Yıldıray OĞUR
Tunus'ta parlamentoyu fesheden, ülkeyi kararnamelerle yöneten Anayasa profesörü Cumhurbaşkanı Kays Said'in hazırlattığı Anayasa değişikliği önerisi için yapılan referandumdan yüzde 93 “Evet” çıktı.
Dünyada demokrat çevrelerin endişe ile izlediği referandum Türkiye’deki bazı muhalif medya organlarında ise sevinçle karşılandı.
Örneğin TELE 1 referandumu “Tunus’ta görkemli laiklik zaferi. Siyasal İslam yüz kızartıcı bir iflas yaşıyor” başlığıyla duyurdu.
Bu sevincin sebebi referandumla anayasanın birinci maddesinden “devletin dini İslamdır” cümlesinin çıkarılması.
Dünyaya sadece bir perspektiften ve Türkiye’deki siyaset üzerinden bakanlar için anlaşılır bir sevinç bu.
Halbuki ortada sadece tek maddelik bir değişiklik yok.
Anayasa değişikliği paketiyle Arap Bahar’ıyla diktatör Bin Ali’nin devrilmesinden sonra 2014 yılında yapılan anayasadaki 142 madde değişmiş oldu.
Paket 30 Haziran’da kamuoyuna duyuruldu.
Yani 142 maddeyi incelemeleri için halka sadece 1.5 ay verildi,
Ülkedeki siyasi partilerin büyük çoğunluğu, büyük sendikalar referandumu boykot etti.
Hatta değişiklik paketini hazırlayan ve Cumhurbaşkanı Said’e yakın olan hukukçulardan bazıları da bu anayasa ile ülkenin otoriter bir rejime geçeceğini söyleyerek komisyondan istifa ettiler.
Sonuçta Türkiye’deki bazı Kemalist laik çevreleri sevindiren, Tunuslu laik, solcu, liberal ve İslamcıları endişelendiren referanduma katılım yüzde 27,5’da kaldı.
Yani ortada pek de halkın bir zaferi yok.
Peki bu laikliğin zaferi, siyasal İslam’ın iflası mı?
Referandumda laiklik adına neyin değiştiğine bakalım.
2014 yılındaki anayasanın birinci maddesi şöyleydi:
“Tunus özgür, bağımsız ve egemen bir devlettir. Devletin dini İslam’dır. Devletin dili Arapçadır. Devletin sistemi Cumhuriyettir.”
Kays Said anayasa değişikliğiyle “devletin dini İslam’dır” hükmünü birinci maddeden çıkardı.
Peki 2014 yılında bu hükmü anayasanın birinci maddesine koyanlar Ennahda, Gannuşi ya da “siyasal İslamcılar” mıydı?
Hayır.
1956 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanan Tunus’un 1959 yılında yapılan ilk anayasasından bu yana birinci maddesi değişmedi ve yani 1959 yılından beri Tunus Anayasası’nın birinci maddesinde “Devletin dini İslam’dır” yazıyordu.
Üstelik Tunus, 60 yıldır anayasasında “Devletin dini İslam’dır” yazılıyken, 1981 yılından itibaren sokaklarda bile başörtüsünü yasaklayacak kadar sert laiklik uygulamalarının yapıldığı bir ülkeydi.
2014 yılında İslamcı Ennahda’nın başını çektiği iktidar öncülüğünde yeni anayasa yapılırken İslamcı ve Selefi çevrelerden anayasaya şeri hükümleri koyma taleplerini geri çevrilmiş, 1959 Anayasası’nın birinci maddesine de dokunulmamıştı.
Yani referandumla değiştirilen hüküm 60 yıllık, İslamcıların değil ülkeyi kuran modernist seküler milliyetçilerin eseriydi.
Peki, referandumda kabul edilen bu değişiklikle Tunus laik mi oldu?
Anayasa’nın birinci maddesinden çıkarılan İslam’a atıf Anayasa’nın beşinci maddesine konuldu:
"Tunus İslam Ümmetinin bir parçasıdır. Devlet İslam’ın onurunu ve ruhunu korurken onun amaçlarını gerçekleştirmek için çalışır.”
Kays Said, bu değişikliğe gelen eleştirilere karşı da daha önce şöyle demişti:
"Yeni Anayasa'da İslam hukukunun amaçlarını gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Anayasa'da dini İslam olan bir devletten değil, dini İslam olan bir ümmetten bahsediyoruz."
Cumhurbaşkanı Kays Said ,İslamcı olmasa da Arap Baharı'nı desteklemiş, Ennahda'nın desteğini almış bir sıkı muhafazakar.
Mimiksiz, hissiz ve kitabi bir Arapça ile konuştuğu için en meşhur lakabı “Robocop” olan Said’in sosyal konulardaki muhafazakarlığı yüzünden bir başka lakabı da “Selefi.”
