Ahmet TAŞGETİREN
"Ya devlet başa…”
Videonun başlığı bu. 140 Journos’un imzasıyla yayınlandı. Peker var, Bülent Arınç var, Türkçe Olimpiyatları’nda “Hasret bitsin” sözlerini söyleyen Tayyip Erdoğan var, “Kurşun atan da yiyen de bizdendir” diyen Tansu Çiller, “Devletin rutin dışı işleri”nden bahseden Demirel var, Mehmet Ağar var, 27 Mayıs’ta Alpaslan Türkeş’in sesi, Kenan Evren var, Susurluk var, gazeteciler var, 6-7 Eylül olayları var, kanaat önderleri var…56 dakikalık bir video bu.
“Ya devlet başa…” diye başlıyor, Derin Devlet’le, Paralel Devlet’le, Ak Parti muhasebesi ile devam ediyor.
Arınç ve gazeteci İrfan Aktan, kendilerinden böyle bir video için görüş alındığından haberlerinin olmadığını açıkladılar, ayrıca Arınç kurguyu, 2 saatlik bir konuşmanın içinden videoyu hazırlayanların yaptığını açıkladı, video yayınlandıktan sonra.
Videoyu seyredenler, farklı yerleri, farklı sözleri, farklı görüntüleri kendilerine göre farklı farklı değerlendireceklerdir. Benim de videonun farklı bölümleri için değerlendirmelerim olabilir.
Bu yazıda, Sedat Peker’in bizzat kendi yaptıklarını da örnek göstererek kitlelerin nasıl manipüle (güdülendiğine) ve provoke edildiğine (kışkırtıldığına) dair sözlerini değerlendirmek istiyorum.
“Hepimiz kuzu yemeyi seviyoruz, diye başlıyor söze, -vejetaryanlar hariç- parantezini açarak. Sonra devam ediyor: “Ancak kuzuyu yanımızda birisi kestiği zaman onu vahşi gibi görüyoruz, bakmak istemiyoruz, kesme diyoruz. Onu birisi orda kesiyor. Önümüze pişmiş bir şekilde gelince güzel, sorgulamıyoruz.”
Yani aslında ilk anında seyretmeye, bakmaya içimizin tahammül edemeyeceği bir şey, pişirilip ambalajlandığında, masaya servis edildiğinde hiç de ürküntü falan duymayıp, afiyetle mideye indiriyoruz, ya da pişirilip kotarılmış bir sürecin parçası haline geliveriyoruz.
Peker bu sözleri o meşhur “kanlarında duş alacağız” sözleri bağlamında ifade ediyor. Videoda o görüntüler de var. Peker şöyle başlıyor konuşmaya miting alanında:
“Ya beka ya bela. Bu seçimde Cumhur İttifakını destekleyeceğiz. Ölümüne destekleyeceğiz kardeşlerim.”
Sonra “Ben bu işte uzmanım, diye devam ediyor, Ben insanları şuna inandırdım, ölebilirsiniz.”
Peker’in şu sözlerine meydanda toplanmış binlerce insan “Amin” diye mukabele ediyor:
“İntikamımızın baki olduğunu, nefsimizin en acımasız duygularla dolu olduğunu burda buluşarak bütün herkese göstermiş oldunuz. Yüce Allah sizlerden razı olsun.”
Sonra “Nasıl iyi becerdim ama. Şimdiki aklım olsa yapmazdım. Kötü bir şey yaptım ama iyi yaptım, becerdim.” Diyor şimdi. Yani “kitleleri havaya soktum.”
“Ülkemizin bekası, Din-i Mübin-i İslam’ın, ülkemizi parçalayacaklar vs… Bunları baskılamak lazım…” dendiğinde kitleler havaya sokulur diyor Peker.
Kitleler havaya sokulur ve artık “Meşru müdafaa hakkı doğduğu zaman biraz önce dediğim şeyi yapacağız. Adeta dünyanın şahdamarları kesilmişçesine oluk oluk hepsinin kanlarını akıtacağız kardeşlerim. Kanlarınızda duş alacağız. Onlara merhamet etmeyeceğiz” sözlerine “Allah razı olsun Reis. Adamsın sen” diyecek hale gelir. Hele yanınıza cübbeli, sarıklı birini alıp görüntüyü tamamlamışsanız.
Bugünden baktığında şöyle değerlendiriyor kendi kendisini: “Hiddetteki şairsel duruşa bakın ya. Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız. Kanlarınızda duş alacağız. Manyakça bir şey daa. Şimdiki aklımla der miyim? Ama onu demek için o iklimi oluşturmak için bir şey lazım. Bunu şairler bulamaz. Şair nasıl bilsin toplumu korkutmak için ne lazım?”
Peker o gün kitleye “Allah razı olsun, adamsın sen Reis” dedirtmiş. Acaba arkasından “Hadi yürüyelim” deseydi kaç kişinin kanı akacaktı oluk oluk? Ve o kitle nasıl bir vahşetin aracı haline geldiğini ne zaman anlayacaktı?
Peker bir suç örgütünün lideri, ama bir noktada “Ya devlet başa” yaklaşımı çerçevesinde görev üstlenmiş. Bugün özeleştiri noktasında. Konuşmalarına o pencereden bakılırsa, diyelim, o gün onun sözlerine “Adamsın sen Reis” diye seslenen kitlelere de bir özeleştiri payı düşüyor.
Kitleler… Dolduruşa getirilen ve akıl almaz işler içine sürüklenen kitleler… Bugün dünya “Alman milleti nasıl çılgınlaştı Hitler’in izinde?” sorusunun cevabını arıyor. Sedat Peker kendisini dinleyenleri nasıl çıldırttıysa öyle çıldırtmış olmalı Hitler de…
Videoda Peker’in mesela “Kürt sorunu”nun büyümesi babında şu sözleri de yer alıyor:
“Bir adamın yanında annesi dövülmez, bir adamın yanında karısı soyulmaz, sen bunu yaptığın an zaten sen bunun bitmemesi için her şeyi yapan adamsın.” Yine bu babta, Seyyid Rıza’nın idamını hatırlatıyor. “Son isteğin ne?” diye sormuşlar, adetten Seyyid Rıza’ya o da “Oğlumu benden önce asmayın” demiş, ama “Seyit Rıza’ya oğlunun asılışını seyrettirmişler.”
Devlet aklının böyle işlediği zamanlar… Sedat Peker suç örgütü lideri şu bu, ama bazı şeyleri “Devletle birlikte” yapmış, pek çok benzerleri gibi. Bugün kendi geçmişinin üstüne çizgi çekiyor. Keşke herkes kitleleri de içine çektikleri bir “günah hesaplaşması” yapabilse…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025