Ahmet TAŞGETİREN
Tarihe Nanking Katliamı diye geçiyor. 1938 yılının 13 Aralık’ından 1938 yılının Ocak sonuna kadar geçen sadece 6 haftalık sürede, Japon askerleri Çin’in Nanking şehrinde 300 bin civarında insanı katletmiş. İşgal ve katliam. Nasıl bir katliam diye sorarsanız, şu bilgiyi paylaşabilirim sizlerle:
“Sokak araları ve ana caddeler cesetlerle doluydu. Öyle ki, kendilerine hiçbir şekilde zarar vermeyecek olan yaşlı insanlar bile hiç düşünmeden öldürülüp sokağa atılmıştı. Ele geçen askerler ya da Japonlar tarafından tutuklu ilan edilenler şehrin büyük nehrinin önünde sırayla kuşuna dizilip ya da sopalarla dövülerek öldürülüp, nehrin akıntısına bırakılıyordu. Bu şekilde öldürülen savaş tutsaklarının sayısı 55.000’den fazlaydı. Dönemin tirajı yüksek Japon gazetelerinden birisi olan “Tokyo Nichi Nichi Shimbun” gazetesinin başlığı bile o dönem yapılan katliamın boyutlarını gözler önüne seriyordu “100 Çinliyi kılıçla öldürme yarışması”. Yarışma kuralları Japonlara göre basitti. Yarışmaya katılan 2 Japon askeri, ellerine aldıkları katana kılıçlarıyla önlerine sıralanmış Çinli esirleri aynı anda öldürmeye başlıyor ve 10 dakika içinde hangisi daha fazla esiri öldürürse, yarışmayı o kazanıyordu. Japon gazeteleri, bu yarışmayı büyük bir zevkle halkına duyuruyordu.
Bu katliam, Japonların şehri terk ettiği 1938 yılının Ocak ayının sonuna kadar devam etmiştir. 6 haftalık katliamın bilançosu, 300 binden fazla ölü, 100 binden fazla yaralı ve 20 binden fazla tecavüz edilmiş ve öldürülmüş kadın olmuştur.”
***
Niye geldim bu konuya?
Japon yazar Haruki Mukarami’nin “Kumandanı Öldürmek” isimli romanını okudum yakında. Orada, bu savaşa zorla katılan Japon piyanistin savaşta yaşadıkları yüzünden iki bilek damarını jiletle keserek intihar edişi geride bıraktığı bir mektup üzerinden anlatılıyor.
“.....mektupta Tsuguhiko Amcam kendisine nasıl zorla bir esirin boğazının kestirildiğini yazıyormuş. Son derece canlı ve açık bir şekilde anlatmış. Erler kılıç taşımıyormuş. O ana dek eline Japon kılıcı almışlığı da yokmuş amcamın. O bir piyanistmiş. Karışık müzik parçaları çözebilse de, insanları doğrayan kılıçları kullanmakla ilgili hiçbir şey bilmiyormuş. Ancak komutanı tarafından eline kılıç tutuşturulmuş ve esirin boğazını kes diye emredilmiş. Esir dense de adamın üstünde askeri üniforma olmadığı gibi silahı da yokmuş. Yaşı da oldukça küçükmüş. Ben asker değilim diyormuş. O bölgede bulunan erkekleri yakalayıp getirmişler, bağlayıp öldürüyorlarmış. Avuç içlerine bakıyorlarmış, eli nasırlıysa çiftçidir diyorlarmış. Bazı durumlarda serbest bırakıyorlarmış. Ancak elleri yumuşak çıkarsa, üniformasını çıkarıp halkın arasına karışan bir asker olarak kabul ediyor, sorgusuz sualsiz infaz ediyorlarmış. Öldürme şekli olarak silahla vuruyor ya da kılıçla boyunlarını kesiyorlarmış. Bu ikisinden birini yapıyorlarmış. Makineli tüfek birliği yakında ise hepsini bir sıraya koyup kurşuna dizerek öldürüyorlarmış. Esir er ise, mermi kullanmak israf olur diye (mermi tedariki kimi zaman gecikiyormuş), genelde kılıç kullanıyorlarmış. Cesetleri toparlayıp Yangtze Nehrine atıyorlarmış.