Miras konusunda kadın erkek eşitliğine karşı çıkarak dinin hukuki yorumunun korunmasını savunmuş, idam cezasına destek vermiş, eşcinselliğin yabancı ülkeler tarafından finanse ve teşvik edildiğini söylemiş, İsrail ile ilişkileri normalleştiren Arap ülkelerini Siyonizm ile işbirliğiyle ve ihanetle suçlamıştı.
Bu arada Tunus'taki İslamcı siyaset de buralardan göründüğü gibi “her kötülüğün anası Siyasal İslamcılar” karikatürüne pek uymuyor.
Tunus'un İslamcı hareketi Ennahda'nın lideri Raşid Gannuşi, 2016 yılında partisinin kongresinin açılışında Ennahda'nın dini tebliğ ve cemaat işleriyle siyasi işlerini birbirinden ayrıldıklarını açıklamıştı:
“Dini siyasi mücadelelerden uzak tutmak istiyoruz. Tarafsızlık çağrısında bulunuyoruz. Modern bir devlet, ideolojiler, büyük sloganlar ve siyasi kavgalarla değil, uygulanabilir programlarla işler. Devletin gücü, baskı ve özgürlüklerin reddi anlamına gelmediği gibi; özgürlük de kaos anlamına gelmez.”
Kongreden önce Le Monde gazetesine konuşan Gannuşi, “Tunus şu an bir demokrasi. 2014 anayasası seküler ve dini aşırıcılığa limit koydu. Siyasal İslam’ı bırakıp, demokratik İslam’a geçiyoruz. siyasal İslam’ı temsil ettiğimizi iddia etmeyi bırakıp, Müslüman demokratlar olduğumuzu söylüyoruz” demişti.
Peki, 2021 yılında bir anayasal darbeyle Meclis’i kapatıp, ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başlayan Cumhurbaşkanı Said, 2014 Anayasası’nda yaptığı 142 maddelik değişiklikle nasıl bir rejim kurmuş oldu?
Değişikliğin esas amacı anayasadan “devletin dini İslam’dır” hükmünü çıkarmak değil, 2014 Anayasası’ndaki kuvvetler ayrılığı sistemini bitirmekti.
Yeni anayasa cumhurbaşkanına hükümet üzerinde sınırsız bir kontrol verdi. 2014 Anayasası ile oluşturulan parlamenter denetim mekanizmaları ortadan kaldırıldı.
Artık hükümet parlamentoda kurulmayacak, Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
2014 Anayasası’nda parlamento Cumhurbaşkanı’nı ciddi anayasa ihlalleri durumunda görevden alabiliyordu. Oylanan yeni Anayasa’nın 110. maddesinde “Cumhurbaşkanı görevlerini yerine getirirken yapacağı işlemlerden sorumlu değildir” yazıyor.
Cumhurbaşkanı, artık pek çok kritik konuda kararnamelerle ülkeyi yönetebilecek, uluslararası anlaşmaları onaylayacak, iki meclisi de feshedebilecek.
Yeni anayasa ile Cumhurbaşkanı yasama ve yürütme dışında yargıda da ipleri ele geçirdi.
2014 Anayasa’sının en ciddi adımlarından olan yargıçların kendileri tarafından seçilen bizdeki HSK’nın dengi bağımsız Yüksek Yargı Konseyi Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından zaten feshedilmişti.
Yeni anayasa Yüksek Yargı Konseyi’nin seçilme yöntemini ortada bıraktı, konseye seçilen yargıçları atama yetkisini ise Cumhurbaşkanı’na verdi.
2014 Anayasası’nda bir madde olarak yer alan “Yargı sisteminin işleyişine her türlü müdahale yasağı” da kaldırıldı. Yeni anayasa ile 2014’de getirilen Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı’nın görevden alınması ile ilgili önergeler hakkında karar verme yetkisi de elinden alındı.
Temel haklar ve özgürlükler konusunda da 2014 Anayasası’nın verdiği güvenceler yeni anayasa ile geri alındı. Temel haklar ve özgürlüklerim kısıtlanmasına karşı eski anayasada konan orantılılık kıstası yeni anayasası ile kaldırıldı.
Pek çok maddesi ile Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine benzeyen ama onun daha sert bir versiyonu ile yönetilecek Tunus.
Ama Türkiye’den bakan ve tek derdi siyasal İslam olan bir muhalife göre tek bir maddede yapılan değişiklik diğer 141 madde ile kurulan otoriter rejime bedel.
Devletin dini İslam olmasın da gerekirse diktatörlük olsun.
Üstelik zannettiği gibi bir laiklik de yok ortada.
Dünya tek bir meseleyi takıntı yapmışlar için anlaşılması zor bir yer.
