim kum attıysa, MİT TIR'larından, Türkiye'yi uluslararası toplum nezdinde “terörist ülke” gösterme ihanetine kadar kör oldu.
Körlükten de öte, tutuklu yargılandığı için değinmek istemediğim çok sevimsiz yazılar dercederek, adeta herkesi körlüğe davet etti.
İfadesinde, “15 Temmuz'da gözlerim açıldı” demeye getirdi ama onca şehid verdikten sonra neye yarar bilmem ki?!
Her şeye rağmen tutuklanmasına üzüldüm. Hele ters kelepçe vurularak götürülmesine içim cızz etti.
Lakin, onca insanı katleden o darbenin psikolojik zeminine (istemeyerek de olsa) harç katanların arasında yer aldığı aklıma gelince yüreğim soğudu.
Yine de tutuksuz yargılanmasını çok isterim. (Oldukça kritik sağlık sorunları olduğunu biliyorum.)
Tefsir ve meal müellifidir.
Bir neslin yetişmesinde, tee 12 Eylül 1980 öncesi Düşünce Dergisi'nden “Çağdaş Kavramlar ve Düzenler” eserine kadar emek sahibidir.
FETÖ'cü haysiyetsiz cellatların katlettikleri arasında, Ali Bulaç'ın yetişmesinde emek verdikleri de kuvvetle muhtemel vardır.
Ahirette o şehitlerin yüzlerine nasıl bakacak? Hele o şehitlerin yetim ve öksüzlerinin!
Dört duvar arasında bunları muhakkak düşünüyordur.
Hayır, o kahpe darbenin “liderine” ve “cemaatine” verdiği destek için pişmanlık duyması yetmez.
Kafasını iki eli arasına alıp ben nasıl bu hale düştüm, bunca insan nelere nasıl inandırılarak bu zillete duçar oldu diye adamakıllı düşünüp deklarasyon çapında bir risale yayımlasın.
Pensilvanya'daki “Baş Bel'am'ın” insanları nasıl bir “din” anlayışıyla mankurtlaştırdığını dile getirsin.
Darbe girişimine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kabul edilen iddianamesinde yer aldığı üzre, yüksek rütbeli FETÖ'cü bir subayın ağlayarak, “Artık sorulara cevap vermek istemiyorum. Hayatım mahvoldu. (Fethullah) Gülen'in bu ifadeleri duymasından korkuyorum. Beddua etmesiyle ahiret hayatımın da mahvolma ihtimali var…” diyecek hale nasıl ve neden düştüğünü anlatsın.
Öyle bir deklarasyon kaleme alsın ki, elden ele gönülden gönüle dolaşsın; “beyin yamyamı” Fetullah'ın tasallutundan hâlâ kurtulamayan zavallıları kurtarsın.
En azından gayreti bu olsun, tevfik elbette Allah'tandır.
Yazık ki yazık, bu saatten sonra Ali Bulaç'ın gayreti her daim bu olacağına, o tutmuş, CHP Milletvekili Bekaroğlu'na politik mavra için malzeme vermekten öteye geçememiş.
Efendim, polisin teki ona gelip demiş ki, Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren gibi “The Cemaat'e” tavır koymadığın için bu yaşta buralarda sürünüyorsun, daha çok sürüneceksin…
Fetullah durur mu; mal bulmuş mağribi gibi bu sözlerin üzerine atlamış. Ali Bulaç'a rüşvet-i kelam etmeyi ihmal etmediği konuşmasında, “Göbekli adam” dediği Taşgetiren'e saydırmakla kalmamış bir de tekfir etmiş.
Star yazarı da narin bir zat- muhterem olduğu için felaket incinmiş.
Bence yanlış inciniyor.
“Taşgetiren çok iyi Müslümandır, adamın önde gidenidir, muttakidir” deseydi asıl o zaman incinmesi gerekirdi.
O değil de, Fetullah'ın, “Ali Bulaç içeriye girmiş, SS'lerden bir tanesi gitmiş ona demiş ki…” şeklindeki ifadesi oldukça manidar.
Demek ki, Türk polisi FETÖ'cü olmayınca SS olmuş oluyor?
SS ha?!
Görüyor musunuz “Baş Bel'am” kimlere kuyruk sallıyor!
Ali Bulaç, Fetullah'a bu şekilde meze olacağını hesap etmemiştir herhalde.
Hesap etseydi, polisin o sözlerini, “en acı olay buydu” diyerek nakletmezdi sanırım.
En acı olay nedir biliyor musunuz?
Dünyanın en güzel gülen insanı Mustafa Cambaz'ı şehid edenlerle aynı dava kapsamında yargılanmak…
Onca eserin müellifi olup, onca mücadele verip de ahir ömründe yüz kızartıcı (evet, yüz kızartıcı; zira insanların yaşam haklarına tanklarla, savaş uçaklarıyla tecavüz edildi, hem de öz yurtlarında) bir suçtan mahpus damında yatmak…
Ve hâlâ “Baş Bel'am'a” meze olmak…
Bundan daha acı ne olabilir?!
Ali Bulaç yazmasını dilediğim metinde bu “acı olaya” da isyanını dile getirsin.
Köşem sonuna kadar açıktır ona.
Yeter ki yazsın.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019