Amcam, komutanının emri üzerine kılıcı eline almış, esirin boynunu kesmeye hazırlanmış. Harp okulundan yeni mezun olmuş genç bir teğmenmiş komutanı. Amcam elbette böyle bir şey yapmak istememiş. Ne var ki, komutanının emrine karşı gelse, bu başına büyük bela açarmış. Salt bir uyarı almakla kalmazmış. İmparatorluk ordusunda komutanın emri aynı zamanda imparatorun emri sayılırmış çünkü. Amcam elleri titreyerek kılıcı bir şekilde savurmayı başarmış. Güçlü biri değilmiş, dahası kılıç da seri üretim, ucuz bir şeymiş. İnsanın boynu da öyle kolayca kesilip düşüvermez ki. Hedefi iyi tutturamamış, etraf kan gölüne dönmüş, esir acıdan çığlık çığlığa debeleniyormuş, tam anlamıyla iç kaldıran bir görüntüymüş.”
“Amcam sonrasında kusmuş. Midesindekileri kustuktan sonra mide özsuyunu kusmuş, o da bitince öğürerek hava kusmuş. Etraftaki askerler onunla alay etmişler. Acınası herif diyen komutanı midesine var gücüyle tekme atmış. Hiç kimse onunla empati kurmamış. Neticede, üç kez kafa kestirmişler amcama. Alıştırma için, alışana dek yaptırmışlar. Bu askerliğe geçiş seremonisiymiş. Bu kıyımı deneyimleyerek gerçek bir asker olacağı söylenmiş kendisine.
Ancak o öyle biri değilmiş. Chopin’i, Debussy’yi güzel çalmak üzere doğmuş bir adammış o. İnsan boynunu vurmak için değil.”
***
Sonra şu diyalog geçiyor anlatanla roman kahramanı arasında:
“ İnsan boynu vurmak için doğmuş biri var mıdır ki?”
Cevap şu: “Bunu ben bilmem. Ama insan boynu vurmaya alışabilenler hiç de az olmamalı. İnsan pek çok şeye alışır. Özellikle de sınırlarını zorlarsan, beklenmedik şekilde hemencecik alışabilir.
Roman kahramanının ilavesi:
“Ya da bu eylemlerine anlam ya da adalet duygusu yüklemeye kalkarsan.”
Ve sonrası:
“Aynen dediğin gibi” dedi Masahiko, “ve çoğunlukla da öyle yaparlar, bu eylemlerine anlam ya da adalet duygusu yüklerler. Dürüst olursam, şahsen benim kendime güvenim yok bu konuda. Askeri, zorba bir sistemin içine atılsam, komutan tarafından emir verilse, bu emir ne kadar akıl almaz, insanlığa sığmayan bir emir olsa da ona karşı açık açık hayır diyebilecek kadar güçlü olamayabilirim ben.”
“Tsuguhiko Amcam o komutanın emrine karşı koyamadı..... O cesaret ve güce sahip değildi çünkü. Sonrasında jileti bileyip kendi hayatına son verecek cesareti vardı ama. Bu anlamda amcamın zayıf biri olmadığı düşünülebilir. Kendi yaşamını kendi eliyle almış sonuçta; amcam için bu, insanlığını geri kazanmasının yegâne yoluydu belki de.” (Haruki Murakami, Kumandanı Öldürmek, s. 498-500, DK)
Ne dersiniz, “eylemlere anlam ya da adalet yüklenirse” insan neleri yapabilir?
Böyle toplumsal çıldırma hallerine ilişkin ne çok şey var, şöyle geriye baktığınızda...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025