Yıldıray OĞUR
Sırbistan’ın kuzeyindeki Novi Sad kentinde 1 Kasım 2024 günü tren istasyonun girişindeki beton sundurma insanların üzerine çöktü ve 15 kişi hayatını kaybetti.
İstasyon daha yakın zamanlarda yenilenmişti.
Yenileme sırasında monte edilen cam paneller için eklenen çelik yapının çökmeye neden olduğu ortaya çıktı.
Önce sosyal medyada başlayan eleştiriler kısa sürede hükümet karşıtı eylemlere dönüştü.
Cumhurbaşkanı Vucic’in yolsuzluklar konusundaki sicil zaten kötüydü, inşaat ihaleleri hep aynı şirketlere veriliyordu.
İlk büyük protesto, tren istasyonunda hayatını kaybedenler için düzenlenen bir sessiz anma töreniydi.
Sonra her gün saat 11:52’de 15 dakika boyunca ana yollar trafiğe kapatılmaya ve sessizce kurbanlar anılmaya başlandı.
Başkent Belgrad’da on binlerce protestocu, devlet televizyonu RTS binası önünde toplanarak, yanlı yayınları protesto etti.
Eylemler kısa sürede kitleselleşti.
Üniversite öğrencilerinin başını çektiği protestocular, ellerinde kırmızı eldivenler giyerek ve “Hepimiz sundurmanın altındayız” yazılı pankartlar taşıyarak başkentte yüzbinleri toplamaya başladılar.
Protestolar üzerine İnşaat, Ulaşım ve Altyapı Bakanı Goran Vesic ile İç ve Dış Ticaret Bakanı Tomislav Momirovic istifa etti. Ayrıca aralarında Vesic’in de bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Vesic daha sonra delil yetersizliğinden serbest kaldı.
Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, protestocuların taleplerini karşılayacağını ve tüm belgelerin kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı.
Toplamda 800’den fazla belgenin açıklanması istendi ama şu ana kadar sadece 195 belge yayımlandı. Belgeler ihalenin finansal detaylarıyla ilgili olmayanlardı.
Bu yüzden protestolar sürüyor.
Protestolar öğrenci boykotları, öğretmen grevleriyle yayılıyor.
En son bir gösteri sırasında kalabalığı arasında giren bir aracın çarptığı 19 yaşındaki bir hukuk öğrencisinin ağır yaralanması büyük yankı uyandırdı.
Avustralya Açık’taki maçından sonra ünlü Sırp tenisçi Joykoviç, kamera lensine ölen kızın adını “Sonia İçin” yazdı.
Bir toplum bir ihmal uğruna hayatlarını kaybeden, yerinde olabilecekleri diğer vatandaşların hakları için günlerdir ses çıkarıyor ve onların hakkını arıyor.
O kadar haklı bir talep ki hükümet bunu dış güçlere, Soros’a, renkli devrimlere henüz bağlayamadı.
Şiddet yok, radikal sloganlar yok. Basit anlaşılır bir talep ve sessizliğin gücü var.
Muhtemelen Kartalkaya’da yarıyıl tatilinde dolu bir otelde karne hediyesini bu tatille alan çocukların da aralarında olduğu 79 insanın hakkını aramak için kimse bu kadar zahmete girmeyecek.
Şimdiden sorumlu kim tartışmasında herkes kendi cephesinde saf tuttu bile.
İktidarı destekleyenler CHP’li belediyeyi, muhalifler Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı suçluyor.
İkisinden de sorumlu olduğu gibi buz gibi bir gerçek pek itibar görmüyor.
En az konuşulan ve asıl konuşulması gereken ise otelin sahibinin pek de denetlenmesi kolay olmayan biri olması.
İlk haberlerde “Kartalkaya’da bir otelde çıkan yangında” diye adı saklanan Grand Kartal, öylesine bir otel değil.
1978’de Grand Kartal’ın babası Kartal Otel kurulana kadar Kartalkaya adı bile olmayan bir dağ başıydı.
Buraya önce yol, sonra da oteli yapan Mazhar Murtezaoğlu olmasaydı Kartalkaya diye bir yer olmazdı.
Murtezaoğlu Rizeli bir orman mühendisi.
40’lı ve 50’li yıllarda orman mühendisi olarak Türkiye’nin her yerindeki ormanlarda görev yapmış.
Artvin Borçka’daki ormanlarda çalışırken meşhur Ancer balını keşfedip, dünyaya tanıtmaya karar vermiş.