Çünkü Tunus örneğinde günün sonunda ortaya şöyle bir resim çıktı.
Tunus 2014 yılında İslamcı hareketin iktidarda olduğu yıllarda yaptığı anayasada kuvvetler ayrılığına dayalı bir demokrasi kurmuşken, hak ve özgürlükleri güvence altına almışken, İslam dünyasının tek demokratik model ülkesi olarak övülürken, bugün İslam'ı devlet dini olmaktan da çıkaran İslamcı olmayan Kays Said’in yaptığı anayasa ile yeniden otoriter bir Ortadoğu diktatörlüğüne dönüştü.
Yani bu coğrafyada mesele “siyasal İslam” değil, otoriter, devletçi, tekçi iktidar etme pratiği.
Bunun laik, milliyetçi, sosyalist ve İslamcı versiyonları da aynı iktidar etme pratiğini üretti.
Türkiye’den Tunus’taki anayasa referandumuna bakınca, 2017’deki referandumla benzerlikleri değil de bir maddedeki laiklik makyajını gören ve zafer ilan edenlerin de kafasında bu otoriter iktidar etme pratiğinin başka bir versiyonunun hayalleri var
Son 10 yılda bu denklemin dışında çıkabilen iki örnek Türkiye ve Tunus oldu ama bu iki model de ise gözlerimizin önünde eski rejime doğru evirilip yok oldu.
Halbuki büyük ümitler yeşermişti.
O kadar ki 2011 yılında devrimden sonra Tunus u ziyaret eden Başbakan Erdoğan şöyle demişti:
“Tüm bunların yanında hepsinden önemlisi Tunus, şunu ispat edecektir; İslam ile demokrasi yan yana olabilir. Türkiye halkının yüzde 99''u Müslüman olan bir ülke, biz rahatlıkla bunu yapabiliyoruz, bir sıkıntımız yok. Oldu ve oluyor, demek ki olabilir. Farklı yaklaşımlar ortaya koymak suretiyle bunun önünü kesmeye gerek yok...”
Erdoğan Tunus’tan önce ziyaret ettiği Mısır’da da iktidara gelen Müslüman Kardeşlere laiklik tavsiye etmişti.
Bu laiklik ve demokrasi tavsiyeleri o günlerde İslami çevrelerden büyük tepki çekmişti.
Sadece Türkiye dışında değil, Türkiye içinde de.
Erdoğan’a tepki gösterenlerden biri Yeni Şafak’taki köşesinde geçen hafta vefat eden Rasim Özdenören’di.
Özdenören, Başbakan Erdoğan’ın Mısır, Libya ve Tunus’ta verdiği laiklik ve demokrasi mesajlarını kibarca eleştiren bir dizi yazı kaleme almıştı.
Özdenören, İslam ve demokrasinin birlikteliği fikirlerine 90lardan beri güçlü teorik tezlerle itiraz eden bir isimdi.
Ama egemenliğin kaynağı dini mi olmalı dünyevi mi tartışması ekseninde yapılan ve İslam’ın demokrasinin verdiği bütün hak ve özgürlüklerin daha fazlasını verdiği iddia eden Özdenören’in kolayca karşı tezler ileri sürülebilecek o eleştirilerini şimdilik bir tarafa bırakalım.
Bugünden bakıldığında 2011 yılında iktidarı destekleyen bir gazetede Başbakan’ın böyle eleştirilebilmesi uzaklarda kalmış bir hayal gibi görünüyor.
O hayale de demokrasi diyoruz.
Çünkü maalesef başka hiçbir sistem, model ve değerler bütünü pratik hayatta, dünya tarihinde bir entelektüele devlet başkanını böyle eleştirebilme hakkı vermedi.
Rasim Özdenören de bu demokratik hakkı kullanmaya cesaret edebilen iyi bir entelektüeldi.
Ama bu demokrasi ve çokseslilik havası Türkiye’de de uzun sürmedi.
Nitekim rahmetli Özdenören de 2015 yılında katıldığı bir ödül töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Cumhurbaşkanım sizin yürüyüşünüz yeter” dediği için eleştirilmişti.
Demek ki demokrasi öyle hemen “Batılılara özgü bir sistem, bize uymaz, İslam daha fazla hak veriyor” deyip kenara atılacak bir sistem değilmiş.
Bölgemizde laiklik eşittir demokrasi, özgürlük, hak, hukuk adalet de değilmiş.
Bütün kötülüklerin anası “Siyasal İslam” ya da “laikler” de değilmiş.
Erken zafer kutlamaları ve erken iflas ilanları için temkinli olmak gerekiyormuş.
Özellikle de ne laiğinin ne de İslamcısının demokrat olamadığı bir coğrafyada yaşarken…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025