Ahmet TAŞGETİREN
Cumhurbaşkanı Erdoğan son grup konuşmasında HDP’yi değerlendirirken ilginç bir cümle kullandı. Şöyle dedi:
“Şu an Edirne’deki (Demirtaş) en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediliyor ki şu an her yer toz pembe. Onların da kendi içlerinde hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı yapacaklar.”
Bu sözlerin ilginçliği, hem verilen bilginin mahiyeti, hem durulan yer, hem de bu bilgiye nasıl ulaşıldığı ile ilgili. Bilgi ya da iddia şu:
“Edirne’deki (yani Demirtaş) İmralı’dakine (yani Öcalan’a) hesap verecek. Kendi içlerinde hesaplaşma var, bu hesaplaşmayı yapacaklar.”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerinin bir bilgiye dayandığı açık. Acaba bu bilginin kaynağı nedir? İddia, İmralı’nın Edirne’yi hesaba çekeceği anlamında olduğu ve satır aralarında Cumhurbaşkanı’nın böyle bir hesaba çekmeyi olumladığı, yani İmralı’nın tavrından yana durulduğu şeklinde olduğuna göre, İmralı’dan böyle bir sinyal alındığını gösteriyor. Acaba öyle mi? Cumhurbaşkanı ya da Devlet adına birileri İmralı ile görüşmeler yapıyor ve Cumhurbaşkanı’na İmralı’dan böyle bilgiler mi geliyor?
Böyle bir sonuç çıkarılması yadırgatıcı olmaz. Çünkü 2019 yerel seçimleri sürecinde İmralı’dan tam da HDP kitlesini Cumhur İttifakı’nın seçim stratejisine uygun davranmaya yönlendiren bir mektup getirildi, sahiplenildi, devletin ajansı tarafından (AA) açıklandı, okutuldu. Hem de kritik ikinci seçimden (23 Haziran) üç gün önce, yani 20 Haziran’da…
Cumhurbaşkanı o mektubun açıklanmasından sonra çıktığı bir tv mülakatında da mektubu yorumlama (nasıl bir iş bu?) çerçevesinde “hesaplaşma”dan bahsetmiş. Şunları söylemiş:
“Özellikle Demirtaş’ın 7 ayrı açıklaması var. Bu açıklamayı bizler de öğrendik. Çok açık ve net şu anda CHP’nin adayına bu desteği açıklıyor. Çok ilginç olan nedir? Burada Apo’nun (Apo? Yazar notu)) yaptığı açıklamadır. Olaya şöyle bakıyorum. Bizim derdimiz o değil. Oralardan bize ne gelir, ne gelmez bunları az çok kestiriyoruz. Burada bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında HDP-PKK kanadında yaşanan Öcalan-Demirtaş noktasında iktidar savaşında ciddi kayma gösteriyor. Bu süreç içerisinde Öcalan kendi iktidarını bunlara kaçırmak istemiyor. Demirtaş’a hesap sormaktan tutun da dağa hesap sormaya varıncaya kadar. Onların kendisine ihanet ettiği yönünde. Buna yönelik kesin tavırları var. Bu süreç içerisinde yaptığı açıklamada ‘eğer siz beni destekliyorsanız, benim arkamda olan bir partiyseniz ne oraya ne şuraya değil siz kendi gücünüzü ortaya koymalısınız, herhangi bir yere değil kendi tarafsızlığınızı ortaya koymalısınız’ diye bir şey. O anlaşılıyor.”
Aradan 2.5 yıl geçiyor, Devletin (mi?) Ak Parti’nin (mi?) Cumhurbaşkanı’nın (mı?) siyasi değerlendirmeleri içine yeniden “İmralı- Edirne hesaplaşması” giriyor. Acaba ilerdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP’nin konumu son derece stratejik olduğuna göre İmralı, Cumhur İttifakı’nın beklentileri -en azından HDP’nin tarafsız kalması yönünde- bir açıklama yapacak mı?
Burada tabii, meselenin bir de devam etmekte olan “Terörle mücadele” boyutu var, HDP’nin terörün uzantısı iddiası, Meclis’teki varlığı, kapatma davası var. En son HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in 2017’de öldürüldüğü açıklanan teröristle çekilmiş fotoğrafı bütün bunları daha keskin tartışma konuları haline getirdi.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına yansıyan “Edirne – İmralı hesaplaşması” ya da “İmralı – Kandil hesaplaşması” terörle mücadele stratejisi ile mi ilgili yoksa 2023 seçim hesapları ile mi ilgili? Burada “Parti siyaseti ile devlet siyasetinin iç - içe geçtiği bir durumu mu yaşıyoruz?” sorusu akla gelecektir?
Muhtemelen Devlet, Öcalan’ın 2013 Nevruz’unda yaptığı “Silah dönemi bitti” açıklamasının arkasında durduğu, ama Kandil’in buna yanaşmadığı, HDP’nin de Kandil’in etkisinde bulunduğu değerlendirmesini yapıyor ve cezaevinde tuttuğu Demirtaş’ı İmralı üzerinden sıkıştırmayı düşünüyor. Kapatma davası vs. de bununla ilgili.
Bu devlet planı, Erdoğan’ın siyasi konumu sebebiyle “parti siyaseti” ile iç - içe geçmiş gözüküyor.
Bu strateji ile yerel seçimlerde Cumhur İttifakı adına sonuç alınamadı. Aksine “terör” konusunun siyaset aracı halinde kullanıldığı izlenimi doğdu. Şimdi de en tepeden İmralı – Edirne hesaplaşması hem de “siyaset hesabı” çerçevesinde gündeme getiriliyor. Neye faydası olur bunun, göreceğiz.
HDP – BÖYLE GİTMEZ
Bu arada HDP’nin köklü bir durum değerlendirmesi yapması gereğine işaret etmek isterim. Bunu genişçe yazmayı düşünüyorum. “Böyle gitmez” diye düşünüyorum. Böyle “milletvekili ve silahlı terörist” fotoğrafları ortaya çıktıkça, parti adına bütün savunma melekelerinin dümura uğrayacağı açık. Kürt sorununun nihai çözümü, Dağ, Silah, siyaset, Kürt halkı, Türkiye, Ortadoğu… Her şeyin yeniden tartıldığı bir iç muhasebe kaçınılmaz. Bunu yazacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025