Devlet bu çabaları yüzünden onu arıcılık alanında ihtisas yapmak üzere 1960’da ABD’ye göndermeye karar vermiş.
Uçağa bindiği gün 27 Mayıs darbesi olmuş, uçaklar iptal edilmiş.
Rize’ye dönmüş. Bu kez bir ormancı tanıdığı onu Demokrat diye ihbar edince bir süre gözaltında kalmış.
Aklandıktan sonra memuriyetten ayrılmış.
İnşaatçı olan amcası onu yeni ihale aldığı Bolu’ya çağırmış.
Bolu yolundaki ilk dinlenme tesisi olan şimdi Varan Tesisleri olarak bilinen Bolu Dağı Kantini’ni işletmeye başlamış.
Bir anda bu yol üstü durağı ünlenmiş. Temiz tuvaletleriyle nam salmış. Böylece turizmle tanışmış.
Sonra bir arsa alıp, yine Bolu Dağı yolu üstünde bir otel kurmuş: Koru Motel.
Hala ayakta olan ünlü Koru Otel. Motel bir anda ünlülerin uğrak yerine, kaçamak oteline dönmüş.
70’lerin başlarında bu kez kış turizmine merak salmış.
Bu sırada 12 Mart muhtırası verilmiş. O dönem kurulan Bolu Komando Taburu’nun başındaki komutan dağcılığa ve kayağa meraklıymış. Devrin askerlerin her istediğini yaptığı devir olmasını fırsata çevirip, yolu bile olmayan dağ başında ilk etütleri yaptırmış.
1975 yılında Valilik dağ başındaki 350 dönüm arsayı ona tahsis etmiş. Yolunu kendi yapmış, elektrik direklerini kendi taşıyıp dikmiş, Koru Otel’i satıp ve ilk Kartal Oteli’ni 1978’de açmış.
Koru Otel nedeniyle herkesi tanıyan Murtezaoğlu, Demirel ve Ecevit ile görüşebilen, Özal ile tanışan Bolu’nun ve bölgenin en ünlü turizmcisiydi artık.
Kartal Otel, Kartalkaya’yı bir kayak merkezi yaptı. Sonra yanına yeni oteller ekledi. Dün yanan Grand Kartal son büyük oteliydi.
Bu bilgilerin hepsi hayatının anlatıldığı kitaptan.
Kitap 2017 yılında iki kurum tarafından basılmış: Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Bolu Belediyesi.
2019 yılında ölen Mazhar Murtezaoğlu’nun adına Bolu’da bir cadde bile var.
Şimdi yanan ve 79 insana mezar olan oteli ise artık oğlu ve kızı işletiyor.
Onların da devletle, belediyelerle ve tüm kamu kurumlarıyla çok güçlü ilişkileri olduğunu sadece adlarını Google’layınca bile görmek mümkün.
Bolu’nun en ünlü üç turizm markasını ( Varan Tesisleri, Koru Otel ve Kartalkaya) yaratmış bir ailenin hakkıyla denetlenmesi pek kolay olmasa gerek.
Türkiye’nin sosyete kayak merkezi olan Kartalkaya’nın ilk ve en pahalı otellerinden birinin yangın yönetmenliğine uyup uymadığını denetlemek kimsenin aklına gelmemiş, kimse bugüne kadar buna cüret etmemiş bile olabilir.
O yüzden bu büyük felaket, bu ülkedeki ahbap çavuş ilişkilerinin, onun sonucu olan denetimsizliğin masaya yatırıldığı bir hesaplaşmaya dönmeyecek.
Öyle bir düzen ki medya bile ölü sayısı henüz 10’lardayken otelin adını “bir otelde” diyerek sakladı.
Böyle bir abi-abla, ahbap-çavuş düzeninin son kurbanları de ülkenin en lüks ve pahalı kayak otellerinden birinde çocuklarıyla yarı yıl tatilini geçiren aileler oldu.
Hesabı sorulur gibi yapılacak, sorumluluk birkaç kişiye yıkılacak, topyekün bir muhasebe yapılmayacak, bir sonraki ihmal felaketine kadar zaten çoktan unutulacak.
Çünkü biz Sırplar gibi birbirini kollayan ve birbirini seven bir toplum değiliz.
Failleri ve sorumluları bile siyasi meşrebine göre ayırıp koruyacak kadar kutuplaşmış bir toplumuz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025